Hard disk boş çıktı!

Tahir Elçi duruşması: TÜBİTAK’a gönderilen hard diskler boş çıktı, TBB'nin müdahilik talebi kabul edildi. Dönemin Başbakanı Davutoğlu’nun dinlenme talebi kabul edilmedi.

Hard disk boş çıktı!

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015'te Sur ilçesinde silahlı saldırı sonucu öldürülmesi ile ilgili açılan davanın dördüncü duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

Davada polis memurları F.T., S.T. ve M.S. ile Uğur Yakışır sanık olarak yargılanıyor. Tutuksuz yargılanan üç sanık polis hakkında "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek"ten 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istenirken, hem Tahir Elçi hem de aynı gün öldürülen iki polis cinayetinden sorumlu tutulan firari sanık Uğur Yakışır hakkında ise, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

DURUŞMAYA KATILIM YOĞUN

Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya katılım yoğun. Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, kardeşleri Ömer ve Mehmet Elçi, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun  yanı sıra çok sayıda baro başkanı, avukatlar, HDP Urfa Milletvekili Nurettin Maçin, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve STK temsilcileri katıldı.

TBB BAŞKANI DAVAYA MÜDAHİL OLMA TALEBİNDE BULUNDU

Duruşmaya katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun davaya müdahil olma talebinde bulundu.

TANIK DENİZ ATAŞ DİYARBAKIR BAROSU’NA MEKTUP YOLLADI

Tahir Elçi cinayeti ile ilgili dosyada çok sayıda tanık ifadesi bulunuyordu. Bunlardan biri de Deniz Ataş’tı. Ataş daha önce verdiği ifadede Elçi'nin Mahsum Gürkan ve Uğur Yakışır tarafından vurulduğunu iddia etmişti, soruşturma bu iddia üzerinden yürütülmüştü.

Önceki duruşmada Emniyet ve savcının işkence kendisine işkence yaparak bu yönlü ifade verdirttiğini anlatan Ataş, bu defa Diyarbakır Barosuna mektup yolladı. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Ataş’ın yolladığı mektubu* duruşmada okudu.

ATAŞ: SAVCI BANA 'BU ŞEKİLDE İFADE VERİRSEN SERBEST KALACAKSIN' DEDİ

Kendisine ifade verdirten savcının Kenan K. olduğunu iddia eden Ataş, savcının kendisinden Tahir Elçi olayını Uğur Yakışır Mahsun Gürkan’ın yaptığını, Kurşunlu Camimin yakılması ve bir yaşlı adamın ölüm olayını üstlenmesini istediğini söyledi. Bu yönlü ifade vermek için tehdit edildiğini iddia eden Ataş, savcının kendisine “Bu yönde ifade verirsen serbest bırakılacaksın” dediğini aktardı. Ataş’ın kendisini zorladığını iddia ettiği savcı Kenan K’nin Tahir Elçi soruşturması ile ilgisi bulunmuyor. Savcı Kenan K., Sur dosyasına bakıyor.

EREN İLGİLİ SAVCI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASINI İSTEDİ

Öte taraftan bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla ifade veren Deniz Ataş, soruşturma safhasında alınan ifadesinin doğru olmadığını söyledi.  Ataş’ın mektubunu okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, mahkemenin ilgili savcı hakkında suç duyurusunda bulunmasını, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet edilmesini istedi.

SAVCI TUTUKLAMA TALEPLERİNİN REDDEİLMESİNİ İSTEDİ

Sanık ve sanık avukatlarının söz almasının ardından duruşma savcısı mütalaasını açıkladı. Mütalaadan önce suç duyurusunda bulunulan savcı hakkında beyanda bulunan tanığın suç geçmişi ve yargılandığı dosyaları hakkında bilgi veren savcı, sanıkların tutuklanmasına yönelik talepler ile davaya müdahil olma taleplerinin reddedilmesini istedi.

ELÇİ AİLESİNİN AVUKATLARI: DURUŞMA SAVCISININ TUTUMU HATALIDIR

Savcının dosyada tanık olan ve kendisinin ifade vermeye zorlandığını beyan eden Deniz Aktaş’ın suç geçmişini sıralamasına Elçi ailesinin avukatları tepki gösterdi. Tanıklık yapan kişilerin beyanlarına itibar edilmemesini ima eden duruşma savcısının tutumunun hatalı olduğunu belirten avukatlar, her bilginin önemli olduğunu, yasa gereği soruşturma başlatılması gerektiğini söyledi.

CENGİZ: SAVCISININ HEMEN HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYORDU

Mütalaanın ardından söz alan Elçi ailesinin avukatlarından Orhan Kemal Cengiz,  bütün tanıkların yalan beyanlarla davaya dâhil edildiğinin açık olduğunu söyledi. Ortada çok bariz şeyler olduğunu ifade eden Cengiz, “O tanıklar burada ifade verdikten sonra Cumhuriyet Savcısının hemen harekete geçmesi gerekiyordu, aynı zamanda sizin de geçmeniz gerekiyor. Savcı aklımızla alay edercesine deniz Ataş örgüt üyesi diyor.  Bunu bilmiyor muyuz” sözleri ile savcının tutumuna tepki gösterdi.

AKTAR: SAVCININ YAPTIĞI SUÇTUR

Dava savcısı olmayan bir savcının vaatte bulunarak tanık Deniz Ataş'ın ifadesini almasının suç olduğunu ifade eden Avkat Mehmet Emin Aktar,  “Bu hileli bir biçimde bir sorgulama yöntemidir. Savcı Kenan Karaca bu dosyada soruşturma savcısı değil. Tanık kendisine menfaat vaat edildiğini söylüyor. Siz duruşma esnasında yeni bir suç gördüğünüzde harekete geçmelisiniz” diye konuştu.

KARAMAN: ORADA BULUNAN TÜM POLİSLER ŞÜPHELİ SIFATINA SAHİP

Avukat Mahsuni Karaman ise olay yerinde ve olay günü görevli olan istihbaratçıların dinlenmesi talebini yineledi.  İki istihbaratının gizlenerek dosyaya dahil edilmediğini ve 5 istihbaratçının ise orada olduğunu ifade eden Karaman, “Tahir Elçi vurulduğu sırada orada olan iki istihbaratçı, 5 istihbaratçı arasındaki ilişki az mı önemli. Bu polis memurlarının tamamı şüpheli sıfatına sahip. Türkan Elçi o sokaktaki polislerin tümünden şikayetçi ise o polislerin tamamı şüphelidir. Bu 7 kişiyi burada derdest edin. Madem şüpheli değiller, o zaman tanık olarak gelsinler” diyerek bu istihbaratçıların HTS kayıtlarının istenmesini talep etti.

Avukat Duygu Köksal, 5 polisin olayın yaşandığı güne dair Adalet Bakanlığı'na ihbarda bulunmasına rağmen işlem yapılmadığını söyledi. Köksal, “İki polis memurunu kimin öldürdüğünü biliyoruz. Polis aracını durduran polis memuru silahsız bir şekilde aracı durduruyor. 3 polis memurundan çözülen kaydında ‘Ne oluyor ya’ diye polis tepki veriyor. Bu polislere istihbarat verilmemiş. Tahir Elçi’yi kim öldürdü, Tahir Elçi öldürülmesine giden süreçte kimin kastı, kimin ihmali var? İstihbarat polislerinin bu davada dinlenmesi elzemdir. Güvenlik amirleri dinlenmeli” talebinde bulundu.

TÜBİTAK'A GÖNDERİLEN 2 HARD DİSK BOŞ ÇIKTI

Öte yandan bir önceki duruşmada Tahir Elçinin öldürüldüğü yeri gören Mardin Kebap evi ve PTT kamera kayıtları incelenmek üzere TÜBİTAK’a gönderilmişti. TÜBİTAK’a ve içinde kamera görüntülerinin olması gereken hard diskler ile ilgili yapılan incelemenin raporu mahkemeye gönderildi. Rapora göre TÜBİTAK'a gönderilen 2 hard diskin ikisi de boş çıktı. İçinde herhangi bir görüntü bulunmuyor.

YALÇIN: ADLİ EMANETTEKİ DELİLLERİN BOŞ OLMASI SANIKLARIN TUTUKLANMASI İLE İLGİLİ

Elçi ailesinin avukatı Gamze Yalçın,  bütün taleplerine rağmen olay yerini en yakından gören Mardin Kebap evine ait güvenlik kamera görüntülerini göremediklerini söyledi.  TÜBİTAK'a gönderilen 2 hard diskin boş olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Yalçın, tutuklama talebinde bulundukları polislerin serbest olmasının karşılarına adli emanette olan delillerin boş olması olarak çıktığını söyledi.

MAHKEME DAVUTOĞLU’NUN DİNLENMESİNİ REDDETTİ

Karar için verilen aranın ardından mahkeme dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenilmesi talebini reddetti. Dosyada tanık sıfatı ile yer alan Deniz Ataş’ın ‘Kendisini yönlendirdi’ dediği savcı Kenan Karaca hakkında yapılan suç duyurusu ile ilgili talebi ‘somut delil olmadığı’ gerekçesi ile reddeden mahkeme,  ihbar mektubunda adı geçen polis memurlarının dinlenmesine yönelik talebi de reddetti. Türkiye Barolar Birliğinin müdahillik talebini kabul eden mahkeme, Bursa Barosunun müdahillik talebini reddederek duruşmayı 15 Haziran’a erteledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz