AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Malezya ziyaretini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kuala Lumpur Zirvesi’nde liderlerle Libya ve Suriye meselesini ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, "Bu dörtlü ekip bundan sonraki süreçte bu işi sahiplenir, kararlı bir şekilde tutarsa somut neticeler alınabilir. Yani nemelazımcılığın olmadığı, 'bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılığın' olmadığı bir süreci devam ettireceğiz" dedi.
'1 MİLYON BELGEYE SAHİP ARŞİVİMİZ VAR'
Basın mensuplarının Ermeni meselesine ilişkin Türkiye’nin yeni bir hamle yapıp, yapmayacağına ilişkin soruya da Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Bu konuda Başbakanlığım döneminde biz çok ciddi bir meydan okuma yaptık. Tabi karşı taraftan böyle ciddi, dişe dokunur bir cevap gelmedi. Bir müddet bu işler sürdü ve kimse de arşivini falan açamadı. Olmayan şeyi açamazlar. Bunların Harvard’da cüzi, sembolik arşivleri var, Fransa’da yine ufak bir arşivleri var. Ermenistan’ın kendisinde bile böyle ciddi bir arşiv söz konusu değil. Biliyorsunuz bizim şu anda Silahlı Kuvvetlerimizin 1 milyonu aşkın belgeye sahip arşivi var. Buyurun gelin, inceleyin, çalışın. Bütün akademisyenlere vesaire bunu defaten söyledik. Ama onlar böyle bir meydan okumaya 'Biz de gelelim, çalışalım, inceleyelim' diyemediler. Çünkü iş oraya kaldığı zaman bunun ne kadar kendi aleyhlerine olacağını da biliyorlar, görüyorlar."
'TEK HANELİYE GİDİYORUZ'
Erdoğan, ekonomiye ilişkin olarak 2020 yılı hedeflerini anlatarak, “2020 içinde inşallah tek haneliye gidiyoruz. Tek haneliye gidiş zaten olumlu gelişmelerin alametidir. Türkiye şu anda zaten faiz ve enflasyondaki gelişmeleri ile bu toparlanmaların neticelerini almaya başladı. Faiz bu şekilde düşünce şu anda yatırımlar da artmaya başladı. İnşallah 2020 yatırımlarda da Türkiye’nin sıçrama yılı olacak” dedi.
Asgari ücret görüşmelerine ilişkin de konuşan Erdoğan, “İnşallah jestimizi yaparız da burada yapmayalım daha. Şu anda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız yaptıkları çalışmaları döner dönmez bize bir getirsinler. Bakalım son geldikleri nokta nedir, onu da bir kendilerinden görelim. İnşallah, tarafları memnun edecek bir adımı atarız” diye belirtti.
Erdoğan, “Simit Sarayı konusunda gelen tepkiler üzerine, vazgeçildiği izlenimi doğdu” şeklindeki soruya, “Simit Sarayı konusunda gelen tepki diye bir şey ben duymadım. Tam aksine böyle bir şeyin olduğunu bana arkadaşlarım iletince hemen Ziraat Bankası Genel Müdürü arkadaşımıza konuyu sordum. Onlar ‘Böyle bir durum söz konusu oldu ama bizim böyle bir kararımız yok’ dedi ve bu konuda olumlu yaklaşmadığını da söyledi, iş kapandı” diye yanıt verdi.
'KATAR EMİRİ KENDİSİ ALDI'
Kanal İstanbul güzergahı üzerinde Katar Emiri'nin annesinin arazi satın aldığı yönelik haberlere de değinen Erdoğan, “Kanal İstanbul’la ilgili bir defa çok çirkin olan şey şu; Katar Emirinin annesinin gelip buradan yer alması vesaire... Bunu söyleyen insanlara sormak lazım; ‘Devletten hangi desteği alarak böyle bir yeri almış?’ Bu dedikoduları duydum. Katar Emirinin annesinin ülkemizden gayrimenkul satın almasına mani yasal olarak herhangi bir şey söz konusu mu? Yani bunu herhangi bir yerden George, Hans vesaire gelip almaya kalksa herhalde kimsenin sesi çıkmaz. Yani Katar Emirinin annesi böyle bir alım yaptığı zaman niye rahatsız oluyorlar? Kaldı ki aynı şekilde Katar Emirinin kendisinin zaten bizde aldığı yerler var. Yani biz bu kapılarımızı açmışız. Allah rahmet etsin Turgut (Özal) Bey döneminde o zamanki Suud Kralı, Sevda Tepesi’nde büyük bir yer almışlardı” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz