"TBMM'ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. Bu teklifte, ücretliler lehine olan 'ayırım ilkesi' yaklaşımı yine gözetilmiyor"
- "Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir"
Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, çalışanların net ücretinin enflasyon ve artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azaldığını belirterek gelir vergisi tarife basamakları ve oranlarının acil olarak çalışanlar lehine güncellenmesi talebinde bulundu.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, çalışan üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve vergide adaletin sağlanması talebiyle Türk-İş Genel Merkezi'nde ortak basın toplantısı düzenledi. Üç konfederasyonun ortak hazırladığı metin, DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu tarafından okundu.
Türkiye'de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğunu ücret geliri elde edenlerin oluşturduğu vurgulanan açıklamada, ücretli çalışanlar üzerinde hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden alınan hem de dolaylı olarak mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin ağır yükü bulunduğu belirtildi.
Kamu ve özel sektördeki milyonlarca işçi ve memurun gelir vergilerinin kaynağından kesinti yapılarak ödendiğini anımsatıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Ücretlerimizden kesilen vergiler, gelir vergisi hasılatının önemli bir kısmını oluşturuyor. Bugün ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle işçiler üzerindeki ağır bir vergi baskısı bulunuyor. İşçinin eline geçen net ücret, vergi kesintileri nedeniyle yılbaşına göre geçen sürede giderek geriliyor. Ücretli çalışanların net ücreti, bir yandan enflasyon nedeniyle satın alma gücünü kaybetmesiyle diğer yandan artan vergi oranı nedeniyle her geçen gün azalıyor. Bu vergi düzeni adil değildir."
- "Çalışanlar her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor"
Açıklamada, vergi sisteminin sosyal adalete, anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesine uygun olmadığı savunularak şu değerlendirme yapıldı:
"Anayasayla bağdaşmayan bu anlayış sürdürülebilir değildir. TBMM'ye sunulan vergi düzeninde yeni değişiklikleri içeren yasa teklifi emekçilerin beklentilerini karşılamıyor, vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmıyor. Bu teklifte, ücretliler lehine olan 'ayırım ilkesi' yaklaşımı yine gözetilmiyor. Çalışanların 2005'de gelir vergisi tarifesine uygulanan yüzde 15-20-25-30-35 gelir vergisi oranı, 2006'dan bu yana yüzde 15-20-27-35 olarak maalesef daha yüksek uygulanıyor. 2005'te gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 13,5 katı iken, günümüzde 7 katına denk gelmektedir. Çalışanlar, her yıl daha fazla vergi ödemek zorunda kalıyor. Bu uygulama sosyal adaletle bağdaşmıyor. Bütün taleplere rağmen gelir vergisi tarifesi ücretliler lehine iyileştirilmiyor."
- "Asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalı"
"Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir." talebinde bulunan Türk-İş, Hak-İş ve DİSK, bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısmın vergiden muaf olmasını istedi.
Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oranın yüzde 10 olması gerektiğini savunan üç konfederasyon, diğer talepleri ise şöyle sıralandı:
"Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır. Ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi yüzde 25'lik götürü gider indiriminin yapılmasını öneriyoruz. İşçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerinin gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Zira benzer harcamalar, beyanname usulü ile vergiye tabi mükellefler tarafından gelir vergisi matrahından mahsup edilebilmektedir. Bireysel doğal gaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1'e düşürülmelidir. Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır."
- Asgari ücret konusunda da bir araya gelmeye "yeşil ışık"
Ortak hazırlanan metninin okunmasının ardından, konfederasyon genel başkanları soruları yanıtladı.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Asgari ücretle ilgili de ortak hareket edecek misiniz?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Asgari ücret konusunda uzun yıllar bir araya gelme imkanı bulmadık. Bu toplantı güzel oldu. Ülkemizde 17 milyon çalışan var, işçi konfederasyonları olarak biz 2 milyonu temsil ediyoruz. O zaman geldiğinde arkadaşların görüşlerini alırız. Bizim için mahsuru yok. Daha faydalı olacağı düşüncesindeyim."
TBMM'deki vergi düzenlemesiyle ilgili imza kampanyası başlattıklarını anımsatan Atalay, 85 klasörden oluşan 764 bin imzayı, dün AK Parti TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı'ya ilettiklerini söyledi.
Hak-İş Genel Başkanı Arslan da üç işçi konfederasyonun bir araya gelmesini, "tarihi" olarak niteleyerek, şunları söyledi:
"Sayın Atalay'a inisiyatifinden, Sayın Çerkezoğlu'na da katılımından dolayı teşekkür ediyorum. Bu toplantı, bundan sonra da temel konularda bir araya gelerek çözüm zemini bulmamızı sağlayacaktır. Vergi konusundaki taleplerimizin, TBMM tarafından dikkate alınmasını istiyoruz."
Kaynak: Diyarbakır Söz