Pamuk üretmenin işçilik istediğini ifade eden İskenderoğlu, pamuğun gider maliyetinin yüksek olduğunu belirtti.
Çiftçinin pamuğa yönelmesi için dünyada çeşitli teşvikler sunulduğunu dile getiren İskenderoğlu, Türkiye'de pamuk üreticisine verilen desteğin yetersizliğinden bahsederek, mazot ve ilaçta ÖTV ve KDV'nin ivedi şekilde düşürülmesi gerektiğini söyledi.
ÇUKOBİRLİK'in çalışmalarını anlatan İskenderoğlu, "Birliğimizin merkezi Adana'dadır. Birliğimiz 1940 yılında kurulup, günümüze kadar çiftçilerimize hizmette bulunan büyük, devasa bir tarım satış kooperatifidir. Kamu yararına çalışan ve kendi kendini yöneten bir tarım satış kooperatifidir. Çiftçilerin, emtia dediğimiz gübre ilaç gibi girdi maliyetlerinin çiftçiye çok cüzi bir faiz karşılığı vadeli olarak emtia verip, onun karşılığında malını yani pamuğunu alıyor. Yani kısacası ÇUKOBİRLİK kamu yararına çalışan tarım satış kooperatifidir." dedi.
"Diyarbakır pamuğu hem Urfa'dan hem Çukurova'dan kaliteli"
Pamuk üreticilerinin sorunlarının başında desteklemenin geldiğini dile getiren İskenderoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Pamuk üreticisinin en büyük sorunu ilaçlama. Pamuk üreticisinin kırmızı örümcek ve yeşil kurtla başı belada. Kırmızı örümcek ve yeşil kurdun da ilaçlama maliyeti yüksektir. Hal böyle olunca çiftçi sıkıntıya giriyor ve ilaçlama maliyetleri çiftçinin boynuna bir yük oluyor. Devletin ilaçlamaya verdiği hiçbir destek olmadığı gibi Türkiye'deki en kaliteli pamuk bizim bölgemizde çıkıyor. Diyarbakır pamuğu hem Urfa'dan kaliteli hem Çukurova'dan kaliteli. Bizim balye fiyatlarımızda ton başı yaklaşık 250 ile 300 lira arası fark var. Bizim pamuğumuz Ege tipi yani İzmir Torbalı'yla eş değerde. Bizim pamuğumuz piyasada satıldığı zaman tipi, Ege tipi olarak geçiyor. Dicle Nehri kenarındaki bütün pamuk hem Çukurova'dan hem Şanlıurfa'dan hem de diğer illerden daha kalitelidir. Toprağı ise daha verimlidir."
"Bu sektörde en çok girdi maliyeti olan mazot ve ilaçlamadır"
Pamuğun, sanayinin temel hammaddesi olduğunu ifade eden İskenderoğlu, "Pamuktan çit, küspe, yağ çıkıyor. Pamuğun çöpü bile değerli. Çünkü atılan pamuk çöpünden barut yapılıyor. Ortadoğu'nun petrolü nasıl değerliyse bizim de pamuğumuz o kadar değerli. Onun için devletin üreticiye sahip çıkması gerekiyor. Bizim elektrik kullanan, ilaç alan çiftçimiz yüzde 18 KDV ödüyor, aynı zamanda ÖTV de ödüyor. Biz üreticiyiz, pamukta ÖTV olur mu? Bunların olmaması lazım. Bu sektörde en çok girdi maliyeti olan mazot ve ilaçlamadır. Bakın, gübrede KDV indirimine gidildi aynı şekilde mazot ve ilaçlamada da KDV'nin kaldırılması lazım. Elektrikte hem KDV hem ÖTV hem de TRT payının alınmaması lazım. Bu TRT payını başımıza çıkarmışlar, bu nedir? Pamuktaki girdi maliyetlerinin ivedi bir şekilde devlet tarafından düşürülmesi lazım." şeklinde konuştu.
"ÖTV ve KDV'nin mazot ve ilaçta ivedi şekilde düşürülmesi lazım"
Pamuk üreticisine tarım desteği kapsamında verilen ücretin arttırılması gerektiğini söyleyen İskenderoğlu, şunları dile getirdi: "Biz pamuk desteğinde kilo başı bir lira teklif sunmuştuk, devlet ise kilo başı 85 kuruş destek maliyeti belirledi. Bu destek çok az. Pamukta işçilik var. Bakın, benim kendi arazimde 6 ay boyunca her gün 40 kişi çalışıyor. Burada bir nevi organize sanayide yapılan istihdam yapılıyor. Bizim devletten istediğimiz, ÖTV ve KDV'nin mazot ve ilaçta ivedi şekilde düşürülmesi lazım. Bu şekilde çiftçinin eli rahatlasın. Bizim dünya çiftçisiyle yarışmamız için elimizin güçlenmesi lazım. Dünya genelinde pamuk eken çiftçilere özel teşvikler veriliyor. Bakın, Yunanistan iflas etmiş bir ülke ama pamuk eken çiftçiye teşvik veriyor. Bütün dünyada pamuk stratejik bir ürün olduğu için özel bir önem veriliyor. Pamuk priminin en az bir lira olması lazım. Üreticimiz elektrikte sıkıntı yaşıyor. Dicle EDAŞ, üreticinin önünü kesmek için elinden ne geliyorsa onu yapıyor."
Bu sene beklenen hasat hakkında İskenderoğlu, "Pamukta artık mekanizasyona dönüldü. Artık hasat, biçerle yapılıyor. El ile yapılan hasatla kıyaslayınca verim biçerde yarı yarıya geldi. Pamuk, suyu ve sıcağı sever, rutubet ve nemi de sevmiyor. Sıcak ve su da iyi. Bu sene rekoltenin makine ile hasatta 500-550 kilo arasında, elle ise 700-750 kilo gibi çıkar. Elle toplama ve makine ile hasatta biraz fark var. Elle toplamada fire çok olur ama makinede olmaz. Aynı zamanda makineden yapılan pamuktan randıman yüksek olur. Randıman ne kadar yüksek çıkarsa ürün fiyatı o kadar yüksek çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Konu hakkında konuşan pamuk üreticileri de desteğin artırılması gerektiğini belirttiler.
Pamuk üreticisinin giderinin fazla olduğunu söyleyen Eşref Mutlu, devlet tarafından verilen destek miktarının yüksek olması gerektiğini belirtti.
"Çiftçi zarar ediyor, kimse pamuk ekmiyor"
Desteğin düşük olması nedeniyle pamuğa rağbetin azaldığını dile getiren Mutlu, "Pamuk üreticisinin sorunu desteklemedir. Kilo başı verilen destekleme 85 kuruştur, bu şekilde çiftçiyi kurtarmıyor. Gübre pahalıdır, mazot pahalıdır. Çiftçi zarar ediyor, kimse artık pamuk ekmiyor." dedi.
"Eskiden Diyarbakır bölgesi komple pamuktu, şu anda yok"
Eskiden Diyarbakır'da birçok kişinin pamuk ektiğini ifade eden Yasin İskenderoğlu ise "Pamuğun desteklenmesinde şikâyetimiz bunlardır: Maliyet girdileri çok fazla. Mesela bir buğdayı ekiyoruz, bir kere tarlaya giriyoruz. Pamukta ise 5 kere tarlaya giriyoruz. Buğdayda bir işçilik yok, pamukta öyle değil; çapasında, seyreltmesinde işçilik var. Gider olarak da zaten gübre aldı başını gidiyor. Mazot hakeza öyle, işçi fiyatları yüksek. Şu anda pamuğun destekleme kilogram fiyatı bir milyonun altında, hiçbir çiftçi kâr edemez ki. Eskiden Diyarbakır bölgesi komple pamuktu, şu anda yok. Bu köyde nereden bakarsan 5-6 bin dönüme yakın pamuk ekiliyordu, şu anda köyde komple toplasanız en fazla 400-500 dönüm pamuk var. Kimse ekmiyor, para kazanmadığı için ekmiyor. Bizim en büyük sorunumuz destekleme, mazot ve gübre. Biz elimizden gelen her şeyi yapalım, eğer devlet bize bir yerde destek vermese, yardımcı olmasa biz yüksek verim de kaldırsak boştur. Pamuğu yüksek fiyata satsak da boştur. Eğer biz pamuğu götürüp 2 liraya satarsak, gübreyi gidip bir buçuk liraya alırsak, mazotu gidip 5 liraya alırsak bir şey değiştirmez ki." şeklinde konuştu
Kaynak: Diyarbakır Söz