Meclis Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu Başkanı, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, 1980'den sonra kendisinin de 6,5 yıl kaldığı cezaevinin "hafıza müzesi" olmasını önerdi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan "12 Eylül Askeri Darbesinden Sonra Oluşturulan Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu" çalışmalarını sürdürüyor.
Bugüne kadar 30'dan fazla mağduru dinleyen komisyon, sıkıyönetim mahkemelerinin verdiği kararların nasıl oluşturulduğuna ilişkin bilgi için, söz konusu dönemde davalara giren hukukçuların bilgisine başvuracak.
Alt komisyon, çalışmalarını Diyarbakır Cezaevi, Süleymaniye Cezaevi ve Ulucanlar Cezaevi Müzesini ziyaret ederek sürdürecek.
Hafıza müzesi önerisi
Alt Komisyon Başkanı, AK Parti'li Miroğlu, komisyon çalışmalarına ilişkin soruları yanıtladı. Miroğlu, hazırlayacakları raporda, Diyarbakır Cezaevi'nin "hafıza müzesi" haline getirilmesini önereceklerini, bu konuda örnek gösterilebilecek bazı cezaevlerinde incelemelerde bulunacaklarını kaydetti.
Ulucanlar Cezaevi'ni de bu kapsamda ziyaret edeceklerini vurgulayan Miroğlu, "Komşularımızda, Ortadoğu'da, sonradan hafıza müzesi haline getirilmiş cezaevleri varsa buraları da ziyaret edebiliriz. Bildiğim kadarıyla Süleymaniye'de böyle bir cezaevi var. Onların da raporda yer almasını sağlayacağız." diye konuştu.
Miroğlu, "Tam da iklimin yumuşamasını arzu ettiğimiz, terörle mücadelenin başarısı için hepimizin temennide bulunduğu bir zamanda, bölge insanının moral dünyasına iyi gelebilecek, geçmişte yaşanan bu mağduriyetleri belirli oranda da olsa hafifletecek çalışmalar önemli. Bu açıdan Diyarbakır Cezaevi'nin bir "hafıza müzesi" haline getirilmesi önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Diyarbakır Cezaevi'nin, tüm dünyaya, bu tür şeylerin yaşandığı cezaevlerine örnek oluşturacak, hafıza mekanı olabilecek gibi düzenlenmesini istediklerini vurgulayan Miroğlu, müzede o döneme ait mektup, fotoğraflar yer alabileceğini belirtti.
Dünyada insan hakları alanındaki mücadelenin hep Avrupa merkezli olarak düşünüldüğüne işaret eden Miroğlu, "Avrupa'nın çifte standardı insanların adalet duygusunu yıprattı, incitti. Benim bir hayalim var: Türkiye, dünya insan hakları mücadelesi alanında Asya ve Ortadoğu ülkelerine bir merkez olabilir. Elbirliğiyle Türkiyemizi uluslararası insan hakları mücadelesi alanında bir merkez ülke haline getirebiliriz. Çalışmamız, belki buna da katkıda bulunacak." dedi.
-"Karşılıklı gözyaşı döktük"
Kendisi de 6,5 yıl Diyarbakır Cezaevi'nde kalan Miroğlu, komisyona davet edilen tanıkların bir çoğuyla da koğuş arkadaşı.
Miroğlu, komisyonda bu kişilerin dinlenmesi sırasında hissettiklerini, "Dünü yaşamış gibi olduk. Zaman zaman oturduk, karşılıklı gözyaşı döktük, ortak anılarımız çıktı. Bir zaman tüneline girip, geçmişe dönmüş gibiydik. Bunların paylaşılması çok iyiydi, hepimizin ruhuna iyi geldi. Dinlediğimiz arkadaşlar için de öyle olduğunu zannediyorum." diyerek paylaştı.
-Mağdurlar ve görevlilerin anlatımı kitap olacak
Miroğlu, komisyon olarak mağduru ve cezaevinde görev yapan kişileri dinlediklerini anımsatarak, bu anlatımlardan oluşan bir kitap çıkaracaklarını söyledi.
Orhan Miroğlu, 1979'dan 1984'e kadar geniş bir medya taraması yaptıklarını anlatarak, bu çalışmanın da bitmek üzere olduğunu, bunu da kitaplaştırabileceklerini bildirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz