Muş'un Bulanık ilçesinde, 15 Aralık 2009'da DTP'nin kapatılmasını protesto gösterilerinde çıkan olaylarda, “haksız tahrik altında Necmi Oral ve Kemal Ağcan adlı kişileri kasten öldürmek” ve başka bazı kişileri yaralamakla yargılanan 2 esnaf hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi 'nin kararında, “sanıkların, terör örgütünün propagandasıyla bir araya gelen yaklaşık bin kişilik grubun haksız saldırısında, canlarını kurtarmak amacıyla ateş ettikleri” değerlendirilerek, “sanıkların eyleminin meşru savunma sınırlarında kaldığı” bildirildi.
BULANIKTAKİ SALDIRI
Güvenlik gerekçesiyle Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde görülen davanın gerekçeli kararında, “olaydan bir gün önce bölücü terör örgütü mensup ve sempatizanlarınca esnafa kepenk kapatma uyarısında bulunulduğu” bildirildi.
Sanıklar Metin ve Turan Bilen adlı kardeşlerin, daha önceki benzer eylemlerde de kepenk kapatmadıkları, bu nedenle örgüt mensup ve sempatizanlarınca tehdit edildikleri anlatılan kararda, bu sebeple sanıklara ait manifatura dükkanının “kamu kurumları gibi hedef işyerlerinden olduğu” belirtildi.
CANLARINI KURTARDILAR
Kararda, olaylarda yaklaşık bin göstericinin yer aldığı ve Emniyet kuvvetlerinin güvenliği sağlamada yetersiz kaldığı ifade edildi.
“Haksız ve hukuksuz saldırılar sonucunda, başka kamu binaları gibi sanıklara ait dükkanın kepenk ve camlarının kırıldığı, dükkana birkaç göstericinin girdiği, içeri yanıcı maddeler atıldığı, gaz bombası isabet ettiği ve bazı eşyaların tutuştuğu” anlatılan kararda, sanıklarla birlikte dükkanda bulunanların “ölüm kalım mücadelesi içinde olduğu” belirtildi.
Maktullerin ve yaralıların yasa dışı eylem yapan grup içinde bulundukları bildirilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Sanıklar Turan ve Metin Bilen'in, bölücü terör örgütü mensuplarının propagandasıyla bir araya gelmiş yaklaşık bin kişilik grubun canlarına ve mallarına yönelen haksız saldırısını bertaraf etmek için saldırıyla orantılı ve saldıranlara yönelik olarak, kendileri ve içeride bulunan diğer kişilerin bu şartlar içerisinde canlarını kurtarmak amacıyla ruhsatlı tüfek ve tabancayla ateş ettikleri, ateş sonucu maktullerin ölüp, müştekilerin yaralandıkları anlaşılmıştır.”
Kararda, “bu haliyle sanıkların eyleminin, yasada tarifini bulan meşru savunma sınırları içerisinde kaldığı” kaydedilerek, “haklarında ceza verilmesine yer olmadığı” ifade edildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
