Demirtaş sertleşti

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Çözüm Süreci'nin donmuş durumda olduğunu savunurken, 2 aydan bu yana İmralı'ya heyetin gidemediğini, devlet yetkililerinin yaptığı görüşmeler varsa sonuçlarının açıklanması gerektiğini söyledi.

Demirtaş sertleşti

Demirtaş, uydu aracılığı ile Avrupa'dan yayın yapan Med Nuçe TV'de soruları yanıtladı. Genel Başkan Demirtaş, HDP'nin 'Barajı aştık' diye rehavete giremeyeceği gibi 'Barajı aşmak imkansız' gibi çaresizlik duygusu içine girilmesinin doğru olmayacağını anlattı. HDP Eş Genel Başkanı, "Önümüzde bir realite var. Bütün devlet imkanlarını kullanıyorlar 600'e yakın yerel, ulusal televizyon, binlerce yazılı organları, kaymakam, valileri var, emniyet müdürleri, üniversiteleri var. Bu kadar egemen ve otoriter hegemonyaya karşı ezilenlerin yüzde 10 barajını aşmaları aslında iktidarı kazanmaları ile eş anlamlıdır. Tek bir oy bile burada önem kazanıyor. Bizim kaybedecek tek bir oy lüksümüz yok" dedi.

Selahattin Demirtaş, Avrupa'daki Türk vatandaşlarının son günleri beklemeden mutlaka sandığa gitmesi için çağrı yaptıklarını, yurt dışından 400 bin oy beklediklerini anlatırken, ilk kez oy kullanacak 18 yaşındakilerin ön yargılardan uzak oldukları için HDP'ye oy verme oranlarının yüzde 14-15'lere vardığını anlattı.

"BARAJI GEÇERSEK, AKP'DE FATURA ORTAYA ÇIKACAK"

HDP lideri Selahattin Demirtaş, barajı aşamadıkları takdirde siyasi açıdan hesabını vereceklerini açıkladıklarını, AK Parti'nin bu seçimde geçmiş dönemlere yaklaşan veya bunu aşacak bir sonuç elde edemeyeceğini ifade ederken, "AKP'deki bu gruplaşmalar kendisini hissettiriyor. AKP. iç hesaplaşmasını seçim sonrasına ertelemiş durumda. Ortaya çıkacak başarısızlık kesinlikle Türkiye'nin yararına bir AKP çatırdamasına dönüşecek. Türkiye'nin bundan korkmaması lazım" diye konuştu. HDP'nin barajı aşamaması durumda, AK Parti'de, iç hesaplaşma da olmayacağını, demokratikleştirecek hamleye girişemeyeceğini öne süren Demirtaş, 2Davutoğlu'na sık çağrı yapıyorum; 'HDP'ye oy ver, seni de kurtaralım. Aksi halde başkanlık sistemi altında sen de hiçleşmiş bir duruma dönüşeceksin' diyoruz" dedi.

Kamuoyuna mal olmuş insanların, görev ve sorumluluk üstlenmeleri durumunda bindikleri araçtan, taktıkları saate kadar sorgulanabileceklerini belirten HDP Genel Başkanı şunları söyledi:

"Şefffaf, açık olmak zorundayız. Bizim özel yaşamımda sorgulayabilecekleri, linç edebilecekleri bir şey yok. Çirkin karalama kampanyası üzerinden gidiyorlar. Benim partimin bana tahsis ettiği 2011 model aracın fiyatı 120 bin TL'dir. Daha fazlasını hakaret görürüz. Kıt kanaat ayakta durmaya çalışan insanlarımızın desteklediği bir partinin genel başkanı olarak 1 trilyonluk araca binersem söylediklerimin haklılığı biter; sokakta taşeron işçi için 1800 TL isterken, lüks içinde yaşayamam. Yaşamaya çalışırsam, hakikiliğimi kaybederim. Tek arkadaşımızı yolsuzlukla suçlayamazlar. İnancımızı çarpıtıyorlar. Ben, inançlı bir insanım. Sizi sorgulamaya zorluyorlar. Kamuoyu önünde sizin inancınızı sorgulatıyor, yuhalatıyor ve bundan oy devşirmeye çalışıyorlar. Müslümanların 1 Kabesi vardır. Ben bunun aksini söylemişim gibi cümleyi kuruyorlar. Meydanlarda söylediklerim ortada kayıtlı. Gerçeğe dayalı bizleri sorgulayabilecekleri hiçbirşey olmadığı için yalana sarılıyorlar."

ÇÖZÜM SÜRECİ

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sözlerinin aksine parti heyetinin 2 ayı aşkın süreden bu yana İmralı'ya gidemediğini, şu anda tecrit durumunun söz konusu olduğunu ileri sürerken şöyle dedi:

"İmralı'ya devlet heyeti velev ki gidiyor; bu sürecin sürdüğü anlamına gelmiyor. Öcalan, 'HDP heyeti yanında izleme kurulu olmadan gelirse biz süreç başlamıştır' demeyeceğiz' demişti. HDP heyeti, izleme grubu olmadan devlet tek başına gidiyorsa buna 'Süreç sürüyor' denilebilir mi? Gidip- gitmediklerine dair de hiçbir şey yok. Gidiyorlarsa buyursunlar sonuçlarını açıklasınlar. Ne konuştular, ne yaptılar. Olur mu öyle şey?

Süreç donmuş durumda. İlerlemiyor, Dolmabahçe Mutabakatı'ndan bu yana ileri değil, geriye gidiş var. 'Kürt sorunu yoktur', 'Kürt yoktur', 'Masa, taraf, müzakere yoktur' dediler. 28 Şubat'ta Dolmabahçe açıklamasında söylediklerinden çok geriye düştükleri için kamuoyuna da anlatamıyorlar. Bu süreç bize bu seçimde oy kaybettiriyor diye düşündüler. Oysa barış kimseye oy kaybettirmez."

ORGENERAL ÖZEL'İN DURUMU

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in sağlık durumuna ilişkin tartışmalar ile ilgili soru üzerine Türkiye'de Genelkurmay başkanlarının defalarca sağlık sorunları veya ameliyat oldukları halde bunların biz hiçinin özel bildiri ile bunu kamuoyuna duyurulmadığını ancak, kısa süre önce yapılan açıklamanın özel bir anlamı olabileceğini savundu. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Genelkurmay Başkanı, 'Eski teamüllere göre' tedavi olabilirdi. Duymayabilirdik. Ama duyurmalarının demek özel bir anlamı var. Siyasete dair bir mesajdır. Suriye ilgili olabilir. Suriye ile ilgili AKP'nin girmeye başladığı yeni angajmana kamuoyunun dikkatlerinin çekilmesi diye en azından bir mesaj olabilir. 'Çözüm süreci' ile ilgili olabilir. Tam olarak çatışma, gerilim midir şu andaki verilere bakıp bunu söylemek mümkün görünmüyor. Fakat, Ağrı, Diyadin'de de ortaya çıktı ki, ordu içinde de AKP'nin tahrik eden, savaşa sürükleyen politikalarına karşı çok güçlü bir damar olmasa da rahatsızlık olduğu anlaşılıyor."

ŞANLIURFA'DA MİTİNG DÜZENLEDİ

Öte yandan, Demirtaş, partisinin Şanlıurfa mitinginde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış törenlerinde Kuran ile platforma çıkmasını eleştirdi. Kendilerinin dinsizlikle suçlanmasını eleştiren Demirtaş, "Ey Diyanet İşleri Başkanı, ey bu ülkenin tarafsız Cumhurbaşkanı. Kusura bakma. Allah o yüce kelamını sen reklam yap, sen mitinglerde elinde oy için tut diye göndermedi. Onu oku diye gönderdi. Soy, hırsızlık yap, adaletsizlik yap değildir" dedi.

"TAHRİKLERE KAPILMAYIN"

7 Haziran'ın sadece milletvekili seçiminden ibaret olmadığını, diktatörlük ile özgürlük tercihinin yapılacağı tarih olduğunu belirten Demirtaş şöyle konuştu: "7 Haziran seçimleri sadece klasik bir milletvekili genel seçimi değil artık. Partiler arası yarışın çok ötesinde bir anlamı var. Sizler oy verme kabinine girdiğinizde önünüzde çok seçenek değil iki seçenek olacak. Birincisi kendisi için çevresi için diktatörlük hevesiyle güç devşirmeye çalışan bir çizgi olacak. Bir de bütün Türkiye'ye özgürlük, demokrasi, ezilenlerden, çalışanlardan yana bir demokratik çizgi olacak. O diktatör yayı savunan ve adına başkanlık dedikleri çizginin Ak Parti tarafından savunulduğunu biliyorsunuz. Gece gündüz o çizgiyi Türkiye'ye hakim kılmak için dayatmayla, tehditle, baskıyla çalışma yürütüyorlar. Biz ısrarla, inatla bu provokasyonlara prim vermeden, bunların tahriklerine kapılmadan seçim kampanyamızı tamamlamak zorundayız. Tahriklere asla kapılmayın."

"BEN MÜSLÜMAN EVLADIYIM"

Kabe tartışmalarının gündeme getirilmesiyle kendisine yönelik iftira kampanyası yürütüldüğü iddiasında da bulunan Demirtaş şöyle devam etti:

"Ben bir Müslüman evladıyım. Müslüman'ın bir tane kıblesi, Kâbe'si vardır o da Mekke'dedir. Bunun dışında da hiçbir zaman bir şey söylemedim. Buna rağmen ısrarla ben 'Taksim Kâbe'mizdir' demişim diye, yalan ve iftira üzerinden günlerdir çirkin bir kampanya yürütüyorlar. Ben 'Kudüs Yahudilerindir' demedim asla. Ama demişim gibi cumhurbaşkanı, başbakan meydan meydan dolaşıp iftira kampanyası yürütüyorlar. Bize kafir, dinsiz, din düşmanı diyorlar. Ben bu Diyanet'teki din adamlarının sessizliğini merak ediyorum. Peygamberler diyarından Diyanet İşleri Başkanına soruyorum. Bir Müslüman'a dinsiz demek, bir Müslüman'a kafir demek günah mıdır değil midir, cevabını versin diyorum. Madem ki din alimisiniz. Madem bizden fazla din bilginiz var. Yalan, iftira İslamiyet'te günah mıdır, değil midir? Diyanet İşleri Başkanı buna niye cevap vermiyor? Korkuyor musun? Korkma korkma, Allah'tan başkasından korkma. Tayyip Erdoğan'dan korkmayın. Merak etmeyin Allah'tan büyüğü yoktur. Hepimiz Yaradan'ın huzuruna gideceğiz. Orada Tayyip Erdoğan yoktur, korkmana gerek yok."

MHP'YE ÇAĞRIDA BULUNDU

HDP'nin seçim bürolarına yapılan saldırıları hatırlatan ve MHP'ye çağrıda bulunan Demirtaş, "60 civarında HDP bürosuna saldırı oldu. Mitinglerimize saldırı oldu. Tamamında da saldırı yapan gruplar ülkücülerin, MHP'lilerin işaretini yapıyorlar elleriyle" dedi. MHP'nin bu konuda açıklama yapmasını isteyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "MHP'ye soruyorum; bunlarla ilişkiniz var mı yok mu? Yoksa çıkın açıklayın. Yok eğer MHP olarak ülkü ocakları olarak sizler bu saldırıyı organize ediyorsanız bunu da çıkın cesurca söyleyin. Ama siz değilseniz. Biz biliyoruz. Arkasında Ak Parti'nin örgütlediği, tahrik ettiği güçlerle bunlar yapılıyor. Üstlenmek istemiyorsanız MHP olarak çıkın söyleyin."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler