PKK'dan yeni eylem yöntemi, Drone ile eylem yapıp evleri bombala tuzaklayın

Güneydoğu'da bazı ilçelerde PKK'lı teröristlerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalar devam ederken, istihbarat birimleri önemli bir bilgiye ulaştı. Devletin üst yönetimi için hazırlanan istihbarat raporlarında, PKK'nın havadan görüntü almak amacıyla geliştirilen ve son dönemde büyük rağbet gören drone'ları kullanmayı hedeflediği bilgisine yer verildi.

PKK'dan yeni eylem yöntemi, Drone ile eylem yapıp evleri bombala tuzaklayın

Milliyet'te yer alan habere göre, elde edilen istihbarat, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanlığı'nca il emniyet müdürlüklerine gönderilen özel yazıyla ortaya çıktı.

TEM Dairesi'nce 21 Ocak'ta gönderilen özel yazıda, PKK'nın yurt genelinde eylemlerini artırmak amacıyla yeni bir eylem yöntemini gerçekleştirmeyi planladığı açıklandı. Yazıda, PKK'nın, 200-300 metreden kontrol edilebilen, kameralı ve 500-1000 kilograma kadar yük taşıyabilen Drone'lardan elde ettiği bilgisine yer verildi. Aynı zamanda helikopter gibi hareket edebilen çok sayıda drone'un örgüt kamplarına gönderildiği belirtilen yazıda, bu drone'lara patlayıcı madde monte edilerek yurt genelinde güvenlik güçleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik bombalı eylem düzenleyeceği bilgisinin elde edildiği kaydedildi.

Bu arada, yine istihbarat birimlerinin yaptığı başka bir tespit güvenlik birimlerine ulaştırıldı. Bu bilgiye göre, PKK'nın sözde Orta Saha Halkla İlişkiler ÖSB sorumlusu ile sözde Amed Eyaleti Gençlik Birimi Sorumlusu ve sözde Kuzey Alan Karargahı muhaberecisi arasında geçen bir telsiz görüşmesi tespit edildi. Ocak ayında yapılan bu tespitte güvenlik güçlerinin operasyonlar sırasında kullandıkları teknik imkanlara karşı “yer altı sistemi" olarak tanımlanan faaliyetin devreye sokulması talimatı verildi.

'Evleri tuzaklayın'

Bu kapsamda, özellikle operasyonel birimlerde görev yapanların alıkonulması, bazı bölgelerde operasyonlar sırasında “çeklime süsü" verilerek ev ve bahçe gibi yerlerin bomba düzenekleriyle tuzaklanması talimatlarının verildiği anlaşıldı.

Ayrıca, güvenlik kuvvetlerinin kullandığı ağır silahlara ve zırhlı araçlara karşı gizlenmiş bombalı ya da mayınlı tuzakların kullanılması ile şehir merkezlerine yönelik şiddet eylemlerinin artırılması ve tırmandırılması çalışmalarının hızlandırılması yönünde talimatlar verildiği tespit edildi. Bu tespitin ardından ülke genelindeki güvenlik kuvvetleri eylemlere karşı uyarıldı.

DRONE NEDİR?

Oxford İngilizce Sözlüğü’ne göre “drone”, uzaktan kontrol edilen, pilotsuz hava aracı veya misili anlamına geliyor. Genelde dört pervaneli modellerden (quadcopter) oluşan drone’lar, kolay kullanılabilmesi, hafif ve ucuz olması, kamera ve sensör bağlanabilmesi açısından oldukça fazla avantaj sunabiliyor. Her ne kadar henüz Türk polisinde görmesek de, birçok metropol polisi toplumsal olaylarda, olay yeri incelemede ve şehir trafiğinin kontrolünde drone’lardan yoğunca faydalanıyor. Drone’lar arama kurtarma alanında ise köpeklerden sonraki en büyük yardımcı haline geldi.

Drone’lar ya da uzun ismiyle insansız hava araçları (İHA) 20’inci yüzyılın birçok teknolojisi gibi önce savunma sanayi için geliştirildi. Drone’ların Türkiye dahil olmak üzere yaygın kullanımı hala askeri. The Guardian ya da Huffington Post gibi yayınlarda drone’lar için ayrılmış özel bölümlerinde sıralanan haberlerin neredeyse tamamı bu konularla ilgili. Hatta Amerika drone saldırılarının neden olduğu can kaybını kayıt altına alan şöyle mobil uygulamalar bile mevcut. Ancak son dönemlerde Drone’ların ticari kullanımının yaygınlaşması söz konusu. Tarımsal ilaçlama ve yangın kontrolünün yanı sıra kargo taşımacılığı için kullanılan drone’lar reklam filmleri ve konserlerin canlı çekimleri için ticari alanda da rahat kullanım olanağı sağlıyor. Geçen yıl, Amazon kendi müşterilerine paket taşımak için drone’lardan yararlanacağını duyururken, Deutsche Pst Almanya’da nehir üzerinden ilk taşımacılık deneyini ilaç taşıyarak yaptı.

Drone’ların kullanım oranı ve sayısı arttıkça küçük çaplı kazalar ve krizler de yaşanmaya başladı. Örneğin, bir meraklı drone’unu Seattle’daki Space Needle kulesi üzerinde uçurunca, görevliler kuleye zarar verileceği endişesiyle dron sahibinin soruşturulmasını sağladı. New York’ta başka bir meraklının drone’u gökdelene çarptı. Los Angeles’ta göstericiler polisin drone kullanarak vatandaşı gözetlemesini protesto etti. İstanbul’da Gezi protestolarını havadan görüntüleyip internette yayımlayan bir meraklının drone’u polis tarafından silahla vurularak hukuksuz olarak düşürüldü. Atatürk Havalimanı üzerinde drone (uzaktan kumandalı hava aracı) uçurması nedeniyle “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçundan hakkında 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan fotoğrafçı Aspet Manukyan’ın yargılanmasına geçtiğimiz Mayıs ayında başlandı.

Tabi drone’ların ticari ya da hobi amaçlı kullanım oranı da arttıkça devletler bu konuda bazı yasal düzenlemelere gitmek zorunda kaldı. Dünya’da hemen hemen hiçbir ülkede drone’ların uçmasının yasak alanları, uçma yüksekliği düzenlenmesi ya da kamera veya sensör yardımıyla görüntüler kaydetmesi gibi konularda henüz bir düzenleme yok. Amerikan Havacılık Dairesi, drone’lar konusunda taslak hazırlamaya başladı. Türkiye’de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de geçtiğimiz günlerde bir taslak talimat yayınladı.  SHGM tarafından yayınlanan taslak talimata göre, 500 gram ağırlığından fazla olan uçan oyuncaklar, yani pek çok drone modeli, sivil kullanım amaçlı insansız hava aracı olarak kabul görüyor. İHA’lar taslak sözleşmede azami kalkış ağırlıklarına göre 4 farklı kategoride sınıflandırılmış. 500 gr – 25 kilogram arasında İHA0, 4 kilogram – 25 kilogram arasında İHA1, 25 ile 150 kilogram arasında İHA2, 150 kilogram ve daha fazla ağırlık sınıfı ise İHA3 olarak belirlenmiş.

SHGM’nin taslağındaki önemli kurallardan bir tanesi, İHA ve sistemlerin işletici ya da sahiplerinin Türk hava sahasında uçuş yaptığı sürece sigorta yaptırma zorunluluğunun olması. aslak devreye girdikten sonra, sigortasız uçuş yasaklanacak. Bununla birlikte uçuş izni talep formunun taslağı da SHGM tarafından yayınlandı. Burada da drone ile gerçekleştirilecek uçuşların detay bilgileri verilecek.

SHGM, taslakta uçuşa yasak bölgeleri de dile getirdi. Buna göre irtifadan bağımsız olarak havalimanlarının meydan referans noktası merkez alınarak 15 kilometre yarıçaptaki alanda ve her iki yönde uzunlamasına 22 kilometrelik alanda uçuşlar yasaklanacak. Bununla birlikte helikopter pistleri, askeri bölgeler ve cezaevlerinin üstünde de İHA uçurmak yasak. Yine NOTAM kararıyla belirli ya da belirsiz süreli uçuşa yasak ilan edilen bölgelerde uçaklar gibi İHA’ların da uçması yasak olacak.

SHGM, yayınladığı taslak talimatla ilgili görüşleri de web sitesindeki Görüş Bildirme Formu aracılığıyla 10 Temmuz 2015 tarihine kadar kabul edecek. Böylece İHA ya da drone sahipleri taslağın geliştirilmesine katkıda bulunabilecek.

Hukuki yönlerini bir kenara bırakacak olursak bu küçük işlevsel oyuncaklar her geçen gün kendini geliştirmesiyle ünlü. Nikola Tesla’nın 1898’de aldığı ve teleotomasyon diye tanımladığı insansız hava aracı patenti, bugünkü drone teknolojisinin temellerini oluşturan prensiplerden biri olarak görülüyor. Bu da drone’ların ilk etapta sivil kullanım için düşünüldüğünü gösteriyor. İnsansız hava araçlarının sivil kullanımı konusunda iki ana ayrımdan söz edebiliriz. Bunlardan ilki pilotsuz uçaklar. Geçtiğimiz yıl yolcusuz olarak da olsa başarılı bir test uçuşu yapan İngiliz BAE Systems’ın pilotsuz uçuşu, en az sürücüsüz araçlar kadar ses getirmişti. Askeri drone’lardan çok daha küçük ebatlara sahip ve quadcopter gibi popüler örnekleri olan drone’larsa ikinci grubu oluşturuyor.

Günümüzde drone’ları, hafızalardaki askeri görüntülerden belki en başarılı biçimde uzaklaştıran gelişmelerden biri de maker kültürü içinde bir yer bulması oldu. Do it Yourself (DIY) yani kendin yap drone’ların, askeri drone’ların aksine hafiflik, ucuzluk ve taşınabilirlik gibi özellikleri, drone’ları birçok sivil için erişilebilir hale getirdi. Dünya çapında bilinen en popüler online komünitelerden biri olan diydrones.com üzerinde hergün onlarca farklı gelişme ve yapım süreçleri kullanıcıları tarafından paylaşılıyor. Sitedeki Arducopter Türkiye Grubu ise Türkçe içeriklerin paylaşıldığı bölüm.

Extreme Fliers – Micro Drone 3.0

İnsansız hava araçları (drone’lar) geliştiren yeni nesil girişimlerden Extreme Fliers, yeni ürünü Micro Drone 3.0’ı kitlesel fonlama sitesi Indiegogo’da tanıttı. Londra merkezli girişim dikkat çekici ve yetenekli yeni aracı için bir kaç saat içinde hedeflediği destek tutarını ikiye katladı.

Extreme Fliers-Micro Drone 3.0

Extreme Fliers’ın kurucusu Vernon Kerswell, geliştirdikleri cihazın dik açıyla kalkış ve iniş yapabildiğini ve 180 derece ters uçuş yapabildiğini söylüyor ve herkesin kullanabileceği bir cihaz geliştirdiklerini ekliyor. Bir böcek hatta veya sinek boyutuna indirgenmiş olan bu model gizlilik anlamında epey tartışmaya konu olacağa benziyor. Aynı zamanda 3D yazıcıdan parçalarını yenileyebilmeniz de geliştirilme açısından ve DIY felsefesi açısından oldukça önemli bir gelişme.

Geleneksel Medyada Drone Kullanımı

Drone’ların ticari gelişmelerinden bir diğer örnek ise basın alanında kendini gösteriyor. Büyük medya şirketleri Virginia Tech ile drone gazeteciliğine hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl Georgia Insitute of Technology ile işbirliği yaparak drone gazeteciliğine deneme adımları attığını duyuran CNN‘in ardından bugün birçok önemli medya şirketinin de bu alanda çalışmalara başladığı ortaya çıktı. Washington dışında FAA (Amerikan Federal Havacılık Kurumu) tarafından drone’lar için onaylı test alanlarından bir tanesine sahip olan Virginia Tech ile anlaşma yapan 15 medya devi ‘drone gazeteciliği‘ için denemelere başlıyor. Virginia Tech ile anlaşma yapan yayın servisleri arasında; Associated Press, Getty Images, Reuters, The New York Times, The Washington Post, Gannett (USA Today) NBCUniversal ve Univision gibi önemli kuruluşlar yer alıyor.

Bir diğer güzel drone örneği ise Lily. Lily’nin diğer rakiplerinden en büyük farkı, sensörleri sayesinde siz başka işlerle uğraşıyorken dahi sizi pilotsuz olarak takip edebilmesi ve çekim yapabilmesi. Lily’nin diğer rakiplerinden en büyük farklı, sensörleri sayesinde siz başka işlerle uğraşıyorken dahi sizi kumandasız olarak çekebiliyor olması. Kısacası Lily’i siz uçuşa geçirdikten sonra, elinizde tuttuğunuz ve Lily’i kontrol ettiğiniz kumanda aynı zamanda bir verici sensör, Lily’nin alıcılarıyla haberleşen bu kumanda Lilly’nin ardından uçarak onu takip etmesini ve kamerayla onu çekebilmesini sağlıyor.

Lilly’nin bir diğer amacı da bu tarz araçlarla insanların yaratıcılığına katkıda bulunmak. Bununla birlikte sporcular da Lily’i olmazsa olmazlarından biri haline getirebilir. Lily, kendi kendine uçabilmesinin yanı sıra, yapısıyla kendisini havaya fırlattığınızda hemen pervanelerini çalıştırıyor ve uçmaya başlıyor. Bu da özellikle ekstrem sporlarla ilgilenen sporcular için güzel bir özellik.

Kaynak: Diyarbakır Söz