Barış rüzgarına sahip çıkmalıyız

Diyarbakır'daki nevruz kutlamasında okunan Abdullah Öcalan'ın mesajı, kentin sokaklarında olumlu yankı buldu. Vatandaşlar, olumlu havanın devam etmesi gerektiğini belirtiyor.

Barış rüzgarına sahip çıkmalıyız

Hamdullah Güleken adlı vatandaş, örgüt mensuplarının sınır dışına çekilmesi kararının sürpriz olduğunu söyledi. Türkiye'deki herkesin bütünleşmesini istediklerini dile getiren Güleken, şöyle dedi:

Diyarbakır nalkı ne diyor?

"Kimileri nevruz alanında 'Türk Bayrağı yoktu' diye ayrıntılara takılıyor. Bunlara takılı kalınmamalı belki bundan sonraki nevruzlarda binlerce Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı olacak. Bu bayrak Kürtlerin de bayrağıdır. Bayrakla hiç kimsenin problemi olamaz. Öcalan'ın isteklerinin Samsun'da, Çorlu'da, İstanbul'da ve Karadeniz'deki vatandaşların istekleriyle hiç bir farkı yok. Gizliden Kürt milliyetçilerinin karşı olduğu, 'biz neden 30 yıl boşuna mı savaştık' dedikleri bir noktadır Öcalan. En başta Türk milliyetçilerinin teşekkür etmesi lazım. Biz çok şey kaybettik, bari gelecekte çocuklarımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak daha umutlu, daha güzel bir gelecekte birlikte yaşasınlar."

Kürt olduğunu söyleyen Fransız vatandaşı Sultan Taşlıgöl de çok kan aktığını ifade ederek, "İstiyoruz ki gençlerimiz ölmesin, analarımız ağlamasın, istiyoruz ki insanlarımız gözaltında kaybolmasın kimse işkence görmesin. Türkiye'de, Kürtlerle birlikte tüm azınlıklar çok büyük acılar yaşamışlardır. Artık bu saatten sonra bütün halkların kardeş olmasını istiyoruz" dedi.

Ayrı bir devlet isteğimiz yok

Kürt meselesi tartışıldığında sanki Kürtlerin Türkiye'den ayrılıp ayrı bir devlet kurmak istedikleri algısının oluştuğunu belirten Taşlıgöl, "Aslında istenilen bu değil. Türk halkıyla zaten kardeşiz, yüzyıllardan beri birlikte savaşılmış, birlikte zaferler kazanılmış, birlikte acı çekilmiş ve bundan sonrada birlikte barış içerisinde yaşanılması gerekiyor. Öcalan'ın yaptığı çağrıyı da çok doğru buluyorum. Artık bu ülkede bu kan dursun, bu göz yaşı dursun, barış olsun. Herkesin dileği budur, benim de dileğim budur" diye konuştu.

-"Türk anaları, Kürt anaları 'artık yeter' diyor"-

Geçimini ayakkabı boyacılığıyla sağlayan Hacı Çapan ise herkesin çözüm sürecine katkı sunması gerektiğini kaydederek, "Hepimiz kardeşiz. Türkler ve Kürtler birdir, niye bizi ayırmaya çalışıyorlar. Her kim bu barışa yardımcı olursa candan onu kutlarım. Biz artık yeter diyoruz; analar, babalar ağlamasın istiyoruz. Başbakan bu insanların silah bırakmasını istiyor ama bu insanlar nereye gidecek bunlara da bir çözüm bulunmalı. Sürecin olumlu geçmesini ve barışı istiyorum. Türk anaları, Kürt anaları artık yeter diyor" şeklinde konuştu.

Kandan beslenenlerin barışa müsaade etmeyeceği konusunda korkularının olduğunu söyleyen Çapan, "Bu savaşta 30 bin Kürt ve Türk kaybettik. Barış gelmesi için 30'ar bin daha mı versek. Bak Suriye'yi, Lübnan'ı, Mısır'ı ve Irak'ı gördük ne hale geldiler. Allah göstermesin bu barış süreci sonuç vermezse biz de o duruma düşeriz. Yeter artık Allah'ımız bir, peygamberimiz bir, kıblemiz birdir. Hepimiz kardeşiz. Dağda ölen de asker de polis de bizim kardeşimizdir, yeter artık kimse ölmesin" ifadelerini kullandı.

Adana'dan nevruz kutlaması için gelen Mevlüde Işık da Öcalan'ın çağrısını olumlu bulduğunu belirterek, barışın sağlanacağına inandıklarını, ayrışmadan değil bütünleşmeden yana olduklarını dile getirdi.

-"Barışın kokusu çok güzel geliyor"

Sadık Yorgun adlı vatandaş da Kürtçe yaptığı değerlendirmede, Türkler ve Kürtlerin kardeş olduklarını vurgulayarak, "Biz artık barış istiyoruz. MHP ve CHP barışa engel olmasın. Onlar ortalığı karıştırıyor. Onlar bu sorunun hallolmasını istemiyorlar ama biz bu kanın durmasını istiyoruz. Barışın kokusu çok güzel geliyor. Hepimiz çok mutluyuz uçar gibiyiz. Biz barış istiyoruz. Barışa inancım var ve inşallah gerçekleşecektir" dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz