Beşiktaş'taki terör saldırısında şehit sayısı yükseldi. 36'sı polis, 8'i siviy 44 kişi şehit olurken, önceki gün olduğu gibi dün de, Türkiye'nin dört bir yanında, şehitlerin acı çığlıkları yürekleri dağladı. Şehitler ebediyete uğurlanırken, Diyarbakır'dan, Van, Muş, Şanlıurfa ve Siverek'ten yükselen Kürtçe ağıtlar "teröre lanet" getirdi. Diyarbakır'da terörden göç edip İstanbul'a yerleşen Velat Demiroğlu'nun cenaze töreninde gözyaşları sel olurkan yakınları, PKK'ya tepki gösterdi; "Biz kan istemiyoruz, bizi savunmasınlar, bizi öldürmesinler biz Kürdüz" dedi.
ŞEHİT SAYISI 44'E YÜKSELDİ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul'daki terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısını 44'e yükseldiğini açıkladı. Sağlık Bakanı Akdağ, "Biz 36 polisimiz ve 8 sivilin hayatını kaybettiği çok ağır, kanlı bir saldırıyla karşı karşıya kaldık ve iki gündür uykusuz biçimde meselenin Sağlık Bakanı olarak doğrudan doğruya içindeyim" dedi.
ŞEHİTLERE GÖZYAŞLARI
Türkiye'nin dört bir yanında, şehitlerin acı çığlıkları yürekleri dağladı. Şehitler ebediyete uğurlanırken, Diyarbakır'dan, Van, Muş, Şanlıurfa ve Siverek'ten yükselen Kürtçe ağıtlar "teröre lanet" getirdi. Kırmızı ışıkta beklerken meydana gelen patlama sonucu hayatını kaybeden minibüs şoförü Velat Demiroğlu, Diyarbakır'da Kürtçe ağıtlarla terör lanetlenerek toprağa verildi. Cenaze töreninde konuşan baba Mehmet Demiroğlu, Diyabakır'dan bir beladan dolayı göç ettiklerini söyledi.
VELAT'A KÜRTÇE AĞITLAR
24 yaşındaki şoför Velat Demiroğlu'nun cenazesi, karayolu ile İstarnbul'dan Diyarbakır'ın Çınar İlçesine bağlı Yaprakbaşı köyüne getirildi. Kürtçe ağıtlarla, terör lanetlenerek köyde toprağa verilen Demiroğlu'nun cenaze törenine, Çınar Kaymakamı İsmail Şanlı'nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Ceneze törenine katılanların taziyelerini kabul eden baba Mehmet Demiroğlu, Kürtçe yaptığı konuşmasında yaşananların herkesin ortak derdiği olduğunu dile getirerek, köyden bir bela yüzünden göç etmek zorunda kaldığını, o belayı İstanbul'daki patlamayla yaşadığını aktardı.
BİZ KAN İSTEMİYORUZ
Kardeşinin mezar başına gelen ablası Yasemin Demiroğlu ise, teröre tepki göstererek, evladını Kürde, Türke feda etmek istemediğini söyledi. Demiroğlu'nun bir yakını ise, "Biz kan istemiyoruz, bizi savunmasınlar, bizi öldürmesinler biz Kürdüz" dedi. Teröristlerin bombalı saldırısında hayatını kaybeden oğlunu toprağa veren anne Sultan Demiroğlu da, "Allah belanızı versin" diyerek teröre tepki gösterdi.
MUŞ'LU ŞEHİT POLİS
Şehit olan polis memuru 22 yaşındaki Murat Yılmaz için Muş Valiliği önünde tören düzenlendi. Neriman- Nazım Yılmaz çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü Murat Yılmaz'ı yüzlerce kişi son yolculuğuna uğurlamak için hazır bulundu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ardından şehit polis memuru için dua okundu. Şehit yakınları cenaze başında Türkçe ve Kürtçe ağıtlar yaktı. Törene katılanlar 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Kahrolsun PKK' sloganları attı. Şehidin babası Nazım Yılmaz ayakta durmakta güçlük çekti. Vali Seddar Yavuz tören boyunca şehit babası Nazım Yılmaz'ın elini bırakmadı. Törende konuşan Vali Seddar Yavuz, şöyle dedi:
ALLAH YOLUNDA
"Murat'ımı muradına eremeden kara toprağa gönderdiler ama biz biliyoruz ki inanıyoruz ve güçlüyüz. Biz Müslümanız elhamdülillah. Biz şehit olanların ölmediğine onların canlı olduğuna, diri olduğuna ve peygamber efendimize komşu olduğuna iman ederiz. O yüzden ölümler bizim için ölüm değildir. Başlangıçtır, diriliştir, Allah'a kavuşmaktır. Allah yolunda ölmektir. İşte Murat kardeşimizde öyle yaptı. Vatanına, milletine, bayrağına ve dinine sahip çıktı ve gencecik yaşında şehit oldu." Tekbirler eşliğinde ambulansa konulan şehidin cenazesi Çağlayan Cami'ne götürüldü. Murat Yılmaz'ın cenazesi kılınan cenaze namazı sonrası Taşo Şehitliği'nde gözyaşları arasında toprağa verildi.
ŞANLIURFA'DA İKİ ŞEHİT DAHA
Şehit olan polis memurları Enes Çiçek ile Mehmet Taş için memleketleri Şanlıurfa'da tören düzenlendi.
Çiçek ve Taş'ın naaşı, gece saatlerinde uçakla Şanlıurfa'ya getirilerek, ailesi ve yakınlarınca Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü. Cenazelerin, tören için Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğüne indirilişi sırasında şehitlerin yakınları, naaşlara sarılarak Türkçe ve Kürtçe ağıt yaktı. Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törene katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, şehitlerin ailelerine başsağlığı diledi.
Şehit Çiçek'in kardeşi Kübra'yı sevip, sohbet eden Çelik'in, "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna Kübra, "Öğretmen olmak istiyorum" yanıtını verdi. Kübra Çiçek, uzun süredir abisi ile konuşamadığını da dile getirdi.
Konuşmanın ardından İl Müftüsü İhsan Açık, saldırıda şehit olan için "Kardeşler, siz bu ülke için görevinizi yaptınız canlarınızı bu millet için verdiniz. Bizim söyleyecek sözümüz yok siz hakkınızı helal edin." şeklinde dua etti. Şehit yakınlarının yanı sıra Türk, Arap ve Kürt kökenli vatandaşlar ile çok sayıda polis ve asker tekbirler eşliğinde cenazeleri uğurladı. Törenin ardından Çiçek'in cenazesi Eyyübiye ilçesine, Taş'ın cenazesi ise Bozova ilçesine araç konvoyu eşliğinde gönderildi.
VAN'DA GÖZYAŞLARI DİNMEDİ
27 yaşındaki Soner İdil için memleketi Van'da tören düzenlendi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın da katıldığı törende PKK aleyhine sık sık slogan atıldı.
Cenazesi önceki gece havayoluyla Van'a getirilen şehit polis memuru Soner İdil için Yukarı Norşin Camii önünde tören düzenlendi. Törene, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Van Valisi İbrahim Taşyapan, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin, Van Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, şehidin yakınları ile yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Törende ellerinde Türk Bayrağı bulunanlar sık sık 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Kahrolsun PKK' sloganları attı. Öğlen namazı ardından şehit İdil için cenaze namazı kılındı. Şehidin öz geçmişinin okunması ardından İl Müftüsü Nimetullah Arvas dua okudu. Şehit İdil'in yakınlarının Türk Bayrağı'na sarılı tabutun üstüne kapanarak ağlaması yürekleri dağladı. Bakan Arslan, şehidin babası Miktad İdil'e sarılarak teselli etmeye çalıştı. Şehit İdil'in tabutunu tekbirler ve dualarla bir süre Bakan Arslan ve vatandaşlar omuzlarda taşıyarak cenaze aracına bıraktı. Şehit İdil, Akköprü Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz