300 ölümü daha önce de gördük

Prof. Dr. Zafer Cantürk, salgındaki ölü sayısına dikkati çekerek "Günlük vaka sayısı 17 bin ile 23 bin arasında değişiyor. Fakat ölüm sayıları 300'e yaklaştı. Bu sayı, bizim daha önce 30-40 bin vaka sayılarını gördüğümüz süreçte karşılaştığımız ölüm sayısıydı. Vaka sayıları stabil giderken ölüm oranları artıyor. Bu da bu süreçte değişen varyantların daha saldırgan olduğunu gösteriyor" dedi.

300 ölümü daha önce de gördük

Prof. Dr. Zafer Cantürk, Türkiye genelinde artan koronavirüs kaynaklı ölümlere dikkat çekti. Son iki aydır koronavirüs vaka sayılarının stabil olmasına rağmen ölü sayılarının giderek arttığını belirten Prof. Dr. Cantürk, yeni varyantların daha tehlike olduğunu söyledi.

En az iki doz aşı yaptırılmasının hayati önemi olduğunu belirten Prof. Dr. Cantürk, "Vaka sayıları, Türkiye genelinde de Kocaeli genelinde de belirli bir limitte seyrediyor. Günlük vaka sayısı 17 bin ile 23 bin arasında değişiyor. Fakat ölüm sayıları 300'e yaklaştı. Bu sayı, bizim daha önce 30-40 bin vaka sayılarını gördüğümüz süreçte karşılaştığımız ölüm sayısıydı. Vaka sayıları stabil giderken ölüm oranları artıyor. Bu da bu süreçte değişen varyantların daha saldırgan olduğunu gösteriyor. Vatandaşların bir defa aşıdan imtina etmemeleri gerekiyor. Birinci doz aşısını olmamış illerdeki vatandaşların birinci dozlarını yaptırmaları, birinci dozu olmuş kişilerin de ikinci dozu muhakkak yaptırmaları gerekiyor" diye konuştu.

'117 HASTANIN 111’İ AŞISIZ'

Houston Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmayı örnek göstererek koronavirüsle mücadele konusunda aşının önemini vurgulayan Prof. Dr. Cantürk, şunları söyledi:

"Son zamanlarda koronavirüs verilerinin arttığını görüyoruz. Bu arada literatürü biz de gözden geçiriyoruz. Houston Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın sonucu var. Bu araştırmaya göre, hastaneye yatırılan 117 koronavirüs hastasının yalnızca 6'si aşılı, geriye kalan 111'i aşısız. Yoğun bakıma yatırılan 28 hastanın 26'sı aşısız ve yalnızca 2’si aşılı. Ayrıca aynı araştırmaya göre, entübe olan 14 hastanın da tamamının aşısız olduğu rapor edilmiş. Bize baktığımız zaman da durum bundan farksız değil. Bizde de benzer şeyleri görüyoruz. Yoğun bakımda yatanların daha çok; aşısız, aşılarının birinci dozunu olmuş ama ikinci dozunu ihmal etmiş ya da ikinci dozunu olmuş fakat üzerinden antikor oluşacak kadar süre geçmemiş kişilerden oluştuğunu görüyoruz."

'İNSANLIK İÇİN AŞILAMAYI KABUL ETMELERİ GEREKİYOR'

İki doz aşının yapılmasının ardından vücutta oluşan antikorun zamanla düştüğünü söyleyen görüşlerin olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Cantürk, şöyle devam etti:

"İkinci dozdan sonra üçüncü doz meselesine gelindiğinde, bu aşıların ne kadar süre etkin olduğuyla ilgili çeşitli görüşler var ama net rakamlar henüz yok. Bakanlığımızın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileri, üçüncü doz kavramını getirdi. İki doz aşı olmuş ve üzerinden belirli bir zaman geçen kişilerin mutlaka üçüncü dozu olması gerekiyor. Bu aşılama işi sadece kendini koruma adına değil, toplumu, dünyayı hatta insanlığı bu hastalıktan kurtarmak için önem arz ediyor. Hem Türkiye'de hem de dünya aşılamayı yüzde 80 civarına çıkardığımızda bu dertten kurtulmuş olacağız. Belki bu koronavirüs o zaman devam edecek ama ölümcül olmayacak. Halk sağlığı problemi olmaktan çıkacak. Bu nedenle herkesin aşılanma konusunda tereddütlerini bir kenara koyup insanlık için aşılamayı kabul etmeleri gerekiyor."

ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERE AŞI ÇAĞRISI

Yüz yüze eğitime geçiş kararının ardından öğretmen ve öğrencilerin de aşı yaptırmalarının, toplum sağlığı açısından son derece önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Cantürk, "Bakanlık ve hükümet, aşılama konusunda tereddüt eden ve aşılamaya uymayan öğrenci ver öğretmenlerin okullarda devam edebilmesi için haftada 2 defa PCR testini zorunlu kılıyor. 2 defa PCR testi olmak yerine aşı olup hem toplum sağlığının geliştirilmesine katkıda bulunmak hem de kendilerinin hastalıktan korunmaları için aşı yaptırmaları önem arz ediyor" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz