Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, "Gıdanın israfının vebali çok büyük. Hepimizin ve herkesin, gıdanın bu kadar zor üretildiği süreci ve dönemi yaşarken israf yapmaması lazım" dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından 'Dünya Gıda Günü' etkinlikleri kapsamında Diyarbakır'da 'Tarımsal sulama' konulu bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüğünde düzenlenen toplantıya Vali Hasan Basri Güzeloğlu, İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, kamu kurum müdürleri ile çalışanlar katıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Ertan Atalar, daha verimli gıdaların elde edilmesi ve tarımsal sulamaların yanlış yapılmaması amacıyla ilçe ve köylerde eğitim seminerleri düzenleyeceklerini söyledi.
Verimli gıdaların elde edilmesi ve tarımsal sulamaların yanlış yapılmaması amacıyla ilçe ve köylerde eğitim seminerleri düzenleyeceklerini ifade eden Atalar, "Dünya gıda gününde özellikle yoksulluğun bitirilmesi, yoksulluğun ileriki günlerde sıfırlanmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar kapsamında her yıl bir tema seçilip bu tema üzerinde dünyada bir farkındalık oluşturma adına eğitim çalışmaları düzenlenmektedir. Burada asıl amaç fakirliğin giderilmesi, dünyada meydana gelen göçlerin azaltılması, güvenilir gıdaya erişimin daha kolay sağlanması. Bu imkânlardan faydalanmayan dezavantajlı grupların bu imkânlardan faydalanması amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenerek farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. Dünyada 8 milyon üzerinde insanın açlık sınırında olduğu düşünülürse bu konuya çok önem verilmesi gerektiğini belirtmek isterim." dedi.
İSRAFA DİKKAT ÇEKTİ
Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu toplantıda, israfa dikkat çekti. Gıdanın insanın yaşamının en temel ve en stratejik alanı olduğunu ifade eden Vali Güzeloğlu, bütün gıda ürünlerinin tüketiminde büyük bir israf yapıldığını belirtti.
Gıdanın, insan yaşamının en temel ve en stratejik alanı olduğuna dikkat çeken Güzeloğlu, "Şüphesiz gıdanın kesintisiz sağlıklı ve sürekli sağlanması insan neslinin devamı ve insan toplumunun dünyada yaşaması için hayati derecede önemli bir konu ve başlıktır. Bu yüzden tarımsal üretim, hem bitkisel hem hayvansal olmak üzere artık giderek daha öne çıkan kaynakların kıtlığı ve üretimin zorluğu karşısında çok stratejik bir konumdadır. Bugün dünyada sentetik olarak üretilemeyen ve bu anlamda şüphesiz hâlâ doğal üretim konusu olan gıdanın en temel ve en öncelikli konusu olduğunu belirtmemiz lazım. Bu sadece bir temel ihtiyaç olma ötesinde yaşamı sürdürmende en stratejik ve en pratik konusudur." dedi.
MİLYONLARCA YOKSUL
Güzeloğlu, "Bugün gelişen ülkeler sanayileştikçe, tarım alanları azaldıkça, sağlıklı ve doğal üretim imkânları zorlaştıkça gıda daha çok öne çıkmakta. Dünya nüfusu arttıkça beslenmenin ihtiyacı olan tarımsal ürünler çoğalınca bunun üretilmesindeki zorluklar her geçen gün daha fazlalaşmakta. Şüphesiz her ülke nüfusu sağlıklı beslenme ve ihtiyacı olan gıdanın karşılanması arayışlarına yoğunlaşmakta. Bugün dünyada açlıkla boğuşan, ekmeğe ve temel besinlere ulaşmakta zorluk çeken çok geniş kitleler, milyonlar var. Düzenli ve sağlıklı beslenemeyen bu insanlara karşı hepimizin sorumlulukları var. Biz tarımda çok önemli büyük bir potansiyeli temsil etmekle birlikte, şüphesiz sorumluluklarımızı bunun daha ötesine taşımak, tarımsal üretimi çok daha ekonomik, verimli ve sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlamaz zorundayız." ifadelerini kullandı.
İSRAFIN VEBALİ BÜYÜKTÜR
Türkiye'nin üretim perspektifini bir kere daha gözden geçirmek zorunda olduklarını ifade eden Güzeloğlu, "Türkiye üretimde, üretimin konu edilen bütün süreçlerinde örnek bir ülke olarak, üreten bir ülke. İsraf etmeyin bakın altını çiziyorum, üreten bir ülke olarak yoluna devam edecek. Çünkü gıda israfının vebali çok büyük. Hepimizin ve herkesin gıdanın bu kadar zor üretildiği süreci ve dönemi yaşarken israfı yapmaması lazım. Tek bir lokma israfın bir başka dünyanın köşesinde ona muhtaç olan bir insanın ne yazık ki rızkını çöpe atmak olduğunu unutmamamız lazım. İsraf yapıyor muyuz? Evet. Ekmekten başlayarak bütün gıda ürünleri tüketiminde ne yazık ki büyük bir israf yapıyoruz. Bu hepimizde yok mu? Herkes kendi vicdanına sorduğu zaman biliyor ama önlemek adına bir irade sergilemiyoruz." şeklinde konuştu.
EVDE TÜKETTİKLERİMİZE DİKKAT
İsrafa karşı uyarılarda bulunan Güzeloğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Lütfen evimizde, dışarıda tükettiğimiz her üründe sadece bize yeten ve bizim için gerekli olanla sınırlı kalalım. Ötesinde israfın hem dinimizde haram olduğunu hem de insanlık vicdanında çok büyük bir günah olduğunu unutmamamız lazım. Bugün bizler gıdaya rahatça ulaşırken, onları elde ederken, bunlara ulaşamayan insanlarında olduğunu, muhtaç ve erişemeyen milyonlar olduğunu unutmamamız lazım."
SULANABİLİNİR ALANLARI ARITIRIMI
Güzeloğlu, mevcut üretim kapatisesinde, çok kısa bir zamanda devam eden büyük sulama projeleriyle sulanabilir alanları iki katına çıkaracaklarını bildirdi. Silvan Barajı ve diğer projelerin bitmesiyle artacak üretimi de şimdiden planlayarak ülkenin gıda ihracatına katkı sağlayacaklarını kaydeden Güzeoğlu, "Türkiye'nin tarımsal üretim yapısında Diyarbakır'ın çok önemli bir zenginlik olduğunu unutmamalıyız. Türkiye'de Atatürk Barajı'ndan sonra en büyük havza ve büyüklüğe sahip Silvan Barajı projesiyle bugünkü toprakların iki katını sulayabilecek bir Diyarbakır'ın üretim kapasitesi çok önemli boyutlara ulaşacaktır. Sadece toprağa suyla buluşturmak yeterli değil. Suyun toprak ile buluşmasının öncelikle çiftçilerin bilgilendirilmesi ve toprakla buluşan suyun doğru kullanılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Buğdayı en fazla üreten il olma hedefine ilerlerken sadece üreten değil, buğdaydan un ve undan makarna gibi katma değer oluşturacak ürünlerin yapıldığı gıda ve sanayi merkezi haline gelmeyi gündemlerine aldıklarını anlatan Güzeloğlu, temel gıdaların hammaddesini üreten Diyarbakır'ın, gıda ve sanayinin bütün alanlarında iddialı hale gelmek zorunda olduğunu sözlerine ekledi.
Güzeloğlu’nun konuşmasının ardından bilgilendirme toplantısı sunumlarla devam etti.
Kaynak: Diyarbakır Söz