Jitemci Adil tanık oldu!

''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen Diyarbakır'daki JİTEM davasının sanıklarından Adil Timurtaş, ''terör örgütü PKK itirafçısı olduktan sonra JİTEM'de çalıştığını, kendisine bölge komutanlığına ait kimlik verildiği ve maaş aldığını'' anlattı.

Jitemci Adil tanık oldu!

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorularını yanıtlayan Timurtaş, ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'ı iyi tanıdığını belirterek, ''Onun getirdiği istihbaratla iki kız yakaladık. Komutan yeşil kasket taktığı için 'Yeşil kafayı çağır' demişti. Ben 'Hoca' diye biliyordum. 'Sakallı' diye çağırıyorlardı'' dedi.

ERGENEKON DAVASINDA TANIK

Davanın tutuksuz sanığı eski İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın, kendisine şoförü aracılığıyla haber gönderip, Mahmut Yıldırım'ı bulmasını istediğini söyleyen Timurtaş, ''Yanıma bir de kız verdiler, turist görünümü için. Mahmut Yıldırım'ı 2000 yılında Silopi'de tespit ettik. Gümrükte bir şeyler yapıyormuş. Gittim. Irak'tan mazot getiriyordu. Kızla birlikte gördük. Sakalını kesmişti. Saçan'ı Habur'dan aradım. 'Çıkın gelin' dedi. Kız kaldı, ben gittim. Yeşil, JİTEM'ci değildi, bilgi getiriyordu, çatışmada görmedim'' diye konuştu.

Pekgüzel'in, ''PKK terör örgütüne 1982'de girmişsiniz. 1986'da itirafçı olmuşunuz'' sözleri üzerine Timurtaş, ''Birçok defa girip çıktım'' dedi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne gelen Adil Serdar Saçan da Mahmut Yıldırım'ı bulmak için Timurtaş'tan şoförü aracılığıyla yardım istediklerini belirterek, ''Yeşil'i Türkiye'de arayan tek kurum bizdik ancak başarılı olamadık'' diye konuştu.

İTİRAFÇI TİMURTAŞ

Savcı Pekgüzel, Timurtaş'a, savcı Zekeriya Öz'e ''Çok önemli bilgiler vereceğine'' ilişkin gönderdiği mektup üzerine Silivri Cezaevi'nden 4 günlüğüne çıkarılarak ifadesinin alındığını söyledi.

Timurtaş'ın ''Ben böyle bir mektup yazmadım'' sözleri üzerine Pekgüzel, mektuptaki imzayı gösterdi. Timurtaş, ''Benim imzam. Ben yardım istemek için yazdım. Ceza verilecekti, birçok kişiye mektup yazdım, ama dilekçe yazmadım'' dedi.

JİTEM’İ ANLATTI

JİTEM'de ''Delil'', ''Salman'' ve ''Mahmut'' kod adlarıyla çalıştığını anlatan Timurtaş, JİTEM'de timlerin ''Yıldız'', ''Kartal'' ve ''Hançer'' gibi isimleri olduğunu, deşifre oldukça isimlerinin değiştirildiğini kaydetti.

Pekgüzel'in, ''JİTEM ne demektir? JİTEM'in istihbarat yaptığı, operasyon görevi olmadığı söyleniyor. Operasyon göreviniz var mıydı?'' sözleri üzerine Timurtaş, ''Zaten istihbarat geldi mi hemen operasyon yapardık. Hiç girmemişsem 3 bin çatışmaya girmişimdir'' diye konuştu.

JİTEM'in yasa dışı olmadığını ifade eden Timurtaş, Diyarbakır'daki Kurtoğlu Jandarma Lojmanları'nda kaldıklarını, kendisinin jandarma istihbaratta işçi olarak yer aldığını, bölge komutanlığına ait kimlik verildiğini ve kendilerine ödeme yapıldığını söyledi.

BİNLERCE PKK’LI ÖLDÜRDÜM

Timurtaş, sorular üzerine, ''Biz kimseyi öldürmüş değiliz. Hala basında Musa Anter'i benim vurduğum yazıyor. Vedat Aydın'ı ve bilmem kimi ben vurmuşum. Benim de ailem, çoluğum çocuğum var. Yazıktır. Benim ailemden 37 kişiyi öldürmüşler. Sonra 'Devlet aileni vurdu' dediler. En son teslim olan PKK'lılar da 'Biz yaptık, ibret olsun' diye dediler. Köyümüzü kim yaktı? PKK yaktı. Biz aşiretiz, devletin yanında yer aldığımız için bize selam vermeyenler var'' şeklinde konuştu.

Timurtaş'ın dinlenilmesinin tamamlanmasının ardından tutuksuz sanıklardan Zahide Ruhsar Şenoğlu'nun ifadesi alındı.

Eski Aydınlık dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Zahide Ruhsar Şenoğlu, ''Savcılıkta bana, 'Ergenekon adına mı gazetecilik yapıyorsun?' diye soruldu. Benim Ergenekon diye iddia edilen örgütle alakam yok'' dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz