Diyarbakır’da kamuoyuna açıklanan deklarasyonla 2024 yılı Newrozunun startı verilmiş oldu. Bu yıl 57'si merkezi olmak üzere pek çok yerde kutlanacak olan Newroz Bayramı'nın deklarasyonu açıklandı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadınlar Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Diyarbakır’da bulunan Dicle Kültür ve Sanat Derneği'nde 2024 Newrozu deklarasyonunu açıkladı.
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, TJA aktivisti Dilan Güvenç'in yanı sıra basın mensupları ile çok sayıda kişi açıklamaya katıldı.
Deklarasyonda, bu yılki Newroz kutlamalarının “Kalk, özgürlük ve başarı zamanıdır” (Rabe dema azadî û serkeftinê ye) sloganıyla yapılacağına dikkat çekildi.
"Mezopotamya halkları için baharın başlangıcı, yeniliğin müjdecisi olan Newroz, Kürt halkı şahsında yüz yıllardır süren bir direniş ateşine dönüşmüştür. Kürt halkı, tarihin her anında egemenlere, sömürgecilere, işgalcilere ve soykırımcılara karşı büyük mücadeleler vermiş, bedeller ödemiştir” denilen deklarasyonda “Newroz’un direnişi Kürt sorununa çözüm' kampanyasının ateşine dönüştürecektir” ifadelerine yer verildi.
Hatimoğulları'ndan Kürt sorunu çağrısı
Arapça Newroz’u kutlayan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Kürt sorunu bir statü sorunudur. Gelin Kürt sorununu hep beraber çözelim” dedi. Hatimoğulları, çağrılarını yinelediklerini belirtti. “Özü itibariyle 100 yıllık bir mesele olan Kürt sorunun sadece Türkiye’de değil, 4 parça Kürdistan’da barışçıl demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda ısrarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Israrımızı mücadelemizle daha da büyüteceğiz bir sonuç alana dek elbette bu mücadelemiz devam edecek” şeklinde konuştu.
“Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmelidir” çağrısında bulunan Hatimoğulları, şunları söyledi: “Kürt sorunu bir statü sorunudur. Statü sorunu 4 parça Kürdistan’ın her birinin kendi içinde kazanacağı statüyle çözüme kavuşur. Biz Türkiye’ye çağrımızı defaatle yaptık. Dedik ki eğer sizler bugün Filistin sorunun çözülmesi ve oradaki mazlum Filistin halkı üzerindeki baskının kalkması, zulmün bitmesini için çaba sarf ediyorsanız ve orada Filistin halkına yapılanı siz Rojava’da Êfrin’de Kürt halkına yaşatıyorsanız bu samimi değildir. Bugün Kürt sorununu çözmüş olan bir Türkiye ancak Ortadoğu’da barış talebinde bulunabilir. Rusya- Ukrayna savaşında barış çağrısı yaptığı zaman daha gerçekçi ve sahici olur. Buradan çağrımızı yineliyoruz. Oysa biz 72 milletten bir arada yaşamayı başaran bu coğrafyada, devletin çözümsüzlüğü dayatmasına karşı barışı tesis edersek, halkların, işçilerin, emekçilerin ezilenlerin sorunlarının çözümünde çok büyük bir adım atmış oluruz.”
Kaynak: Diyarbakır Söz