Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt'ta toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan konuşmasında Suriye sınırında düşen Su-24 tipi Rus uçağına ilişkin olarak, "Suriye'de 380 bin cana mal olan devlet terörü uygulayan Esed rejimine destek olmak, ateşle oynamaktır. Ilımlı muhalifleri vurmak, ateşle oynamaktır. Bize olmadık ithamlarda bulunmak, vatandaşlarımıza eziyette bulunmak, ateşle oynamaktır. Yardım TIR'larını vurmak ateşle oynaktadır. Rusya'ya samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
* Bayburt'ta sadece 2 kilometre bölünmüş yol vardı, biz buna 13 yılda 70 kilometre bölünmüş yol ilave ettik.
* Bayburt'a 18 tane gölet sözümüz vardı, bugün 12 tanesini tamamlamış olacağız. Diğerleri de yakında bitiyor.
* TOKİ aracılığıyla Bayburt'a 988 konut kazandırdık. Demirözü Barajını tamamlamak da bize nasip oldu.
Bayburt'un Türkiye'ye vereceği mesaj çok önemlidir. 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye belirsizlik bir ortama girince meydanı boş sandılar. Bu defa meydanın boş olmadığını gördüler. Bu ülkenin önce geçici olarak görev yapan, şimdi de Meclis'te çoğunluğun desteğini aldığı hükümet var. Herkesin anladığı dilden cevabı verildi. Sen kalkacaksın sokakları yaracaksın, belediyenin iş makinalarını yakacaksın, devleti yok sanacaksın. Gereken cevabı aldılar, almaya da devam edecekler.
Milletimiz 1 Kasım seçimlerinde ülkenin kaderini bir avuç siyasetçiye bırakmayacağını gösterdi. Bayburt da istikrar ve güvenden yana olduğunu koydu.
"DERTLERİMİZ ÇOK AMA..."
Türkiye'nin bulunduğu coğrafya en küçük boşluğa yer vermiyor. Coğrafyamızda 1000 yıldır kader ortaklığı yaptığımız kardeşlerimiz zor günler yaşıyor. Suriye ortada. Irak'ta sorunlar bitmiş değil. Balkanlar şu an durulmuş halde. Kıbrıs sorunu, Rumların uzlaşma tutumu nedeniyle gündemden düşmüyor. Bunun yanında paralel devlet yapılanması ihanetiyle de, PKK terör örgütüyle de mücadele ediyoruz.
Bizim dertlerimiz çok olabilir ama tarihimizde, medeniyetimizden aldığımız ve sizden aldığımız güçle üstesinden gelebilecek güce sahibiz. Bu coğrafyada nice zaferler kazanıldı, ne üzüntüler yaşandı. Hepsi geldi, geçti. 78 milyon insanımızla dimdik ayaktayız, Allah'ın izniyle de ebediyen ayakta kalmaya devam edeceğiz.
RUS UÇAĞININ DÜŞÜRÜLMESİ
Salı günü sabah saatlerinde Hatay'ın güneyinde sınırımızı ihlal eden 2 savaş uçağından biri F16'larımız tarafından düşürüldü. Yapılan tüm ikazlara rağmen 5 dakikada 10 kez yapılan uyarılara rağmen sınırımıza doğru gelmekte olan uçakların kime ait olduğu o anda belli değildi. İkazlara rağmen geldiler, sınırımızdan içeri girdiler. Suriye sınırlarımız daha önce de rejimin ve terör örgütlerinin tacizlerime maruz kaldı. 2012'de belirlediğimiz angajman kurallarımızı tüm dünyaya ilan ettik. Rus savaş uçakları daha önce de hava sahamızı ihlal etmişti. Bir tanesi Karadeniz'de 15 dakika kadar oldu. Burada ise bu olaydan önce 3-4 Ekim tarihlerinde yine 2 kez sınır ihlali yapıldı. Bu 3. kez sınır ihlaliydi. Dediler ki, aramızda stratejik işbirliği var, eyvallah. Ama bu sınır ihlaline izin vermez. Bundan önce Sayın Putin'i aradım "şık değil, çirkin gelişmeler" dedim. G20'de bunları yine kendisiyle konuştuk. "Bunu misafirlik olarak kabul edin" dediler, ben de "davetsiz misafirlik olmaz" dedim.
Sizin orada ne işiniz var? Neymiş, Suriye rejimi davet etmiş. Şu anda gayrimeşru bir rejim var. Mecbur musunuz? 380 bin insanı öldüren katil Esed var, davetine icabete mecbur musunuz? Destek vermek meşru mu? Türkiye olarak pek çok kanalla hassasiyetlerimizi Rusya'ya ilettik. Kasıtlı mı, yoksa özensizlikle mi olduğunu bilmediğimiz olaya kayıtsız kalamazdık.
"İFTİRAYI ATANLAR MÜFTERİDİR"
Yaşanan hadiseden dolayı üzüntülerimizi ilettik. Rusya'nın gösterdiği tepkiyi yine anlayışla karşılamaya çalışıyoruz. Ancak Rusya'nın tutumundan fevkalade rahatsızız. Putin'in Hollande ile yaptığı görüşme ardından yaptığı açıklamalar kabul edilemez. Türkiye kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu sınır ihlaline verilen tepkidir. Bu açıklamalarda hedef saptırmak suretiyle, "Biz DAEŞ'e karşı mücadele ediyoruz" diyen Rus yönetimine şunu söylüyoruz, "Bayırbucak Türkmenleri'nin olduğu bölge DAEŞ'in olduğu bölge değildir" diyoruz. Şu anda DAEŞ'e karşı mücadele veren Türkiye'dir. Cerablus'ta, ülkemizde verdiğimiz mücadele ortada. Ben Rusya yönetimini şunu söylüyorum, bakınız Türkiye'nin yüzde 99'u Müslümandır, Türkiye'nin İslamlaştırma gayretine ihtiyacı yoktur. Bunu Rusya yönetimine yakıştıramadım. Ben kalkıp da 30 milyon Müslüman'ın yaşadığı Rusya için "Putin Hirstiyanlaştırma gayreti içinde" diyor muyum? Bunu demeye hakkım var mı? Üç, Türkiye DAEŞ'ten petrol alıyormuş. İddianızı ispatlayın. Tam tersine ABD'nin DAEŞ'in Rusya'ya petrol sattığı belgelendi. Türkiye petrolü Rusya'dan, İran'dan, Azerbaycan'dan, Kuzey Irak'tan, Cezayir ve Katar'dan alıyor. Bize böyle bir iftirayı nasıl atarsın. Biz terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz. Bize bunu iftirayı atanlar müfteridir.
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz ki, anamuhalefet ve bölücü terör örgütünden gücünü alan diğer muhalefet kalkıyor Rusya'nın yanında yer alıyor. Kendi hükümeti, devleti yanında değil, Rusya yanında yer alıyor. Ilımlı muhalifleri muhatap olarak kabul ediyoruz. Esasen tüm dünyada DAEŞ'e karşı en ciddi mücadeleyi biz veriyoruz. Bu örgütün faaliyetlerine karşı her türlü önlemi aldık, alıyoruz. Bizi DAEŞ'le ilişkili göstermeye çalışmak, tam manasıyla saygısızlıktır. Hele hele petrol olayı tam bir saygısızlıktır.
Sayın Putin Türkiye'ye giden ve petrol taşıyan bir takım tankerlerden bahsediyor. Uluslararası ilişkiler dedikodularla yapılmaz. Şayet Putin'in böyle bir iddiası varsa belgeleriyle ortaya koymak zorundadır.
30 Kasım'da Paris'te biz zirve var. Zannediyorum kendileri de oraya gelecek. Bunları orada da oturup konuşabiliriz. Biz Rus uçağının sınırımızı ihlal ettiğini kanıtlarla tüm dünyaya duyurduk. Rusya'nın da iddialarını bu şekilde ispatlama zorundadır. Yoksa Rusya yalancı konumuna düşecektir. Bizim gönlümüz hiçbir ülkenin bu konuma düşmesine razı gelmez.
"ATEŞLE OYNAMA"
Suriye'de 380 bin cana mal olan devlet terörü uygulayan Esed rejimine destek olmak, ateşle oynamaktır. Ilımlı muhalifleri vurmak, ateşle oynamaktır. Bize olmadık ithamlarda bulunmak, vatandaşlarımıza eziyette bulunmak, ateşle oynamaktır. Yardım TIR'larını vurmak ateşle oynaktadır. Rusya'ya samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz.
Biz Rusya ile olan ilişkilerimiz çok önemsiyoruz. Sayın Putin, Türkiye'nin kendilerini sırtından bıçakladığını söylüyor. Hayır, bu millet hiçbir zaman sırtından bıçaklamamış, göğüs göğüse çarpışmasını bilmiştir. Neticesi ne olursa olsun öyle yaparız. Bu ilişkilerin zarar görmesini istemiyoruz. Suriye sınırımızın ihlali nedeniyle yaşanan mesele kendi mecrasında devam eder, her şey araştırılır. Ama bu mesele üzerinden Türkiye'ye yönelik topyekün iftira kampanyası başlatılması, ilişkilerimizin tehlikeye atılmasını yakıştıramıyorum. Bu konuyu Putin'le yüzyüze görüşmeyi isterim. Bu konunun gereksiz şekilde tırmandırılmasından rahatsız olduğumuzu söylemek isterim.
Türkiye ile Rusya arasında çok büyük işbirliği potansiyeli var. Bu olayın bu potansiyele zarar vermesini istemiyoruz. Bu durumdan zarar görecek olan ülkelerimizdir. Gelin bu duruma meydan vermeyelim.
Kaynak: Diyarbakır Söz