Cinayetin sırrı silinen kayıtta

Elçi'nin öldürülmesi esnasında çekilen ancak silindiği iddia edilen görüntüleri TÜBİTAK inceleleyecek.

Cinayetin sırrı silinen kayıtta

28 Kasım2015 tarihinde Diyarbakır merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaptığı sırada vurularak öldürülen dönemin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi olayına ilişkin 3 polis memuru ile firari 1 PKK'lının yargılandığı davanın üçüncü duruşması 12 Ocak 2022'ye ertelendi. Mahkeme heyeti, TÜBİTAK'a müzekkere yazılarak silinen kamera kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verdi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te, Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare'nin, PKK'lı teröristlerle çatışmalarda tahribatına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptığı sırada, teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada başına isabet eden mermiyle yaşamını yitirdi. Tahir Elçi'nin ölümüne ilişkin firari PKK'lı terörist Uğur Yakışır ile olayın meydana geldiği gün görevli olan tutuksuz sanık polisler S.T., F.T. ve M.S.'nin yargılandığı davanın üçüncü duruşması, Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı.

Duruşmaya sanık polislerden  S.T. Malatya, F. T. Elazığ ve M.S. ise Hatay'ın Hassa ilçesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Batman, Bitlis, Ağrı, Mardin Van ve Muş baroları ile İnsan hakları Gündemi Derneği, davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, söz konusu baroların ve derneğin suçtan zarar görmediği kanaatiyle katılma taleplerini reddetti.

Duruşmada açık tanıkların yanı sıra gizli tanıkların sesleri değiştirilip, görüntüleri mozaiklenerek SEGBİS üzerinden dinlendi.  SEGBİS üzerinden dinlenen gizli tanık "I-61", önceki ifadesini hatırlamadığını belirterek, ifadesinin hatırlatılmasını istedi. Bunun mahkeme başkanı gizli tanığın "Kaçanlar arabadan inip polisi şehit ettikten sonra Tahir Elçi'yi de vurduklarını gördüm" şeklindeki ilk ifadesini hatırlattı.

Alınan ifadesinde Tahir Elçi'nin vurulma anını görmediğini söyleyen gizli tanık, "Arabadan inip koşanları gördüm. Sokağa girdiler. 2 polis arkadaşı şehit ettikten sonra bu olay geçti. Vurulma anını görmedim" dedi. Mahkeme başkanının "‘Haki’ kod adlı Uğur Yakışır Tahir Elçi'yi şehit eden kişidir" yönündeki ilk ifadesini hatırlatması üzerine gizli tanık "Tahir Elçi'yi vurduğunu görmedim. 2 polisi şehit ettikten sonra sokağa girip koştular" yanıtını verdi.

‘ARKAMI DÖNDÜM, ELÇİ YERDEYDİ’

İlk ifadesinde Elçi'nin vurulmasından önce yüzünün hendeklere, sırtının polislere dönük olduğunu belirterek cinayette polisler aleyhine güçlü bir kanı oluşmasına neden olan Mehmet Türk ise, mahkemede Elçi'nin ölmeden önceki son halini görmediğini öne sürdü.

Türk, "Silah sesleri gelince biz kaçıştık. Arabaların arkasında siper aldık. Tahir Elçi'nin düştüğünü gördüm. 'Tahir Elçi vuruldu' diye bağırdım. Vurulma anını görmedim. Yerde kanlar içinde gördüm sadece. Olayların içinde kaldık. Tahir Elçi'nin hendekler tarafına yöneldiğini hatırlamıyorum. Basın açıklamasından sonra bir anda olaylar içinde kaldık. Arkamı bir döndüm Tahir Elçi yerdeydi. Polisler kaçanlara doğru ateş ediyordu. Kaçanların atış yaptığını görmedim. 'Tahir Elçi yerde, Tahir Elçi vuruldu' diye bağırıyordum. Polisler, kimse beni duymuyor gibiydi. Kimse bir şey yapmadı" dedi.

Mahkeme başkanı ve müşteki avukatların ısrarlı sorularına rağmen, Tahir Elçi'yi öldürülmeden önce görüp görmediği sorusuna Türk, "olayın etkisiyle hatırlamadığı" yanıtını verdi.

Avukat Gamze Yalçın’ın yönelttiği "Tahir Elçi ayaktayken en son ne zaman gördün?" sorusunu Türk, "En son yerde gördüm" diyerek yanıtladı. Yalçın, tanığa bu kez “Tahir Elçi yerdeyken sokağa giren militanlar geçmiş miydi?" sorunu yöneltti. Türk, "Bir anda önümüzden geçtiler, polisler ateş ediyordu. Beni geçtikten sonra görmedim onları. Kendimi kaybettim" diye cevapladı.

Yalçın, Tahir Elçi'nin yerdeki pozisyonunu tarif etmesini istediğinde ise Türk, "Ayakları bize doğruydu" demekle yetindi. Türk, avukat Yalçın'ın hendeklerin bulunduğu yönden kendilerine doğru uzun namlulu silahlarla ateş edilip edilmediğini sorusuna da "Görmedim" yanıtı verdi.

‘BÖYLE BİR İFADE VERMEDİM’

Başka bir suçtan hüküm giyip, cezaevinde olan açık tanık Ekrem Özgün ise, Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin daha önce hiçbir şekilde ifade vermediğini söyledi. Yakalandığında susma hakkını kullandığını söyleyen Özgün, "Tahir Elçi'nin öldürülmesine dair bir bilgim yok. Tahir Elçi öldürüldüğünde Diyarbakır'da değildim. İfadeyi ve teşhisi kabul etmiyorum. Sur’da iki yerimden vuruldum. Karakolda konuşmadım, susma hakkımı kullandım. Savcıya da 'ifade vermeyeceğim' dedim. Yaralı halde iki ay hastanede kaldım. ‘Tahir Elçi vurulduğunu gördüm’ denilen ifade bana ait değil. Kesinlikle görmedim. Böyle bir ifadem yok. Polisin baskısı vardı ama böyle bir ifade vermedim" diye konuştu. Bunun üzerine söz alan Av. Gamze Yalçın, tanığın susma hakkını kullandığını söylemesine rağmen tutanakta savcının imzası olduğuna dikkat çekerek, dosyada bir yönlendirme olduğunu ifade etti.

Avukat Mahsuni Karaman, tanık Özgün'e kendisine ait olmadığını söylediği ifadesinde geçen Tahir Elçi'nin PKK'li Mahsum Gürkan'ın ateşiyle vurulduğu yönündeki ifadeyi sordu. Özgün, "Ben böyle bir ifade vermedim. Böyle Bir ifadeyi kabul etmiyorum" yanıtını verdi. Dinlenen gizli tanık "Lojman 2019" da olayı görmediğini söyledi.

TANIK: SAVCI 'TAHİR ELÇİ'NİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE DAİR İFADE VER’ DEDİ

Hükümlü tanık Deniz Ataş’ın ise alınan beyanında şunları söyledi: "Duruşmada hazır bulunmak istiyorum. Orada her şeyi anlatmak istiyorum. Savcı, 'Tahir Elçi'nin öldürüldüğüne dair ifade ver, seni serbest bırakacağım' dedi. İnandım. Bana komplo kurdular. Kandırdılar. Benimde okumam yazmam olmadığı için önüme ne koyduysa imzaladım. Ben sizi duyamıyorum. Duruşmada anlatmak istiyorum. SEGBİS üzerinden ifade vermek istemiyorum. Duruşmaya bizzat katılmak istiyorum. Kulaklarım duymadığı için sizi tam anlamıyorum. Bize işkence yaptılar. Savcı da geldi. Bana Tahir Elçi cinayetini Uğur ve Mahsum'un üstüne atacaksın, yoksa seni öldürürüz dediler. Ben video çekmedim. Korkudan, ifade vermeyi kabul ettim.”

MARDİN KEBAP EVİ KAMERASI TÜBİTAK'A SORULACAK

Sabah saatlerinde başlayan duruşmada mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının mütalaası, Elçi'nin avukatlarının savunması, sanıkların beyanı ve tanıkların ifadeleri aldıktan sonra karar için ara verdi.  Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Mardin Kebap Evi'nde arızalı olduğu ve mavi görüntü veren güvenlik kamerasının incelenmesi, arızasının olup olmadığını, mavi ekran görüntüsünün nedeninin, kamera görüntülerinden kesinti, ekleme yapılıp yapılmadığının TÜBİTAK'a sorulmasına, söz konusu kameranın 250 gigabaytlık sabit diskinin yabancı bir ülkede incelenmesine karar verdi.

FOTO-FİLMİN KAYIP GÖRÜNTÜLERİ ARAŞTIRILACAK

Mahkeme, FOTO-FİLM Şube Müdürlüğü’nün 12 saniyelik kayıp görüntüsü için FOTO-FİLM Şube Müdürlüğü’nde o gün görevli olan polislerin isimlerinin, kayıt kartının hangi birimde hangi şahsa verildiğinin bildirilmesi için Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması kararı aldı. Mahkeme söz konusu kayıp görüntülere ilişkin ses ve görüntü incelenmesinin yapılması için Adli Tıp Kurumu’na müzekkere yazılmasına karar verdi.

Mahkeme, İçişleri Bakanlığı Müfettişleri’nin raporlarının tamamına istenerek dosyaya konulmasına, sanık polislerin olay sonrası kameraya yansıyan kendi aralarındaki konuşmalarının çözümünün yapılmasına, Tahir Elçi'nin CNN'deki programın ardından tehdit ve hakaretlere ilişkin soruşturma ya da dava açılıp açılmadığının öğrenilmesini karar altına aldı.

Avukatların keşif talebini kabul eden mahkeme, diğer delillerin toplanmasından sonra keşif yönünde karar alınmasına, keşif kararından avukatların dinlenmesini istediği diğer görevli ve tanıkların dinlenmesinin değerlendirilmesini karar vererek duruşmayı 12 Ocak 2022'ye erteledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz