Tarım ve Orman Bakanlığı, üretiminde taklit ve tağşiş (içine başka madde karıştırılan) yapılarak piyasaya sürüldüğü tespit edilen, 91 firmaya ait 113 ürünün listesini paylaştı. Konuyla ilgili açıklama yapan TMMOB Gıda Mühendisleri “Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez. Bakanlık, ürün grubundan alınan numune miktarını, bu numunelerin yüzde kaçının hileli olduğunu da kamuoyuyla paylaşmalı. İfşası yapılan ürünün parti numarası ile birlikte numune alma ve analiz tarihinin de belirtilmesi şeffaflık ve tüketicinin daha net bilgilendirilmesi konusunda fayda sağlayacaktır” diyerek bakanlığa çağrıda bulundu.
‘CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL’
Bakanlık tarafından verilen cezaların caydırıcı olmadığı vurgulanan açıklamada para cezalarının miktarının önemli olduğu belirtilerek, “Uygulanan para cezaları çok az, bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli” ifadeleri kullanıldı.
‘DAHA FAZLA VE DAHA ETKİN DENETİM YAPILMALI’
Türkiye’de sadece kayıtlı imalathane ve tesislerin denetlenebildiği vurgulanırken, Tarım ve Orman Bakanlığı sisteminde kaydı olmadığı için “merdiven altı” tabir edilen işletmelerin ticaret hayatlarını sürdürdüğüne ve piyasada haksız rekabete yol açtığına dikkat çekildi.
Ülke genelinde denetime tabi 12 binin üzerinde onaylı, 635 binin üzerinde kayıtlı işletme bulunduğu, ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görevli gıda kontrolörü sayısının 7004 olduğu belirtilen açıklamada, taklit ve tağşişin önüne geçilmesi için daha fazla ve daha etkin gıda denetimi yapılması gerektiği ifade edilerek “Mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 215 bin 996 denetim yapıldığı ve sadece 174’ü için savcılığa suç duyusunda bulunulduğunu görebiliriz. Toplam 688.159 gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 12.788 adedi onay kapsamında, 675.371 adedi ise kayıt kapsamında bulunmaktadır. Kayıtlı işletmelerin 76.215’i üretim yeri, 316.018’i satış yeri, 280.138’i toplu tüketim yeridir. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz” denildi.
‘GIDA ENFLASYONU DURDURULMALI’
Gıda kontrol görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesi, can güvenliklerinin sağlanması ve kamuda daha çok istihdam edilmelerinin gerektiği belirtilen açıklamada, “Ayrıca, taklit ve tağşişin sosyoekonomik boyutunu da incelemek gerekir. Dünya genelinde düşüş göstermesine rağmen ülkemizde hemen her ay önlenemeyecek şekilde artan gıda enflasyonu durdurularak vatandaşın alım gücünün arttırılması taklit ve tağşiş ile mücadelede önemli bir nokta olacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz
