Kürtçe terörize ediliyor

"Didem Arslan Yılmaz'la Vazgeçme" programına telefonla bağlanan Türkan Taşçı, Kürtçe konuşunca hattan alındı. Sunucu Yılmaz'ın, "Doğru düzgün Türkçe konuşsun, burası Türkiye Cumhuriyeti" sözleri tepkiye neden oldu.

Kürtçe terörize ediliyor

“Didem Arslan Yılmaz'la Vazgeçme" adlı televizyon programında, Kürtçe’ye yönelik tahammülsüzlük yaşandı. Konuklar Ayfer Taşçı ve Hayriye Taşçı'nın halaları Türkan Taşçı, programa telefonla bağlandı. Hala Taşçı'nın yeğenlerine yönelik "Siz orada ne arıyorsunuz" sözleri üzerine gerginlik yaşandı, karşılıklı edilen hakaretler sansürlendi. Yılmaz'ın ayrımcı söylemleri, toplumun büyük kesiminin tepkisine neden oldu,

KÜRTÇE KONUŞTUĞU İÇİN HATTAN ALINDI

Televizyonun sesini kısması istenen Türkan Taşçı'nın daha sonra sunucu Didem Arslan Yılmaz'ın "Hatta mısın" soruna verdiği yanıt da sansürlendi. Ardından yeğen Hayriye Taşçı'nın "Konuş tamam konuş" dediği duyuldu. Didem Arslan Yılmaz ise "Hayır hayır. Türkan Hanım bizim de anlamamız lazım" diyerek Türkan Taşçı'nın hattan alınmasını istedi. Yılmaz'ın devamında söylediklerinden Hala Taşçı'nın Kürtçe konuştuğu için hattan alındığı anlaşıldı.

‘DOĞRU DÜZGÜN TÜRKÇE KONUŞSUN’

Didem Arslan Yılmaz, şu sözleri sarf etti: "Kızlara hakaret edemez tabii, öyle de konuşamaz. Ondan sonra biraz da anlarım ben Kürtçe'den. Kesinlikle olmaz. Halayla bir konuşun, doğru düzgün Türkçe konuşsun. Hepimiz anlayacağız, burası Türkiye Cumhuriyeti yani. Bir de o dili bilmiyoruz ki biz. Bilsek anlayacağız, konuşacağız da." Dakikalar sonra tekrar programa bağlanan Türkan Taşçı, konuşmasına Türkçe devam etti.

‘HADDİNİ BİL DİDEM ARSLAN’

Yılmaz'ın ayrımcı söylemleri, sanal medyada tepkilere neden oldu, Arslan'ı kınayan çok sayıda paylaşım yapılırken, #HaddiniBilDidemArslan etiketi Twitter'da Türkiye gündeminin üst sıralarına yerleşti.

KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU

Yılmaz, tepkiler üzerine Twitter adresinden açıklama yapmak zorunda kaldı. Yılmaz, yaptığı açıklamada kendine gösterilen tepkileri “gülünç” buldu. Yılmaz, kendisini şu sözlerle savundu.

1-Dünkü yayınımıza, Urfa’dan gelen Hayriye Taşcı, “babası benden 4 aylık bebeğimi kaçırıyor, bana yardım edin”diyerek, ablası Ayfer Taşcı ile birlikte programımıza katıldı. Kızlar aileleri tarafından tehdit aldıklarını söyleyip, öldürülmekten korkuyorlardı.

2-Yayın devam ederken kızların Halası Türkan hanım yayına bağlanmak istedi. Yeğenleriyle şakır şakır türkçe konuştu, önce kızlara türkçe hakaretler etti. Sonra da aniden kızlarla kürtçe konuşmak istediğini söyledi.

3- Hala Türkan hanım,  benim ve seyircimin kızlarla konuşmasını anlamamızı istemedi. Yeğenleriyle kürtçe konuşarak, konuşulanları gizlemek istedi. Halanın bizden önceden tercüman talebi de olmadı.

4-Türkan hanımı, kürt olduğu için yayından aldırmadım. Yeğenlerine hakaret ve küfürler ettiği için yayından aldım. Öyle olsa yeğenlerini yayına konuk etmezdim.

5- Kürtçeye bir tepkim olamaz. Yayında doğu dili diye hiçbir ifadem de yok…

6- Hala Türkan hanım, arapça da konuşmak isteseydi, ingilizce  de konuşmak isteseydi, aynı tepkiyi gösterirdim. Çünkü, onun ne söylediğini bilmemiz gerekiyordu, kızların can güvenliğinden endişe ediyordum.

İNCİNENLERDEN ÖZÜR DİLERİM

7- Sivaslı bir ailenin kızıyım. Memleketimin doğusu batısı kuzeyi ve güneyi ile ilgili ayrım yaptığımı iddia etmek, hele etnik ayrım yaptığımı söylemek tamamen gülünç.

8- Yayının sadece 10 saniyesini servis edip sanki ortada bir siyasi tartışma varmış gibi linç başlatanların amacı “ülkenin fay hatlarını kaşımak” Not: Bu arada Kürtçe konuşanlarla hiçbir sorunum yok, incinen vatandaşlarımızdan özür dilerim.

ASLAN'A SUÇ DUYURUSU

Öte yandan,  Van Barosu, Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, Yılmaz'ın “nefret suçu" ve “alenen aşağılama” suçu işlediği belirtildi.  Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Sunucu, sanki Türkiye Cumhuriyetinde Türkçe dışında başka bir dilin konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmanın suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir dili aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır. Şüphelinin Kürtçeye olan nefretinden sonra hem sosyal anlamda hem de sosyal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret söylemine tepki göstermiştir. Ulusal anlamda büyük bir tepki karşılık bulması ve genelde Kürtçeye özelde ise Kürt halkına karşı nefret söylemi nedeniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz."

BÜTÜN DİLLERG ÖNÜL DİLİDİR

Yaşananlara tepki gösteren, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Mesele bir kaç kelime Kürtçe bilip bilmemek değil, mesele insanlara ve anadillerine saygılı olmayı bilmek. Diller sadece onları konuşanların değil bütün insanlığın değeri ve zenginliğidir. Bütün dillerin üstündeki dil ise gönül dilidir” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU; İYİ Kİ KÜRTÇE VAR

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı İlhami Işık, “55 yıl önce de "doğru düzgün Türkçe konuş " diye öğretmenlerimden yediğim tokat ve dayakları bana tekrar hatırlattığınız için teşekkür ederim Didem hanım. İyi ki Kürtçe var” dedi.

PARLAK TEPKİ GÖSTERDİ

AK Parti MKYK Üyesi Alattin Parlak, sosyal medya hesabında şu paylaşımda bulunarak, yaşananlara tepki gösterdi. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de devletidir. Kürtler bu ülkenin öz evlatlarıdır. Ana dili olan Kürtçeyi konuşuyorlar. Didem Arslan Yılmaz'ın üslubu ve tavrı ayrıştırıcı ve aşağılayıcı bir dil. Bu dil hiç kimseye bir şey kazandıramaz. Toplumu germemnin hiç kimseye faydası yok. Şunu neden anlamazlar ki; bu ülkenin vatandaşlarının bir kısmı ana dili olan Kürtçeyi konuşuyor. Bu dil ana sütü kadar helal olan bir dildir."

Kaynak: Diyarbakır Söz