Kaynak: Diyarbakır Söz
'Kürtlerin tek temsilcisi HDP değil'
Çözüm sürecinde yeni arayışlara giren AK Parti hükümeti, HAK-PAR'ın ardından Hür Dava Partisi ile görüştü. Görüşmeleri gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HDP'yi çözüm süreci içinde önemli bir noktaya oturtmak istediklerini ancak HDP'nin 'silahlı kalkışmayı' reddetmesi gerektiğini söyledi. Arınç, "Kürtlerin tek temsilcisi HDP değildir" iddiasında bulundu.
Çözüm sürecinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın taslağına nasıl bir cevap vereceği merak edilen hükümet, bu konuda renk vermezken çözüm sürecinde masanın Kürt tarafını kalabalıklaştırmayı amaçlıyor. Kürt karşıtlıklarıyla bilinen kesimleri "Çözüm sürecinin tarafı" diyerek topluma sunmaya çalışan hükümet, Kürtlerin farklı siyasi yapılarıyla görüşmesini genişletti. Çözüm sürecinden sorumlu kılınan Yalçın Akdoğan'ın, söz konusu siyasi partilerin çözüm sürecinde muhatap alınmak istediklerini belirterek bu talebi haklı bulduğunu açıklamıştı.
HÜR DAVA PARTİSİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bu amaçla önceki gün HAK-PAR, bugün de failli meçhul cinayetlerde rol almış ve devletin yanında durmuş Hizbullah'ın siyasi yapılanması olan Hür Dava Partisi ile görüştü. Arınç, "Bizim sözü olan, söylemek isteyen, fikri olan, anlatmak isteyen herkesle bu süreç içinde birlikte olmamız lâzım" dedi. Arınç'a "HDP süreçte kendilerinin safdışı bırakılmaya çalışıldığını düşünüyor. Bu eleştiriye ne dersiniz?" sorusu yöneltildi: "Böyle bir eleştiri duymadım. Eğer gerçekten bunu eleştiriyorlarsa çok da isabetli bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Çözüm süreci veya Kürtlerin sorunu veya Kürt halkının tek temsilcisi HDP değildir. Bunu bütün dünya bilmeli. Kendileri ne kadar böyle diyorlarsa da böyle değildir."
ZORAKİ DESTEK VERİLİYOR
Arınç, Doğu ve Güneydoğu illerinde halkın birinci tercihinin AK Parti olduğunu söyledi, bu bölgelerde HDP'ye 'zoraki destek verildiğini' savundu: "HDP veya BDP veya DBP, birbirlerinin matruşka gibi içiçe geçmiş örnekleridir. Kesinlikle Kürt kardeşlerimizin, yurttaşlarımızın tek tercihi değildir, zoraki tercihleridir; bir kısmı şüphesiz istek ve arzuyla yapılmış olabilir ama büyük bir kısmının tehdit, baskı ve korku altındaki tercihleridir. Dolayısıyla biz, sadece çözüm süreci ile ilgili olarak değil, Türkiye'nin tüm meselelerinde tüm partileri, meşru legal partileri dikkate almak zorundayız. Kürt kimliği ekseninde siyaset yapan partiler, tasnif edilmiş olsaydı belki Hür Dava Partisi, HAK-PAR gibi partileri de saymamız gerekirdi."
ŞİDDETLE ARASINA MESAFE
HÜDA-PAR'ın hiçbir illegal faaliyetin içinde olmadığını ve hiçbir zaman silahı ve şiddeti tercih etmediğini bildiren Arınç, HDP'nin silahla arasına mesafe koyamadığını söyledi. Arınç, çözüm sürecinde HDP dışındaki partilerle temasın arttırılacağını söyledi:
"Evet biz, HDP'yi, HDP'nin milletvekillerini siyasi bir güç olarak çözüm sürecinin içerisinde önemli bir noktaya oturtmak istiyoruz ama onlar şiddeti, silahı, silahlı kalkışmayı kesinlikle reddetmedikleri sürece bu rolleri sınırlı olacaktır. Dolayısıyla bizim, sözü olan söylemek isteyen, fikri olan, anlatmak isteyen herkesle bu süreç içinde birlikte olmamız lazım. Bölge halkının çok büyük itibar gösterdiği bu partileri biz, bu sürecin dışında tutamayız. Milletvekilleri yoktur, temsil oranları itibariyle belki değerlerine göre daha zayıftır ama bu sayı meselesi değildir, bu nitelik meselesidir. Bu niteliğe sahip olan partilerle biz her zaman görüşeceğiz."
Arınç, HDP'nin süreçteki rolünün sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi: "Onalara düşen görev sadece İmralı'ya gitmek, İmralı'dan aldıkları talimatı bir kurye olarak Kandil'e götürmek, nasıl götürdükleri ayrı bir konu, oradan gelecek lafları buradaki birkaç kişiye aktarmaktan ibaret kalmamalı. 2013 Nevruzunda 'Silahlar susacak; fikirler, siyaset konuşacak' diye bir talimatı, binlerce insanın önünde okumuşlardır. Ama bugün bu sözün gereğini yerine getirmeyenlere bizim 'Sonuna kadar siz yanlız başınasınız, sizden başka bizim gidecek yerimiz yok' diyemeyiz. Herkes işini iyi yapacak, siyaset yoluyla sorunun çözülmesine katkıda bulunacak.''
DEMİRTAŞIN DİNLENMESİ İDDİASI
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Meclis'teki odasında ve evinde dinleme cihazı olduğu iddiasını da "Eğer endişesi varsa bununla ilgili suç duyurusunda bulunmalı" diyerek yanıtladı.
Arınç, bir gazetecinin "Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, bir röportajında çözüm sürecinin seçimden önce sonuçlanacağını söylüyor. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"İnşallah. Ne güzel temenni. Yalçın Akdoğan arkadaşımız, Başbakan Yardımcımızdır. Birbirimizin sözlerini yorumlamayız. Ama güzel bir temenni. Hepimiz arzu ederiz ki çözüm süreci, bildiğimiz, dilediğimiz, arzu ettiğimiz şekilde çözülmüş olsun. Seçimden önce dendiğine göre demek ki mayıs ayını falan dikkate almamız lazım. Takip edelim."