Geçtiğimiz hafta sonu Alimler ve Medreseler Birliği tarafından birçok ülkeden alimlerin katılımıyla "7'nci Alimler Buluşması" programı düzenlendi. Gerçekleştirilen programa katılan alimler İslam toplumunun geldiği duruma dikkat çekerek gün geçtikçe artan ifsat çalışmalarının durdurulması gerektiğine vurgu yaptı.
Alimlerin toplum üzerine çok büyük etkilerinin olduğunu söyleyen Erbil alimlerinden Cevher Abdullah, "Teknoloji ilerledikçe aile yapısının da gün geçtikçe daha çok yıkılmaya yüz tuttuğunu, aile ahlakının yozlaşmaya uğradığını ve ifsada doğru gittiğini, kötülük ve günahların açıkça işlendiğini görüyoruz. Alimlerin bu ifsada karşı durmaları, engel olmaları lazım. Bunun için zamanımızın imkanların olan televizyon ve benzeri teknolojik aletleri de kullanmaları gerekir. Görüyoruz, toplumun ifsadı için milyarlarca dolar harcanıyor ve bu imkanlardan istifade ediliyor. Alimler bu ifsadî çalışmalar karşısında bir kalkan gibi olmalılar. Bu da ancak İslam ve onu güzel anlamakla olur." şeklinde konuştu.
"Her şeyden önce bu halka dinin ne olduğunu anlatmamız lazım"
"Halkın din anlayışında sıkıntı var" diyen Abdullah, "Namaz kılan adam diğer yandan içki içiyor, vücudunun bir kısmı çıplak şekilde geziyor ve buna benzer onlarca günah işliyor. Allah-u Teâlâ’nın buyurduğu gibi namaz insanları günah ve münkerattan uzaklaştırması lazımken hac ve umreye gidenin onlarca kötülük ve fesatlık yaptığını, İslam ile hiçbir alakasının olmadığını görüyoruz. Anlaşılacağı üzere dünyanın neresine gidersek de görürüz ki tek sıkıntı dini yanlış anlamamızdır. Halk İslam’ı tam anlamıyla anlamamış. Eğer gerçekten İslam’ı anlamış olsaydı bu fesat ve kötülüğü yapmaz, günah ve zulmetmekten uzak duracaklardı." ifadelerini kullandı.
Molla Abdullah, "Onların İslami bilinçte eksiklikleri vardır, sadece İslam’ın zahirinden haberdardırlar. Fakat zahirden daha çok batına da önem vermemiz lazım. Böyle olunca bunun bir etkisi de kalmıyor. Dünyada bu kadar hoca var ama neden etkileri yok? Çünkü İhlas azalmış. Eğer bir işte ihlas varsa Allah da o işi bereketlendirir. Her şeyden önce bu halka dinin ne olduğunu anlatmamız lazım. Din sadece namaz, oruç veya başka birkaç hareket değil. Dini çok güzel kavramamız ve kavratmamız, aynı şekilde ameli olarak da dine önem vermemiz lazım." diye belirtti.
Toplumda İslam'ın hakkıyla anlaşılması durumunda hırsızlık ve arsızlık gibi hasletlerin olmayacağını sözlerine ekleyen Abdullah, eşler arası ihanetlerin çoğaldığını, aile sorunları ile boşanma vakaları arttığını ifade ederek bu tür sorun ve sıkıntıların insanların dini eksik veya yanlış anladıklarından kaynaklandığını dile getirdi.
"Alimlere yüklenen Peygamber varisi ve halifesi olma yüküdür"
İran'ın Senendec kentinden programa katılan Muhammed Hıdırnejad Bokanî ise düzenlenen bu tür alimler toplantılarının sorunların çözümüne sunacağı katkıya dikkat çekti.
Konuşmasına organizatörlere selam ve teşekkürle başlayan Hıdırnejad, "Alimler arasındaki birlik ve beraberlik dinî ve toplumsal bir zarurettir. Zamanımız gerektirdiği bir durumdur. Bu vesileyle halkın din ve dünya özgürlüğü mesajını iletmemiz için önemli bir buluşma. Alimler peygamberlerin varisleri ve halifeleridir. Bu yüzden alimlere yüklenen görev ağır. Bu yük Peygamber Sallallahu Aleyhivesellemin varisi ve halifesi olma, insanlar hidayetine vesile olma, onların dünya sıkıntılarını çözme, Allah’ın rızasını elde etme ve onların cennete gitmelerine vesile olma görevidir. Toplumun alimler ve hocalardan beklentileri bu görevlerini yerine getirmeleridir. Bu tür etkinliklerin toplumun ve ümmetin duçar olduğu sıkıntılara çare ve çözüm bulmaya vesile olmasını diliyorum."temennisinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz