Diyarbakır'da 2007 yılında PKK'ya 117 adet kar tulumunu Büyükşehir Belediyesine ait pikapta götüren ve yolda polise yakalanmamak için ön camın önüne "Büyükşehir Belediyesinin Hizmetindedir" yazısı 4 kişi 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp "Örgüte bilerek ve isteyerek yardım" suçundan 6'şar yıl 3'er ay hapisle cezalandırıldı. Yargıtay'da sanıklar hakkındaki kararı onayınca hüküm kesinleşti. Sanıkların bir kısmı yargılama aşamasında tahliye olduğu için haklarında yakalama kararı çıkarıldı. Sanıklardan N.Ç, U.Ö ve D.Ö 5. Ağır Ceza Mahkemesine başvuru yaparak cezalandırıldıkları dava ile ilgili yeni bir delil ortaya çıkmamasına rağmen, "Bizi FETÖ'cü hakimler yargılayıp ceza verdiler. Yeniden yargılanmak istiyoruz" şeklinde talepte bulundular. 3 sanık 2018'de yeniden yargılandı ve haklarındaki mahkûmiyet kararları kaldırılarak ayrı ayrı beraatlarına kararı verildi. Sanıklar aleyhine temyiz başvurusu olmadığı için karar 7 günlük itiraz süresi dolunca kesinleşti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı olayı garip ve şaibeli bulunca "Kanun yararına bozma" istemiyle Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlık da dosyayı Yargıtay'a gönderdi.
PKK'LILAR İÇİN ÖZEL DİKİM SIRT ÇANTASI İÇİN KAPAK EKLENDİ
Dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi beraat kararlarının hukuka aykırı olduğunu tespit etti. Yargıtay, sanıkların cezalandırılmasına konu olan kar tulumlarının standartların dışında, sırt kısmına eklenen kapaklı torbasıyla dağdaki teröristler için karlı arazide bir bölgeden başka bir bölgeye geçiş için elverişli hale getirilmiş özel dikim olduğunu belirtti. Yozgat'ta özel bir firmaya 2 bin adet sipariş edilirken de "Bunlar askeriyede kullanılacak, bizim için çok önemli, gerekirse oraya kadar gelir alırız. Sırt kısmına muhakkak çanta taşımaya elverişli beyaz kapaklı torba da ekleyin" denildiği belirlendi.
ELE GEÇEN TULUM YERİNE BAŞKA TULUMLA İLGİLİ RAPOR ALINDI
4 sanığın kar tulumlarını PKK'ya teslim etmek için Silvan yolu üzerinde ihbar sonucu malzemelerle suçüstü yakalandıkları, elbiselerin soğuktan korunmak için değil, arazide kamufle olmak için kullanılmak üzere hazırlandığı tespit edildi. Buna rağmen yeniden yargılama yapan 5. Ağır Ceza Mahkemesi, asıl ele geçirilen ve adli emanette delil diye saklı tutulan 117 adet kar kamuflajıyla ilgili bilirkişi incelemesi yapması gerekirken, sanıkların tek kullanımlık, ilaçlama işlerinde kullanılan farklı bir beyaz tutumla ilgili dışarıdan aldıkları bilirkişi raporunu dikkate alarak beraat kararı verdiği belirtildi.
DELİLLER TARTIŞILMADAN MÜTALAA ALINMADAN BERAAT
Yargıtay, sanıkların dosyaya sunduğu "Malzeme analiz kullanım raporunu" yeni delil kabul eden mahkemenin sanıklar N.Ç, D.Ö ve U.Ö hakkında duruşma yapmaksızın dosya üzerinden verdiği beraat karanının usul ve yasaya aykırı olduğunun altını çizdi. Sanık avukatlarının kararı temyiz etmeyeceklerini belirterek Cumhuriyet savcısına kararın görüldüsünü yaptıktan sonra aleyhe temyiz olmadığı için bir hafta içinde kararın kesinleştiğine vurgu yapan Yargıtay, suçüstü yakalanmasına rağmen suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu kaydedildi. Yargıtay, tulumlarla ilgili sanıkların aldırdığı bilirkişi raporunun sanıkların cezalandırdığı ilk yargılama aşamasında da alındığını ve ilk bilirkişi raporunun da sanıkların beraatına konu edilen ikinci raporla uyumlu olduğu vurgulandı. Deliller tartışılmadan, gerekçe oluşturulmadan, hatta sanık D.Ö hakkında savcıdan mütalaa bile alınmadan verilen beraat kararının geçersiz yok hükmünde olduğu kaydedildi.
TUTUKLU KALDIĞI SÜRE İÇİN TAZMİNAT İSTEMİNE RET
Sanıklardan U.Ö beraat kararı sonrasında tutuklu kaldığı süreyle ilgili açtığı maddi ve manevi tazminat davasını ise 7. Ağır Ceza Mahkemesi reddetti. Mahkeme, beraat kararına dayanak oluşturan tulumlarla ilgili bilirkişi raporunun beraat için yeterli delil olmadığını, duruşma yapılmaksızın kanuna aykırı biçimde evrak üzerinden verilen beraat kararının İstinaf ve Yargıtay incelemesine tabi tutulmadan kesinleşmesinin yok hükmünde olduğuna dikkat çekti. Hükmün infazından yıllar sonra neyin değiştiği veya nasıl bir delillin ortaya çıkmasıyla yeniden yargılama yapılmasına dair mantıklı bir gerekçe yazılmadığını belirten mahkeme, usulen kazanılmış hak olup kesinleşmiş beraat kararı olsa da bu durumun maddi ve manevi tazminata konu olamayacağı ifade edildi. Hukuken geçersiz nitelikteki kararla ilgili sanıkların savunmalarının tekrardan alınmadan, duruşmasız Re'sen ele alınarak yeni delil ortaya çıkmadan mahkûmiyet kararlarının ortadan kaldırılmasının hukuken mümkün olamayacağı bildirildi.
Yargıtay bozma kararı verdi, ancak aleyhe temyiz olmadığı için bu durum sanıklar lehine kazanılmış hak olarak değerlendirildi. 4 sanıktan biri daha sonra uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan tutuklanıp 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hapis cezasına çarptırılınca 5. Ağır Ceza Mahkemesinden aldığı beraat kararını gerekçe gösterip beraat ettiği için aldığı ikinci cezanın buradan mahsup edilmesini istedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz