Bozdağ, Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''Sosyal Problemlere Peygamber Yolundan Çözümler'' başlıklı uluslararası sempozyumunda yaptığı konuşmada, sempozyumun İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'i anmak ve anlamaya, onun evrensel mizacının doğru anlaşılması ve yaşanmasına çok büyük katkı sağlayacağına inandığını ifade etti.
İslam'ı, Allah'ın kelamı Kur'an-ı Kerim'i doğru anlamanın, Hazreti Muhammed'i doğru öğrenmek ve anlamaktan geçtiğini ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
''Bugün maalesef dünyanın pek çok yerinde, farklı kesimlerin Kur'ansız Hazreti Muhammed'i anlamak ya da Hazreti Muhammedsiz Kur'an'ı anlamak konusunda farklı farklı görüşler ortaya koyanları duyuyoruz. Sizler bizden daha iyi biliyorsunuz ama bir şeyi bir kez daha ifade etmek lazım. Kur'an ile Muhammed'i, Muhammed ile Kur'an'ı birbirinden ayırmak, ikisinin arasına mesafe koymak, İslam'a, Kur'ana ve Peygamber'e yapılacak en büyük kötülüktür, en büyük saygısızlıklardan bir tanesidir.
Bugün bazıları kendine göre Peygamberi konuşturmaya, oradan kendine göre bir peygamber hayatı modeli oluşturmaya, bazıları kendine göre Kur'an'ı konuşturmaya, kendine göre Kur'an modeli oluşturmaya gayret edebilirler ama hakiki Müslümanlar sadece Kur'an ve Peygamber ne diyorsa ona göre kendisini, yaşantısını, yolunu tayin ederler. Onun için biz kendimiz kendi anlayışımıza göre oluşturma gayretinden öte Peygamberin ve Kur'an-ı Kerim'in anlayışına göre kendimize ve düşüncelerimize, hayatımıza istikamet vermeliyiz.''
Bozdağ, ''sosyal problemlere Peygamber yolundan çözüm'' denildiğinde, bu gözle İslam tarihine, Peygamber efendimizin hayatına ve Kur'an-ı Kerim'e bakıldığında, ''pek çok anahtarın'' orada görülebileceğini belirtti.
Sabrın, affetmenin, birçok sosyal problemi çözdüğünü ve insanları birbirine yaklaştırdığını, adaletin insanları birbirine bağladığını, toplum içindeki haksızlıkları önlemede en büyük anahtar olduğunu dile getiren Bozdağ, İslamın en büyük barış ve kardeşlik projesi olduğunu ifade etti.
''Irkçılık en büyük sorun''
Bozdağ, Kur'an-ı Kerim'deki tanımı ve Hazreti Muhammed'in anlatımıyla Müslümanlar'ın ve inananların kardeş olduğunu ve bu doğrultuda hareket etmek gerektiğini söyledi.
Kardeşler arasındaki hukuka ''halel'' getirecek ve zedeleyecek işlere Kur'an ve Peygamber'in müsaade etmediğini vurgulayan Bozdağ, ''Eğer kardeşlik hukukuna halel getirecek işler yapıyorsak o bizden kaynaklanıyor. O bizim yanlışlığımızdan, o bizim eksikliğimizden, o bizim gözümüzü, kulağımızı, aklımızı Peygamberimiz ve Kur'an-ı Kerim'in sesine kapalı tutuğumuzdan kaynaklanıyor. Onun için gözümüzü, kulağımızı ve aklımızı hem Kur'an-ı Kerim'in hem de Peygamberimizin sesine sonuna kadar açmak zorundayız'' diye konuştu.
''Bugün İslam dünyasında yaşanan sorunların en önemlilerinden biri ırkçılık sorunudur'' diyen Bozdağ, birçok yerde ırkçılığın Müslümanlar arasında çok ciddi sorunlara yol açtığını ve pek çok insanın haksız yere ölümüne, sakat kalmasına, hayatının zindana çevrilmesine neden olduğunu gördüklerini belirtti.
Kur'an-ı Kerim'de Allah'ın ''Allah katında en üstün olanınız takva sahibi olanlarınızdır'' buyurduğunu ve üstünlüğün ölçüsünü koyduğunu belirten Bozdağ, şöyle konuştu:
''Hangi kavimden, hangi milletten, hangi anadan, hangi babadan, hangi şehirden, hangi renkten, hangi dilden olduğunda değil, takvadadır diyor. Takvanın ölçüsü kimde? Elimizde mi? Değil. Terazisi bizde mi? Değil. Bu teraziyi bilen, tartan, bu ölçüyü bilen sadece ve sadece Allah'tır. Bunu bilen bir Müslüman, buna hakkıyla inanan bir Müslüman etnik nedenlerle ırkçılık yaparak, ırkları yarıştırarak başka insanları öldürmek veya bu uğurda ölmek üzere terör örgütlerine katılabilir mi? Onun imanı İslam kabulü, onun kitabı Kur'an, onun Peygamberi Hazreti Muhammed buna izin verir mi, verebilir mi?
Ama bakın, eğer bugün İslam dünyasının dört bir yanında insanlar değişik saiklerle de olsa ırkçılık nedeniyle ölmek ve öldürmek için terör örgütlerine katılabiliyorlarsa, canlı bombalara dönüp başkanlarının hayatına son verebiliyorlarsa, bunda herkesin ama herkesin, bu salonda olan, olmayan bütün Müslümanların sorumluluğu vardır. En büyük sorumluluk hiç kuşku yok ki İslam alimlerine düşmektedir. Çünkü bu olup bitenlerin olmaması için bizim daha fazla sizlerin daha fazla gayretine, elinizdeki kandille karanlıklarda daha fazla dolaşmanıza, elinizdeki ışıkla karanlıkları ve karanlıklarda kalanları daha fazla aydınlatmaya hepimizin ama hepimizin daha fazla ihtiyacı vardır.''
Bütün İslam dünyasındaki İslam alimlerine seslenen Bozdağ, ''Lütfen daha fazla gayret, lütfen daha fazla çalışma. Cehaletin İslam yerine ikame edilmesine, cahilliğin Kur'an ve sünnet anlayışıymış gibi Müslümanlar arasında kabul görmesine Allah için izin vermeyin. Bu konuda hepinize ve hepimize çok büyük görevler düştüğüne yürekten inanıyorum'' ifadelerini kullandı.
''İslam, yaşamayı ve yaşatmayı emreder''
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, hiçbir mezhep ve düşüncenin, anlayışın Kur'an ve sünnet olmadığını, onların sadece Kur'an ve sünneti doğru anlamaya yardımcı olduğunu ifade etti.
İslam dünyasında mezhepler arası rekabet, karşıtlık, Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamber'in tasvip etmeyeceği yarışlar olduğunun görüldüğünü belirten Bozdağ, bu tür yarışların geçmişte birçok soruna neden olduğunu, bugün ve gelecekte de sorunlara neden olabileceğini ifade ederek, İslam alimlerinin buna yazılarıyla ve eserleriyle izin vermemesi gerektiğini belirtti.
İslam dünyasında pekçok kesimde hala yoksulluğun bulunduğunu, ancak zengin İslam ülkelerinin de olduğunu dile getiren Bozdağ, Müslümanlar'ın Müslümanlar'a ve diğer dinlerden muhtaç insanlara yardım etmesi gerektiğini vurguladı.
Bugün dünyanın bazı ülkelerinde ''İslamofobi'' diye bir fikir uydurulmaya, İslam'a karşı bir anlayış güçlendirilmeye çalışıldığını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
''Bu anlayışların hiçbirisinin Müslümanlarla, Müslümanlıkla ilgisi yoktur. İslam, teröre, terörizme, şiddete asla izin vermez. Ölmeyi, öldürmeyi emretmez. Aksine yaşamayı ve yaşatmayı emreder. İslam'ın ortaya koyduğu insan hakları, hukuk, eşitlik, adalet, temel hak ve hürriyetler ve diğer anlayışları biz doğru anlatığımızda, doğru takdim ettiğimizde, İslam'a ve Müslümanlar'a karşı yapılan bu karartma ve iftira kampanyasının dünyada güç bulması mümkün olmayacaktır.''
Bozdağ, sempozyumu düzenleyen Yeni Ümit ve Hira dergilerinin yöneticilerine, kendilerini 60 İslam ülkesinden İslam alimleriyle ve Türkiye'den İslam alimleri ve kanaat önderleriyle buluşturduğu için teşekkür etti. Bozdağ, ''Ayrıca bugüne kadar Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in doğru anlaşılması için emek veren, kendilerini ve hayatlarını vakfeden Fethullah Gülen hoca efendi gibi bütün İslam dünyasında gayret eden, çaba sarf eden bütün vakıf insanlarını saygıyla selamlıyorum'' diye konuştu.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz