Kandilli Rasathanesi'ndeki 258 deprem kayıt sensörüyle tüm Türkiye gözlemleniyor

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, enstitünün güncel teknolojileri yakından takip ederek son yıllarda büyük ilerlemeler kaydettiğini belirterek, "Kandilli'deki binamızda bulunan 258 deprem kayıt sensörüyle tüm Türkiye'ye gözlemliyoruz" dedi.

Kandilli Rasathanesi'ndeki 258 deprem kayıt sensörüyle tüm Türkiye gözlemleniyor

Prof. Dr. Haluk Özener, Boğaziçi Üniversitesi Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat ve Müdür Yardımcısı Dr. Öcal Necmioğlu'nun katılımıyla, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıl dönümünde enstitünün güncel çalışma ve faaliyetleri hakkında basın toplantısı düzenlendi.

Özener, burada yaptığı konuşmada, enstitünün deprem erken tespit çalışmalarından, deprem uyarı sistemlerine kadar birçok alandaki çalışmalarını paylaştı.

"TÜM TÜRKİYE'Yİ GÖZLEMLİYORUZ"

Enstitünün özellikle deprem tespitinde dünya standartlarında çalışmalar yaptığını belirten Özener, "Kandilli'deki binamızda bulunan 258 deprem kayıt sensörüyle tüm Türkiye'yi gözlemliyoruz. Bu güncel teknolojiler sayesinde 7 gün 24 saat önceden 30 dakikada çözümlenebilen depremler 30 saniyede çözümlenebiliyor. Toplam 476 sensörle tüm Türkiye anlık olarak gözlemleniyor. Sismografar, GPS’ler, deniz seviyesi gözlem istasyonları, farklı sensörlerle homojen olarak gözlemliyoruz." diye konuştu.

Özener, deprem gözlem istasyonlarının 261 tanesinin Marmara bölgesinde olduğunu, depremlerin çok hassas bir şekilde çözülebildiğini söyledi.

ERKEN UYARI SİSTEMİ

Kandilli Rasathanesi'nin 2. Abdülhamid’in talimatıyla 2 sismograf cihazının alınmasıyla deprem gözlemine 1895’te başladığını hatırlatan Prof. Dr. Özener, tüm edinilen bilgilerin istatistiklere dönüştürüldüğünü ifade etti.

Kandilli Rasathanesinin ortalama her gün 3 ila 3,9, ortalama 9 günde bir 4 ila 4.9, ortalama 20 günde bir 5-5,9 arasında, 18 ayda bir 6-6.9, ortalama 6 buçuk yılda bir 7’nin üzerinde deprem kaydettiğini belirten Özener, erken uyarı sisteminin bu açıdan önemli olduğunun altını çizdi.

Özener, erken uyarı sistemiyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Erken uyarı sistemi ile olası Marmara Denizi yakınında bir deprem olduğu takdirde depremin yıkıcı etkisini, yerleşim yerlerine ya da kritik yerlere ulaşmadan bilgi veriliyor. Örneğin elektrik üretim tesisleri, doğalgaz üretim yerleri gibi önemli noktalar önlem alıp üretimi durdurabiliyor. Bu alanda Kandilli olarak ayrıca tarihi yapıları, camileri gözlemlemeye devam ediyoruz."

"0,2 ŞİDDETİNDEKİ BİR DEPREMİ BİLE ÖLÇEBİLİYORUZ"

Son yıllardaki depremlerin Oniki Adalar ve Akdeniz civarında yoğunlaştığını aktaran Özener, "Son yıllarda Marmara Denizi tabanı üzerinde çalışmalarımızı artırdık. 0,2 şiddetindeki bir depremi bile ölçebiliyoruz. Fayın bir nevi röntgenini çekiyoruz. Hangi fayda ne kadar enerji biriktiğini, hangi fayın aktif olmadığını görme şansımız oluyor." ifadelerini kullandı.

EĞİTİM ÇALIŞMALARI

Prof. Dr. Haluk Özener, enstitünün bir yandan da eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verdiğini dile getirerek, 3 bin 894 programda 500 binin üzerinde kişiye eğitim verildiğini, gezici deprem istasyonuyla da tüm Türkiye’de çalışmalar yapıldığını anlattı.

Depreme karşı bilinçlenmede güncel teknolojilerin önemine de değinen Özener, "Android ve IOS işletim sistemlerine indirilebilen uygulamalara ilgi büyük. Önümüzdeki hafta Android güncellemesi gelecek." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz