Şahinbey ilçesine bağlı Akdere Mahallesi'nde 20 Ağustos gecesi yapılan kına gecesinde yaşanan terör saldırısında kimileri eşini, kimileri anne, babalarını, kimileri kardeşini, kimileri ise canından ayırt etmediği çocuklarını kaybetti. Aradan geçen süre içinde bir taraftan yakınlarının acısını yüreklerinde yaşayan vatandaşlar, bir taraftan da yaralarını sarmaya çalışıyor.
Saldırıda en büyük oğlunu kaybeden ve taziyeleri sokakta kurulan çadırda kabul eden Veysel Kalay, yakınlarının ziyaretleri sayesinde acısını bir nebze de olsun hafifletiyor.
Kalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üç çocuk babası olduğunu, en büyük oğlu 16 yaşındaki Murat'ın o gece düğünü izlemek için patlamadan yaklaşık 5 dakika önce olay yerine gittiğini söyledi.
Her şeyin birkaç dakika içerisinde geliştiğini ve bir anda patlama sesi duyduklarını anlatan Kalay, o andan itibaren yaşadıklarının asla tarif edilemeyeceğini belirtti.
Kalay, o gece yaşadıklarını şöyle konuştu:
"Aslen Şırnaklıyız, 10 yıl önce çalışmak için buraya geldik, hal pazarında hamallık yaparak aileme bakmaya çalışıyorum. Oğlum benim her şeyimdi, biz o gece hava sıcak diye evin önünde oturuyorduk, müzik sesleri gelince oraya gitmek istedi biz de izin verdik. Patlamayı duyduğumuz anda olay yerine gittim ve kısa sürede onu buldum, elbiselerinden tanıdım. Onu gördüğüm anda bayıldım, ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. Ne diyebilirim ki, bu acıyı tarif edemem. Hayatımız bir anda kabusa döndü, daha onu evlendirecek, çocuklarını görecektim ama o artık yok. Allah bunu yapan teröristlerin belasını versin."
- "İnsan belki ölmemiş diyor"
Yeğeni 8 yaşındaki Hamit Anlı'yı patlamaya kurban veren Hüseyin Anlı da küçük çocuğun o gün düğünü izlemek için gittiğini ve cesedine dahi ulaşamadıklarını söyledi.
Bu durumun daha da üzücü olduğunu dile getiren Anlı, şunları kaydetti:
"Akşam evin önünde oynuyormuş, zaten düğün yeri de 50 metre uzaklıkta, çocuk işte görünce izlemek istemiş, elinde çikolatasıyla olay yerine gitmiş. Zaten oraya gittikten 2-3 dakika sonra patlama olmuş. Hala cesedine ulaşamadık, insan içinden 'belki ölmemiş' diyor ama bilmiyoruz, nasıl yapacağımızı ne düşüneceğimizi bilemiyoruz. Annesi kahroldu, en azından cesedini alıp defnedebilseydik içimiz biraz rahatlardı. Ne diyebiliriz bu nasıl bir anlayıştır, bir düğünü kana bulamak nasıl bir akıldır, onca çocuk yok olup gitti."
Kaynak: Diyarbakır Söz