İftar ve sahurda nasıl beslenmeliyiz?

Ramazan ayı ile ilgili beslenme tavsiyelerinde bulunan Diyetisyen Sibel Çevik, uzun süre tok kalmak ve susuzluk hissi yaşamamak için tüketilen bütün besinlerin çok önemli olduğunu söyledi.

İftar ve sahurda nasıl beslenmeliyiz?

Sahurda kahvaltı ürünlerinin tüketilmesi gerektiğine değinen Çevik, iftardan kalan et ve hamur işleri gibi besinlerin tüketilmemesini tavsiye etti.

İftara su ve hurma ile başlanılmasını, ardından çorba ile devam edilmesinin öneren Çevik, ana yemeklere hemen geçmenin iyi olmadığının altını çizdi.

"İFTARDAN KALAN PİLAV, HAMUR İŞLERİ, ET TARZI BESİNLER TÜKETMEMEMİZ GEREKİYOR"

Diyet ve Beslenme Uzmanı Sibel Çevik, "Uzun süre tok kalmak, hazımsızlık, kabızlık sıkıntısı ve susuzluk hissi yaşamamak için yediğimiz bütün besinler çok önemlidir. Sahurda kahvaltı yapmamız gerekiyor. İftardan kalan pilav, hamur işleri, et tarzı besinler tüketmememiz gerekiyor. Daha çok kahvaltılık dediğimiz besinleri almamız gerekiyor. Yumurta, az tuzlu peynir, zeytin gibi. Tabi bunları tükettiğimizde de tuz oranı çok önemli oluyor. Bunların yanında bol yeşillik, tam buğdaylı ekmeğimiz ve süt gruplarından herhangi bir besin alabiliriz ama daha uzun süre tok kalmak istiyorsak sahurda özellikle salatalık ya da kefir tüketebiliriz. Özellikle kefir tükettiğimizde bağırsaklarımızın daha iyi çalışması, kabızlık problemine engel olmaktadır. Kefir tükettiğimizde daha uzun tok tutar ve susuzluğumuzu da baskılar. Onun için yediğimiz bütün besinler çok önemlidir. Sahur yaptıktan sonra en az 3-4 bardak su içmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

"GÜN İÇİNDE SİNDİRİM SİSTEMİMİZİ ÇALIŞTIRMADIĞIMIZDAN DOLAYI HEMEN ANA YEMEKLERE GEÇMEMEMİZ GEREKİYOR"

İftara su ve hurma ile başlanılması gerektiğini söyleyen Çevik, "Ardından çorba ile devam edeceğiz. Çorbadan hemen sonra ana yemeklere geçmemeliyiz. Gün içinde sindirim sistemimizi çalıştırmadığımızdan dolayı hemen ana yemeklere geçmememiz gerekiyor. Bu çok önemli oluyor. Çünkü aslında hazımsızlık, mide problemleri ve kabızlık yaşamanın sebebi de budur. Öncelikle midemizi ve sindirim sistemimizi yumuşatalım daha sonra ana yemeklere geçelim. Çorbadan sonra salataya geçelim. Gün içerisinde uzun açlıktan dolayı çiğneme yapmadığımız için daha çok salatayı uzun uzun çiğnemeye önem gösterelim. Yoğurdumuzla birlikte tükettikten sonra biraz bekleyelim. İbadetini yapmak isteyen gidip namazını kılabilir. En azından 5-10 dakika bekledikten sonra ana yemeklere geçtiğimizde hem sindirimi desteklemiş oluruz hem kilo almayı engellemiş oluruz hem de tokluk oranını desteklemiş olacağız." ifadelerini kullandı.  

"ANA YEMEĞİMİZİ BİTİRDİKTEN 2 SAAT SONRA SÜTLÜ HERHANGİ BİR TATLI TÜKETEBİLİRİZ"

Çevik, "Bir anda yemeğe başladığımızda mide ağrısı yaşıyoruz ama hala aç hissediyoruz kendimizi. Bunun asıl sebebi de budur. Çünkü çok hızlı tüketiyoruz ama tokluk hissi 25-30 dakika sonra beyne gidiyor. Onun için beklemek çok önemli. O süreyi nasıl değerlendireceğimizi bilmiyorsak da en azından bir rezene çayı içtiğimizde sindirim sistemini kolaylaştırmış olacağız. Daha sonra ana yemeklere geçilebilir. Ramazan'da tatlı ihtiyacı çok fazla oluyor. Ana yemeklerden hemen sonra tatlı tüketilir. Bu da çok yanlıştır. Aradan en az 2 saat geçmesi gerekiyor. Ana yemeğimizi bitirdikten 2 saat sonra sütlü herhangi bir tatlı tüketebiliriz. Ama bu da haftada maksimum 2-3 defa olabilir. Güllaç, sütlaç ya da sade dondurma tüketebiliriz. Yalnız bunun da çok fazla olmaması gerekiyor. Bu kan şekerinin düşürmesine sebep oluyor. Bu da daha fazla besini tüketmemize ve birçok sağlık problemine altyapı oluşturabiliyor." diye belirtti. 

"SUYU DA KESİNLİKLE ATLAMAYALIM, SAHURDA DÖRT BARDAK İÇMEMİZ GEREKİYOR"

Her akşam tatlı yemek yerine tatlının yerini alan birçok besin olduğunu söyleyen Çevik, "Mesela ana yemeğimizi bitirdikten 2 saat sonra yoğurdun içerisine hurma, kuru kayısı ya da sevdiğimiz herhangi bir meyveyi doğrayabiliriz. Toz tarçınla karıştırıp bunu tükettiğimizde bu da tatlı ihtiyacını karşılayabilir.  Ramazan'da hem sağlıklı beslenmek hem de zorlanmadan bu süreci atlatmak için yediklerimiz çok önemli oluyor. Daha çok hamur işleri ya da karbonhidrat oranı yüksek olan besinler tuzlu ve yağ oranı yüksek olan besinleri tükettiğimizde sadece o anlık bizi doyurabiliyor. Ama daha sağlıklı dediğimiz yeşillik, salata yanında proteinimizi, süt grubundan herhangi bir tanesini tükettiğimizde Ramazan ayını daha sağlıklı bir şekilde geçirmiş oluruz. Suyu da kesinlikle atlamayalım, sahurda dört bardak içmemiz gerekiyor. İftar ve sahur arasında da en az 8-12 bardak su içmemiz gerekiyor." dedi.

Diyetisyen Sibel Çevik konuşmasına son olarak şu şekilde devam etti:

"İftardan bir saat sonra yürüyüşlerimizi yapabiliriz. 40-45 dakika boyunca yapacağımız yürüyüş de sindirimi çok güzel destekleyecektir. Ramazan ayında birçok kişide maalesef kilo artışı olabiliyor. O da düzensiz beslenmeden kaynaklıdır. Yaptığımız sporla hem kilo almamız engellenmiş olacak hem de yediklerimizi çok güzel bir şekilde sindirmiş olacağız." 

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler