Diyarbakır'da dünyaya gelen kuzular, günde 2 kez anneleriyle buluşuyor.
Her yıl aralık ayında başlayıp nisan ayına kadar devam eden kuzu doğumları dolayısıyla Diyarbakır'daki yetiştiriciler de tatlı bir telaş yaşıyor.
Yetiştiriciler, doğum yapan ya da yapmak üzere olan koyunlarına özenle bakıyor, ağıllar dünyaya yeni gelen kuzuların sesleriyle şenleniyor.
Doğumdan bir süre sonra kuzuları ot ve saman gibi yemlere alıştırmak için annelerinden ayrı ağıllara alan yetiştiriciler, koyunları ise meraya otlatmaya götürüyor.
Koyunların ağıllara yaklaşmasıyla birbirlerinin sesini duyan anne ve yavruları arasında tatlı bir heyecan yaşanırken, ağıl kapılarının açılmasıyla kuzular süt emmek için annelerini bulmaya çalışıyor.
Yetiştiriciler, kuzuları sütle beslenebilmeleri için günde iki kez anneleriyle buluşturuyor.
BU SÜREÇTE KOYUN VE KUZULARIN HİZMETİNİ GÖRÜYORUZ
Merkez Bağlar ilçesinin kırsal Kamışpınar Mahallesi'nde besicilik yapan Rıfat Yavuzer, AA muhabirine, küçüklüğünden bu yana hayvancılıkla uğraştığını, geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını söyledi.
Her yıl nisan, mayıs aylarında Karacadağ bölgesindeki yaylaya çıktıklarını ve hayvanların doğum yapmaya başladıkları aralık ayı gibi köye döndüklerini aktaran Yavuzer, şöyle konuştu:
"Yaz aylarında havası güzel olduğu için Karacadağ bölgesindeki yaylaya çıkıyoruz. Aralık ayına kadar orada kalıyoruz. Aralık ayından itibaren gebe koyunlar, doğum yapmaya başlıyor. Doğum döneminde köye dönüyoruz ve kuzuları ağıllarda tutuyoruz. Doğumlar başlayınca onların samanını, yemini ve suyunu veriyoruz. Sabah 08.00-09.00 ve öğleden sonra 15.00-16.00 gibi günde 2 defa kuzuları anneleriyle buluşturuyoruz. Bu süreçte koyunlara ve kuzulara çok hizmet ediyoruz. Kışın biz onlara bakıyoruz, yazın da onlar bize bakıyor. Yazın kuzuların satış dönemi başlıyor. Şu an 150 koyun doğum yaptı, 100 koyun daha doğum yapmak üzere. Kuzular, annelerini sesinden veya kokusundan tanıyor. Koyun yavrusunu bulduğunda emziriyor, yavrusu olmasa emzirmiyor."
Kuzuların, doğumundan itibaren 3-4 aya kadar anneleriyle buluşturduklarını anlatan Yavuzer, hayvancılığın zahmetli bir iş olduğunu dile getirdi.
Yavuzer, "Hayatımız hayvanların peşinden koşturmakla geçiyor. Düğün de taziye de olsa bir saat bile koyunları sahipsiz bırakamıyoruz." dedi.
50 yıldır besicilik yapan Kamil Yavuzer ise, köyde koyunların doğumları ve kuzuların bakımlarıyla uğraştıklarını söyledi.
Babası ve kardeşleriyle besicilik yapan Yusuf Yavuzer de, yayladan köye döndükten sonra kış hazırlıkları yapmaya başladıklarını, köyde kış aylarında doğum yapan koyun ile kuzularla ilgilendiklerini bildirdi.
Yavuzer, "Kış aylarında çok zor oluyor. Doğum yapan koyunlar, günde iki defa kuzularına süt veriyor. Bu 3-4 ay devam ediyor. 4 aydan sonra kuzular ile koyunları ayırıyoruz. Koç olanları yazın satıyoruz, diğerlerini de yaylaya çıkarıyoruz." dedi.
aa
Kaynak: Diyarbakır Söz