İl Afet ve Acil Durum Müdürleri Türkiye Afet Müdahale Planı Değerlendirme Toplantısı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Tesisleri'nde yapıldı. Geçen yıl dünyada meydana gelen 315 doğal afet olayından 68 milyon kişinin etkilendiğini belirten Soylu, bu afetlerin yüzde 45'inin, ölümlerin yüzde 80'inin, afetten etkilenen kişilerin yüzde 76'sının Asya kıtasında olduğunu açıkladı. Etkilediği kişi sayısı bakımından sellerin birinci, fırtınaların ikinci sırada olduğunu kaydeden Soylu, "Ama öldürücülükte depremler birinci, sel afeti ikinci sırada. Tüm dünyada 2018 yılı içinde afetlerin neden olduğu ekonomik kayıp 131,7 milyar dolar civarında" diye konuştu.
AFAD'DAN 1 YILLIK 'KIRMIZI ALARM' İLANI
AFAD müdürlerini deprem, sel felaketi ve diğer afet risklerini unutmamak, topluma unutturmamak ve gündemden düşürmemek konularında uyaran Bakan Soylu, "AFAD'ın sorumluğu daha fazla. 1 dakika boş durmamanız lazım. Bugün 27 Ekim. Önümüzdeki 27 Ekim'e kadar AFAD'ın bütün il müdürlerine ve çalışanlarına kırmızı alarm veriyoruz. Hiç durmak yok. Aynen yola devam. Hiç durmamamız lazım. Bence şu psikolojiye girin; 27 Ekim'de deprem var. Büyük bir afet var. 'Ne kurtarabilsek kardır. Ne kadar can, mal ve ülkemizin bir varlığını kurtarabilirsek kardır' psikolojisine girmeniz lazım. Aksi takdirde 'Benden sonra gelen yapar' anlayışı ile karşı karşıya kalırsanız hepimiz yanarız" dedi.
O DİZİLERE TEPKİ
Bakan Soylu, konuşmasında bazı dizilerle ilgili tepkisini de dile getirdi. Soylu, "Lanet bir dizi var 'Çukur' diye. Onun kadar olamıyorsak yazıklar olsun bize. Hakikaten lanet. Beni bağışlasınlar, bir de 'Adana 01' diye dizi var. İkisinin etki alanı kadar etki alanı oluşturamıyorsak yandık. Çocuklarımızı zehirliyor, bu iki dizi. İnsanımızı kendi kültüründen uzaklaştırıyor. Ben de hayretle bakıyorum, 'Bu üniversite hocaları ne işe yarıyor?' diye, 'Bu işle ilgili kültür adamları ne yapıyorlar?' diye, 'Özellikle bu dizilerle alakalı ne ortaya koyuyorlar?' diye. Bizim çocuklara öğretmemiz gereken, bambaşka bir şeyken, çocuklarımızı birileri zehirliyor ve buna maalesef bakıyoruz" diye konuştu.
'TÜM KURUMLAR ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI'
Kurumlar arası entegrasyonun önemine de değinen Bakan Soylu, "Bir okulda afet anında çocuklara nasıl davranılması gerektiğini, onları nasıl yönlendirebileceğimizi, afet bölgesinden panik yapmadan nasıl uzaklaştırabileceğimizi en iyi onlar bilir. Okul binalarının sağlam olup olmadığını, depreme daha uygun hale getirilmeyi onlar gerçekleştirebilir. Tüm kurumlar, bu işte elini taşın altına koymak durumundadır" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz