Emperyalist ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin sözde başkenti ilan etmesinin ardından çığ gibi büyüyen protesto gösterileridün Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu illerinde, Cuma namazı sonrasında ABD ve İsrail'e lanet getirelerek, "Kudüs Müslümanlarıdır" denildi.
Aralarında Memur-Sen, Mustazaflar Cemiyeti, Özgür Kudüs Platformu, İHH İl Temsilciliği, Özgür Der ve İhvan Der'in de bulunduğu Diyarbakır İslami Sivil Toplum kuruluşları, Sur ilçesinde İslam'ın 5. Harem'i Şerif'i olarak kabul edilen tarihi Ulu Cami'de kılınan cuma namazının ardından ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını protesto etti.
Sık sık tekbir getiren protestocular, ellerinde "Kahrolsun Trump", "Kudüs düşerse İstanbul düşer, İstanbul düşerse ümmet düşer", Kahrolsun siyonizm" ve "Kudüs'ü ezansız, namazsız ve Müslümansız bırakma Allah'ım" yazılı pankartlar taşıdı, "Müslüman uyuma Kudüs'e sahip çık", "Kahrolsun İsrail", "Hamas'a selam, direnişe devam", "Kudüs İslam'dır İslam kalacak" ve "Mescid-i Aksa onurumuzdur" sloganları attı.
Erdoğan'ın resimleri taşındı
Bazı katılımcıların ellerinde Türk ve Filistin bayrakları, bazılarının ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını taşıdığı görüldü.
Sivil toplum kuruluşları adına açıklama yapan Barış Oktay, Kudüs'ün İslam ve Filistin toprağı olduğunu belirtti. Kudüs'ün, İsrail'in toprağı olmadığına, hiçbir zaman da olmayacağına işaret eden Oktay, Kudüs'ün Müslümanların özlemi, sevdası, göz bebeği ve onuru olduğunu vurguladı.
Oktay, Müslümanların bir parçası olan Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün asla "Siyonist İsrail"e terk edilemeyeceğini ifade ederek şunları söyledi:
"ABD Başkanı Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan ederek yeni bir Haçlı Savaşı başlatmıştır. Trump'ın bu hadsiz kararı hiçbir zaman tanınmayacak ve elbette karşılıksız kalmayacaktır. Yüzyılı aşkın süredir Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin yayılmacı politikalarını nasıl yürüttüğünü ve büyük İsrail ideali için her türlü yola başvurduğunu biliyoruz. Fakat bugün ABD'yi arkasına alarak her türlü vahşeti sergileyen İsrail’i cesaretlendiren sadece arkasına aldığı güç değildir. Bundan daha fazlası ümmetin suskunluğu ve içine düştüğü zillet halidir. Eğer Müslümanlar başlarındaki diktatörleri defedip, birlik olmuş olsalardı bugün bunlar yaşanmayacaktı. Ancak içinde bulunduğumuz bu durumda bile asla Kudüs’ü siyonizme teslim etmeyeceğimizi herkes bilmelidir."
- "Bu karar gayri meşrudur"
Kudüs'ün sahipsiz olmadığını, kendilerine Hazreti Süleyman, Hazreti İsa, Hazreti Muhammed, Hazreti Ömer ve Selahaddin-i Eyyubi’nin emaneti olduğunu dile getiren Oktay, bu emanete sahip çıkmak için mücadele edeceklerini aktardı. Oktay, şöyle konuştu:
"ABD Başkanı Trump’ın ülkesinin İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı 21. yüzyılın en büyük siyasi suçlarından biridir. Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına, ahlaki normlara, tarihsel birikime ve sahadaki gerçeklere aykırı bu karar gayri meşrudur ve asla tanınmayacaktır. Statüsü ve tapusu tarihle sabittir ki Kudüs İslam'ındır. Trump gibi hadsiz cahiller bu gerçekliği değiştiremezler. Eğer bu adımla yapılmak istenen Müslümanların sabrını ve tepkisini ölçmekse, bizler topyekün birer Selahaddin olarak Kudüs’ün özgürlüğü için sefere çıkmaya hazır olduğumuzu buradan bütün haçlılara ilan ediyoruz. Kudüs asla sizin siyasi popülizminize kurban edilecek bir mesele değildir ve bütün dünya bunu böyle bilmelidir. İslam ülkeleri bu adıma karşı gerekli mücadeleyi vermeli ve bu kararı geçersiz kılmalıdır. Bunun için tüm diplomatik yollar kullanılmalı, Müslümanların sesini duyurmalıdır. Dünya sadece ABD'den ibaret değildir. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği 'Kudüs tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir' ve 'Dünya beşten büyüktür' ifadeleri bizler için elbette sevindiricidir, değerlidir ve desteklenmelidir."
Hristiyan ve Yahudi din adamlarını ve düşünürlerini bu tarihi haksızlık karşısında tutum takınmaya davet ettiklerini belirten Oktay, Kudüs'ün bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demek olduğunu kaydetti.
Siyasi partiler hep birlikte
AK Parti Batman İl Başkanlığı öncülüğünde cuma namazı sonrası Gültepe Su Parkı'nda bir araya gelen partililer, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, "Katil ABD, işgalci İsrail", "Kudüs kırmızı çizgimizdir" sloganları attı.
AK Parti İl Başkanı Murat Güneştekin, grup adına yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Trump'ın hukuksuz Kudüs kararının insanlık vicdanını yaraladığını, bölgedeki sorunları derinleştirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği şekilde Kudüs'ün tüm Müslümanların kırmızı çizgisi olduğuna işaret eden Güneştekin, kararın bölgede barışı ve istikrarı tehdit etmeye yönelik bir adım olduğunu belirtti.
Kabul edilemez bu karardan en kısa sürede dönülmesi gerektiğini dile getiren Güneştekin, "ABD'nin açıklaması İslam'ın sesini susturmak, kendi kurguları olan terör örgütlerini bahane ederek Müslümanların iradelerini esir etmeye çalışmaktır." dedi.
Güneştekin, "Dünyadaki tüm Müslümanların, Türkiye'nin çağrısına kulak vererek Kudüs'e sahip çıkacağına inanıyoruz. İslam'ın kalbine saplanmaya çalışılan bu hançere Müslümanların bütünleşmesiyle engel olabiliriz. Müslümanlar olarak Kudüs davası ve ümmetin birliği için her türlü çabayı göstermeye, her türlü fedakarlıkta bulunmaya hazırız." şeklinde konuştu.
Cuma namazının ardından HÜDA PAR İl Başkanlığı öncülüğünde de Atatürk Parkı'nda bir araya gelen partililer ve vatandaşlar, "Kahrolsun siyonizm", "İsrail Filistin'den defol" dövizleri taşıdı, sık sık "Kahrolsun İsrail" sloganları attı.
HÜDA PAR Batman İl Başkanı Davut Şahin, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Grup adına açıklama yapan Emin Doğru, Kudüs'ün Müslümanların ortak paydası, insanlığın ortak değeri ve Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayarak, ABD Başkanı Trump'ın kararını Müslümanlara meydan okuma olarak değerlendirdiklerini söyledi.
"Bu alçakça girişim karşısında tüm dünya Müslümanlarını, tüm Kudüs sevdalılarını bugüne kadar olduğundan daha güçlü bir şekilde tepki vermeye, bu durumu kabul etmeyip, direnmeye ve Müslümanların ilk kıblesini Yahudi postalları altında çiğnetmemeye davet ediyoruz." diyen Doğru, şunları kaydetti:
"Türkiye yetkililerini İsrail ile ekonomik konular da dahil her türlü ilişkisini kesmeye çağırıyoruz. Türkiye, kesinlikle İsrail ile olan bütün ilişkilerini kesmeli ve İsrail'i devlet olarak tanımaktan vazgeçmelidir. İsrail bir devlet değil, bir terör şebekesidir."
Açıklamaların ardından toplu dua edildi.
- Sason, Kozluk, Silopi, Silvan, Eğil, Nusaybin ve Midyat'ta da eylem vardı
Öte yandan, Batman'ın Sason ve Kozluk, Şırnak'ın Silopi, Diyarbakır'ın Silvan ve Eğil, Mardin'in Nusaybin ve Midyat ilçesinde de sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararına tepki gösterdi.
Şırnak ve Bİngöl illerinde
Şırnak'ta Yeni Mahalle Geylani Camisi'nin bahçesinde düzenlenen basın açıklamasına, aralarında Cihannüma, AGD, AK Parti İl Başkanlığı, Milli Gençlik Vakfı (MGV), İnsani Yardım Vakfı (İHH), Nuh Eğitim Derneği, Ensar Vakfı, TÜGVA'nın bulunduğu sivil toplum kuruluş temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Katılımcılar İngilizce, Türkçe ve Arapça yazılı dövizlerde "Katil Amerika Ortadoğu'dan defol", "Kudüs halkı yalnız değildir" yazılı dövizleri taşırken, kalabalık sık sık "Katil Amerika ", "Siyonist İsrail" sloganları atıldı.
İHH İl Temsilcisi Serdar Tatar, burada yaptığı açıklamada, ABD ve İsrail'in kanlı işgal planlarının devam ettiğini, Kudüs'ün Müslümanların elinden çıkmasının 100. yıl dönümünde böyle bir kararın alınmasının çok manidar olduğunu belirterek, bunun siyonizm ve emperyalizm ortaklığının planlanmış hareketi olduğunu söyledi.
"İsrail'in Filistin ve Kudüs'te varlığı gayri meşrudur, varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail'in işgali ulusal ve uluslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz." diyen Tatar, ABD'nin, BM'nin uluslararası hukukun ve sistemin kararlarına karşı koyduğunu, İsrail'in tüm dünyaya meydan okuyarak hukuku tanımayacaklarını beyan ettiklerini bildirdi.
Haçlı zihniyetin dağılması
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planını protesto etmek amacıyla cuma namazının ardından Genç Caddesi Saat Kulesi önünde bir araya geldi.
Burada grup adına açıklama yapan Orhan Buğrahan, her geçen gün İslam coğrafyasının küresel Haçlı zihniyetinin kıskacında kan gölüne çevrildiğini söyledi.
Bir yandan gönül coğrafyasına ölümlerin yağdırıldığını bir yandan da kutsal değerlerin çiğnendiğini kaydeden Buğrahan, kararın kendileri açısından hiçbir hükmünün bulunmadığını kaydetti.
Buğrahan, "İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'da ezan susturulmaya çalışılırken, savunmasız kardeşlerimiz şehit edilirken bu zulmü dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanların katledilmesine sessiz kalan, bu hukuk sistemini tanımıyoruz." diye konuştu.
Protesto gösterisi, yapılan duayla sona erdi.
Bölgenin diğer illeri
Van'da, Köklü Değişim Van Temsilciliği üyeleri ile vatandaşlar, cuma namazı sonrası Hazreti Ömer Camisi'nin avlusunda toplandı.
Gruptakiler, "Katil Donald Trump Filistin'den defol", "Hamas'a selam direnişe devam", "Kudüs ümmetin onurudur", "Terörist Amerika Filistin'den defol", "Katil İsrail Filistin'den defol" ve "Mescid-i Aksa onurumuzdur" sloganları atarak ABD'nin Kudüs'ü İsrail’in başkent olarak tanımasını protesto etti.
Basın açıklamasını okuyan Mahmut Sami Lenk, Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs'ün Yahudilerin başkenti olarak tanınmasının, Müslümanların nazarında hükmü olmadığını söyledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğrenci Konseyi üyeleri de üniversite kampüsünde yürüyüş düzenleyerek kararı protesto etti.
Muradiye ilçesinde cuma namazı sonrası çarşı merkezinde toplanan vatandaşlar attıkları sloganlarla ABD ile ABD Başkanı Donald Trump'ı kınadı.
Muş'taki Sivil Toplum örgütleri
Muş'taki sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, cuma namazının ardından belediye binası önünde toplanarak ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasını protesto etti.
Gruptakiler, "Katil İsrail", "Hamas'a selam direnişe devam", "Katil İsrail Filistin'den defol" ve "Mescid-i Aksa onurumuzdur" sloganları attı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Muş Şube Başkanı Hasan Konuşuk, alınan kararla ABD'nin, Filistin davasında görüntüde tarafsız olma vasfını bitirdiğini söyledi.
ABD'nin İsrail ile aynı statüde işgalin tarafı olduğunu vurgulayan Konuşuk, şöyle konuştu:
"İsrail'in Filistin ve Kudüs'te varlığı gayrimeşrudur. Varlık sebebi işgaldir ve işgal devam etmektedir. İsrail'in işgali ulusal ve uluslararası hiçbir hukukta onaylanmış değildir, onaylanması da mümkün olamaz. Kudüs'ün statüsü konusunda Birleşmiş Milletlerin kararları nettir. 1967 sınırları sonrasında yapılan ve yapılacak bütün işgaller, yerleşkeler, utanç duvarları illegal olarak tescillenmiştir."
Vatandaşlar daha sonra belediye önünden valiliğe yürüdü.
Hakkari il başkanlığı
Hakkari'de sivil toplum kuruluşu üyeleri, bazı siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlar, cuma namazı sonrası Hacı Sait Camisi önünde toplanarak kararı protesto etti.
AK Parti İl Başkan Yardımcısı Necmettin Yakar, burada yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs kararının hukuksuz olduğunu, bu kararın insanlık vicdanını yaraladığını ve bölgedeki sorunları derinleştirdiğini söyledi.
Şemdinli ve Çukurca ilçelerinde de cuma namazı sonrası bir araya gelen bazı siyasi partilerin yetkilileri, vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri üyeleri ABD Başkanı Donald Trump'ı protesto etti.
Şemdinli'de vatandaşlar İsrail bayrağı yaktı.
Bitlis'teki etkinlik
Cuma namazı çıkışı Bitlis Medeniyet Platformu öncülüğünde Ulu Cami önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve vatandaşlar, tekbir getirip sloganlar atarak, ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasını protesto etti.
Basın açıklamasını okuyan Platform Başkanı Cabir Durak, insanlık tarihinin en kanlı ve en şedit dönemlerinin yaşandığı bir zaman diliminde olduklarını söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz