Piyasalarda "bekle-gör" dönemi

SETA Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Karagöl: "Seçim sonrası hem yerli hem de yabancı yatırımcılar, önlerini daha net görmek için 'bekleme pozisyonu' olarak nitelendirebileceğimiz bir tavır takındılar"

Piyasalarda

Piyasalar, siyasi belirsizlik, sınır bölgesinde yaşanan olaylar ve ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı doğrultusunda kendisine yön ararken, yatırımcıların da bu ortamda "bekle-gör" pozisyonu aldığı belirtiliyor.

Haziran ayındaki genel seçimlerden sonra siyasette suların durulacağı bu doğrultuda piyasaların normalleşeceği beklentisiyle "bekle-gör" poziyonu alan yatırımcıların, seçim sonrası yaşanan siyasi belirsizlik, terör olayları ve Fed'in faiz kararları doğrultusunda bu pozisyonlarını devam ettirmeleri bekleniyor.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, seçim öncesi ve sonrasında yatırımcılar için en dikkat çeken unsurun siyasal belirsizlik olduğunu anlatarak, "Seçim sonrası hem yerli hem de yabancı yatırımcılar, önlerini daha net görmek için 'bekleme pozisyonu' olarak nitelendirebileceğimiz bir tavır takındılar. Türkiye yatırımcılar için hala çok cazip bir pazar olsa da süren belirsizlik ortamı yatırımcıların davranışlarını şekillendirecektir" ifadelerini kullandı.

Seçimin hemen sonrasında koalisyon hükümeti oluşma ihtimali ile piyasaların geçici bir toparlanma yaşadığını anımsatan Karagöl, "Koalisyon ile erken seçim arasına sıkışan gündem, Türkiye'nin ekonomideki yol haritasının netleşmesine imkan vermiyor. Son dönemde yaşanan bölgesel belirsizliklerin ciddi bir tehdit unsuru haline gelmesi ve bu unsurlarla operasyonel olarak mücadele edilmesi de piyasaları etkileyen bir diğer gelişme olmuştur" dedi.

Karagöl, ekonomideki sağlam yapının, belirsizliklerin bir ekonomik kriz meydana getirecek kadar büyümesine fırsat vermediğini vurgulayarak, ülkenin hedeflerine ulaşma konusunda ciddi bir zaman kaybı yaşayabileceği uyarısında bulundu.

Olası bir erken seçimde koalisyon ihtimalinin ortadan kalkabileceğini belirten Karagöl, bu ihtimalin piyasalarda yeni bir heyecana neden olabileceğine işaret etti.

"KOALİSYON İHTİMALİ YATIRIMCI ALGISINI OLUMSUZ ETKİLEDİ"

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomi Programı Koordinatörü Prof. Dr. Muhsin Kar da koalisyon ihtimalinin yatırımcı algısını olumsuz etkilediğine işaret ederek, "Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için reformcu bir iktidar gerekmektedir. Türkiye'de güçlü ve reformcu bir koalisyon tecrübesi geçmişte ortaya çıkmadı ve siyasal partilerin seçim beyannamelerindeki önceliklere bakıldığında bunun önümüzdeki dönemde de mümkün olmayacağı görülmektedir. Yatırımcılar, şu an beklemede ve yatırım projelerini askıya almış durumdalar. Rutin aktivitelerine devam ederlerken, kısa vadede bir an önce hükümetin kurulmasını bekliyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

Piyasaların, AK Parti'nin içinde yer aldığı bir koalisyonu satın aldığını vurgulayan Kar, buradaki belirsizliğin koalisyon ortağının kim olacağı ve ekonomi politikalarıyla ilgili olduğunu söyledi.

                                           

Kar, siyasal belirsizliğin erken seçim olma ve seçimin sonucuna bağlı olarak gelecek 5-6 aylık dönemde varlığını sürdüreceğini belirterek, Çözüm Süreci'nin durumunun da bu dönemde netlik kazanacağını ifade etti.

Suriye'deki iç savaş ve DAEŞ'le ilintili belirsizliklerin uzunca bir süre daha devam edebileceğini dile getiren Kar, "Görünen o ki piyasalar, bu riskleri fiyatlandırarak hareket edecek. Bu belirsizliklerin en azından bir kısmı ortadan kalkmadan döviz kurlarının aşağı yönlü hareketini beklememek gerekir" diye konuştu.

"YERLİ VE YABANCI YATIRIMCILAR BEKLEMEDE"

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yülek de ekonominin seçimlerin ardından yavaş seyrettiğini söyledi.

İş dünyasının yeni hükümetin kurulması ya da erken seçim sürecini izlediklerini ifade eden Yülek, "Önemli kararlar alınmıyor, erteleniyor. Şu anda yerli ve yabancı yatırımcılar beklemede. Nasıl bir hükümet kurulacağına ya da yeni bir seçimin nasıl sonuçlanacağına odaklanıyorlar. Yatırım kararı alıp, seçim sonuçlarından sonra donduran yabancı yatırımcılar var" şeklinde konuştu.

Türkiye ile ABD'nin ortak pozisyonunun yatırımcılar tarafından pozitif satın alındığını vurgulayan Yülek, buna karşın terör olayları ve jeopolitik risklerin olumsuz etki yarattığını kaydetti.

Yülek, piyasalardaki risk algısının terör olaylarından sonra arttığına dikkati çekerek, "Erken seçim kararı ilk aşamada piyasalara olumsuz etki eder. Ancak tek parti hükümeti çıkarsa kayıplar ortadan kalkar" değerlendirmesinde bulundu.

Sermaye piyasalarındaki dalgalanmanın da siyasi belirsizlikten kaynaklandığını anlatan Yülek, "Koalisyon görüşmeleri sonuçlanana kadar ciddi bir düzelme beklemiyorum. Terörün daha artması ihtimali, piyasalar üzerinde ilave olarak menfi etki oluşturur. Tüm bunlar yavaşlamayı daha da körükler" dedi.

"YENİ SEÇİM BÜYÜMEYİ YAVAŞLATIR"

Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necat Coşkun ise ekonomideki gelişmelerin sadece seçim sonuçlarına bağlı olmadığını belirterek, "Seçim sonuçlarına ilişkin beklentiler, seçim öncesi anket verileri ile dikkatli ekonomik ve siyasi çevreler tarafından önemli ölçüde öngörüldüğü için seçimin hemen sonrası, seçim sonuçlarına ilişkin bir çalkantı, şok yaratmamış ve gerçekleşmesi olası bir sonuç olarak değerlendirilmiştir" ifadesini kullandı.

Bu noktada asıl sorunun seçime gitmek olduğunu anlatan Coşkun, "Ekonominin yeni bir seçim ve sonucuna ilişkin bekleyişleri, zayıflamış olan ekonomik büyüme ve artan durgunluğu beraberinde getirecektir" görüşünü dile getirdi.

Coşkun, Fed kararlarının da gelişmekte olan ülkeler açısından riskler barındırdığını kaydederek, yurtiçinde yaşanan problemlerle birlikte, düşük büyüme sürecinin derinleşeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz