AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizmcilerin büyük umutlarla gittiği ITB Berlin Fuarı'nın ardından Ankara, İstanbul ve Brüksel'de görülen bombalı saldırıların sektöre etkilerini değerlendirdi. Proje ve bütçelerin düzenlendiği ITB Berlin'den döndükten hemen sonra yaşanan bu olayları hatırlatan Hacısüleyman, şöyle dedi:
"Bu hadiselerden sonra bu dönemi bir miktar daha görememe gibi bir durum içerisindeyiz. Bundan sonraki aşamalarda, rezervasyon akşının nasıl olacağını çok kesin bir dille söyleyemiyoruz, ancak şu an itibariyle yüzde 40 dolayında rezervasyon akışında geçen yılla bu yılı karşılaştırdığımızda eksideyiz."
UMUDUMUZ SÜRÜYOR
Bu durumun bütün sezon boyunca yüzde 40 ekside olunacağı anlamına gelmediğine işaret eden Hacısüleyman, sezonun gidişatı ve insan davranışlarına göre bu rakamın hem artabileceği hem de eksilebileceğini kaydetti. Daha normal bir rezervasyon akışına dönülmesini istediklerini söyleyen Hacısüleyman, şöyle konuştu:
"Bunu ummak istiyoruz, arzu ediyoruz. Bugün itibariyle sezon başladı, aslında sezon sözünü çok fazla kullanmıyoruz, turizm yılını kullanmak istiyoruz ama yoğunluk olarak baktığımızda Nevruz'la beraber hareketlilik var. Özelikle doğu ülkelerinden bir hareketlilik var. Bir de bu hafta içinde Paskalya tatili var. Hristiyan aleminin bayramı olarak kutlanıyor. Dolayısıyla hem batıdan hem doğudan misafir aldığımız bir dönem yaşıyoruz."
BATI'DA BÜYÜK KAYIP
Nevruz açısından geçen yıla göre 3 bine yakın artış olduğunu dile getiren Yusuf Hacısüleyman, ancak Paskalya tatili açısından azalış olduğunu söyledi. Toplamda ise yüzde 35 dolayında bir düşüşten bahseden AKTOB Başkanı, şöyle konuştu:
"Doğu'da küçük bir artış var ama batıda daha büyük bir kayıp var. Bu yılın artık değerlendirmesini bir projeksiyon bazında bütün yıla yönelik yapmanın zor olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonra her ayımızı alabildiğimiz ölçüde, sayıları artırabildiğimiz ölçüde değerlendirmek istiyoruz. Nevruz itibariyle 17 bin kişi bir girişimiz var. Geçen yıl aynı dönemde 3 bin kişi daha azmış. Dolayısıyla burada küçük bir artış var diyebiliyoruz. Bu Antalya için çok küçük rakam ama bunu sadece nevruzla sınırlandırmak açısından söylüyorum. Belki İran'da bir miktar serbestinin de artırılması, ambargonun kalkmış olmasının da etkisi olabilir diye düşünüyoruz."
RUSYA'DA YUMUŞAMA YOK
Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde turizm açısından bir yumuşama hissetmediklerini belirten AKTOB Başkanı Hacısüleyman, şöyle konuştu:
"Aldıkları kararları aynen tatbik ediyorlar. Geçen hafta sivil havacılıkla ilgili bir uçuş izninden söz edildi ancak bu sivil havacılık kuralları gereği alınan bir izindir. Uygulamaya gelince hem havayolu şirketi uçuşları yapmayacağını açıkladı, hem de politik otorite buna izin vermeyeceğini zaten açıkladı. Ama şunu temenni ediyoruz, Rusya ile Türkiye arasında kurulan turizm köprüsü ve ihracat köprüsü her iki ülke insanlarını birbirine çok yakınlaştırdı. Bu yakınlaşmanın üzerine yeni temellerin kurulması, atılan köprülerin üzerine yeniden köprülerin inşa edilmesinin zor olmayacağını düşünüyoruz. Ancak burada politik otoritelerin bu adımları atması gerekiyor."
RUS PAZARI YOK
"Rus pazarında düşüş var" yerine "Rus pazarı yok" denilmesi gerektiğini dile getiren Hacısüleyman, şöyle konuştu:
"Çünkü burada bir düşüşten bahsetmiyoruz. Burada siyasi bir karar var, Türkiye tatilinin yasaklandığı bir durum var. Batı pazarlarında da bahsettiğimiz yüzde 40 dolayında bir azalış var. Ama bu bugün itibarıyla. Bu 50 olur mu, 25'e düşer mi bunu önümüzdeki günlerde, bunu yıl olarak değil de artık ay ay değerlendirmeyi daha doğru buluyoruz."
YÜZDE 40'IN ETKİSİ 2.5 MİLYON
Yüzde 40 düşüş oranının rakamsal değerinin hesabını da anlatan Hacısüleyman, şunları ekledi:
"Bizim yaklaşık 11.5 milyon misafir ağırladığımızı, bunun 2.5 milyonunu Ruslar'dan olmayacağını düşünerek, 9 milyona geldik. Bu 9 milyonun içinde de 2,5 milyon civarında bir kaybımız olacağını düşünüyoruz. 6.5-7 milyon civarında turist sayısı ile yılı bitirebileceğimizi düşünüyoruz. Batı Avrupa'da yüzde 40. Ama dediğimiz gibi insanlar özgürlüklerini ne kadar feda edecekler, bu bizim öngörmediğimiz bir durum. Belki bu özgürlüklerinden hiç kimse fedakarlık yapmak istemeyecektir."DHA
Kaynak: DHA