Bölge kentlerindeki siyasi hareketliliğin yanı sıra farklı toplumsal alanlara mercek tutmak amacıyla Rawest Araştırma tarafından yapılan “Bölgesel Siyasi Eğilimler Araştırması-Ocak 2021” sonuçları paylaşıldı. Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Van kentlerinde 1497 kişiyle yüz yüze yapılan anketler doğrultusunda hazırlanan araştırma raporu üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde genel sorunlar ve bunlara yaklaşım yer aldığı araştırmanın ikinci bölümde siyası partilere ilişkin algı, mesafe ve partilerin oy oranları paylaşılırken, üçüncü bölüm ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevine ilişkin değerlendirmeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin muhtemel senaryolar ve adayları içeriyor.
BÖLGENİN SORUNLARI
Bölgenin sorunlarına ilişkin katılımcılara yöneltilen iki cevaplı soruya, anlete katılanların 3’te 2’si “ekonomi/işsizlik” yanıtları verdi. Ana dil, adalet, ayrımcılık, eğitimsizlik gibi verilen diğer yanıtlar ise, toplumsal/kolektif sorunların hissedilme düzeyini göstermesi bakımından dikkat çekti.
Yapılan görüşmelerde Türkiye'nin önemli problemleri olarak ekonomi, yargı mekanizmasının adalet üretmiyor olması, kutuplaşma, ifade özgürlüğü gibi başlıkları sıralandı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası AK Parti-MHP ortaklığında girilen yolun "milliyetçi hüviyeti" sebebiyle şikâyet ediyorlar. Projeksiyonu bölgeye çevirdiklerinde Kürt sorununun belirleyici etkisini vurguluyorlar. Ekonomik geri kalmışlık, istihdam, adalet meselesi gibi gündemler Kürt sorununun gölgesinde zikrediliyor. Aktörler bugünkü büyük krizde Kürt meselesinin tali bir meseleye dönüşmediğini ancak önceliğini kaybettiğini ifade ediyorlar
ANA DİLDE EĞİTİM
Her 10 katılımcıdan 9'u, farklı düzeylerde de olsa ana dilin eğitim sürecinin bir parçası olması gerektiğini düşünüyor. Ana dilin Türkçe ile aynı ağırlıkta olacağı iki dilli bir eğitim isteyenlerin oranı yüzde 54. Katılımcıların yüzde 27'si eğitim sisteminin Türkçe ağırlıklı olması, ancak ana dilin de öğretilmesi yönünde görüş bildirirken, verilere göre sadece ana dilde eğitim verilmesini isteyenlerin oranı yüzde 8’de kaldı.
Bölgede HDP ve CHP'ye oy vermiş seçmenlerin tamamına yakını ana dilin eğitim sürecinin bir parçası olması gerektiği görüşünde. AK Partiye oy vermiş seçmenin, eğitim sürecinde ana dilin de yer alması konusundaki desteği üçte iki civarında.
Katılımcıların 2/3'ü ekonomik durumlarının geçtiğimiz yıllara göre kötüye gittiğini d,şem getirdi. Ekonominin kötüye gittiğine inananların oranı AK Partiye oy vermiş katılımcılar arasında diğerlerinden düşük olsa da, bu seçmen grubunun da yaklaşık yarısı ekonominin kötü gittiğini vurguladı. AK Partiye yakın aktör ve seçmenlerin yarıya yakını Erdoğan'ın ekonomiyi düzeltme çabalarını olumlu karşılıyor.
BELEDİYELERE KAYYIM
Katılımcıların 3’te 2’si ikisi belediyelere kayyım atanmasını yanlış bulduğunu ifade etti. Bu uygulamayı doğru bulanların oranı yüzde 15'in altında kaldı. Ağustos 2019’da yine Rawest tarafından Diyarbakır, Mardin ve Van'da yürütülen araştırmaya göre konu hakkında olumlu/olumsuz görüş beyan edenlerin oranı yüzde 76 iken, Şanlıurfarfa'nın da dahil olduğu dört şehirde bugün olumlu/olumsuz görüş beyan edenler arasında bu kararı yanlış bulanların oranı yüzde 82’ye ulaştı.
Belediyeler kayyım atama politikası hakkında görüş paylaşan katılımcıların şehir ve parti kırılımlarına bakıldığında; AK Parti seçmeninin yarıya yakınının bu uygulamayı yanlış bulduğu sonucuna ulaşıldı.
BU PAZAR SEÇİM OLSA?
Araştırma katılımcılarına “Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu da yöneltildi.
Katılımcıların yüzde 11,5'i kararsız kalacağını, yüzde 9,5'i de oy kullanmayacağını belirtti. Bu iki tutum, her 100 seçmenden 21'ine tekabül ediyor. Geri kalan 79 puanın 43'ünü HDP, 23'ünü AK Parti, yüzde 5'ini CHP aldı. Deva ve Gelecek partilerinin oy toplamının oranı yüzde 5 dolayında.
Ali Babacan’ın başında olduğu DEVA Partisi’nin daha az biliniyor olmasına rağmen, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi'nin oylarının iki katından fazlasını aldığı sonucuna ulaşıldı. AK Partiye oy vermiş seçmenin 1/4'ü bu soruda AK Partiden uzaklaşma eğilimi gösterdi. Ancak bu durum çoğunlukla kararsız/boykot pozisyonuna doğru bir çekilme oldu.
KARARSIZ VE BOYKOT EĞİLİMLERİ
Kararsız ve oy kullanmayacağını söyleyen her 10 kişiden 2'sinin AK Partiye, 2'sinin de HDP'ye yöneldiği belirtilen araştırmada sırasıyla CHP, Gelecek ve Deva partileri bu seçmen grubunun ilgi gösterebileceği diğer partiler olarak sıralandı. Bu kategorideki katılımcıların yaklaşık dörtte birinin yine kararsız/boykot pozisyonunda olacakları kaydedildi. Yüzde 21 olan kararsız ve oy kullanmayacak seçmenlere sorulan ikinci tur soru ile bu tutumu sürdürecek olanların sayısı yüzde 6'ya düştüğü belirtildi.
Katılımcılardan 2018'de oy kullananların dağılımı baz alındığında; AK Parti 34,7'den 28,5'e gerileyip, 6 puan kaybetti. HDP 52,4'ten 50,5'e gerileyip, 2 puan kaybetti. CHP 2,7'den 7,4'e çıkmış, 3,7 puan arttırdı. Deva 5 puan alırken, Gelecek 3,1 puan aldı.
Araştırma sonucunda AK Partiye oy vermiş her 100 kişiden 25'inin Partiden uzaklaşma eğiliminde olduğu ortaya çıktı. Ancak uzaklaşanların ilk adresi çoğunlukla kararsızlar kümesi oldu. Kararsız ve oy kullanmayacak olanlara sandık başında olduklarında nasıl davranacakları sorulup, geriye kalan kararsızlar eğilimsel olarak dağıtıldığında, AK Partinin kararsız seçmenlerinin bir kısmının partisine geri döndüğü görüldü. İlk tabloda 100 kişiden 25'ini kaybeden AK Parti, ikinci tabloda 9 kişiyi geri çekti. Son durumda Gelecek ve Deva, AK Partiden yaklaşık 5'er puan aldığı görülüyor.
Oy kullanmamış olanlar yine boykot ve kararsız pozisyona yığılırken kullanacak olmaları durumunda 100 kişinin 32'si HDP'yi, 18'i AK Partiyi, 17’si CHP'yi, 10'u Deva'yı ve 9'u da Gelecek’i tercih ediyor.
İLK DEFA OY KULLANACAKLARIN YARISININ TERCİHİ HDP
ilk kez oy kullanacak seçmenden; Deva 6,5 ve Gelecek 3,7 puan alabiliyor. Bu grubun yarısı HDP'ye oy verirken, geri kalanı birbirine yakın oranlarda AK Parti ile CHP arasında paylaşılıyor
SİSTEM TERCİHLERİ VE ERDOĞAN’IN PERFORMANSI
Her 10 katılımcıdan en az 7'si parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşünüyor. Bunların da önemli bir kısmı parlamenter sistemin de eskisi gibi devam etmemesi gerektiğini söylüyor, iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyorlar. AK Partililerin yüzde 57'si sistemin bu halinden memnuniyet bildirirken, yüzde 12'si başkanın yetkilerinin azaltılması gerektiği görüşünde. AK Partiye oy vermiş her 3 kişiden yaklaşık 1'i yine parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğini düşüncesinde.
Kaynak: Diyarbakır Söz