Kamu personellerinin ihraç edilmesinde hükümetin kendisini yargının yerine koyduğunu belirten Temelli, "Eğer insanların bir suçu varsa, bir suç işlediği düşünülüyorsa kovuşturması, soruşturması yapılır. Mahkemeye gidilir, o insanlar hakkında bir hüküm verilirse bu hükme bağlı olarak belli idari işlemler yapılabilir. Oysa şu an ihraç edilenlerin suçlu olup olmadığına karar sadece KHK'yi hazırlayan iktidardır. Bu iktidar insanları ihraç ederken aslında kendini yargının da yerine koyarak bir hüküm vermiş oluyor" dedi.
'İHRAÇ KARARINDA HÜKÜMET KENDİSİNİ YARGININ YERİNE KOYDU'
HDP Eş Genel Başkanı Temelli, KHK ile yüzbinlerce kişinin ekmeğinden olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Uzun yıllar üniversitede öğretim elemanı, öğretim üyesi olarak çalıştım. Bir akşam televizyona bakarken alt yazıda ihraç edilenler arasında ismimi gördüm. Tabi bütün Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler bu kadar şanslı olmuyor. Tabi o zaman yaşadığım duyguyu anlatmak zor. Bir taraftan öfkeleniyorsunuz., bir taraftan direniyorsunuz, bir taraftan da bu trajikomik sahne karşısında gülümsüyorsunuz. Bugüne kadar yaklaşık 134 bin kişi ihraç edildi. Bunların 4 bini işlerine iade edildi. 104 bin ya da 108 bin kişinin komisyonda dosyası var. KHK ile ihraç edilme konusunda, kimileri ihraç edilmeliydi, kimileri ihraç edilmemeliydi tartışması sürdürmek aslında bu anlayışa meşruiyet kazandırmaktır. Kimileri suçlu olabilir, kimileri suçsuz olabilir, bunun kararını verecek olan yargıdır. Eğer insanların bir suçu varsa, bir suç işlediği düşünülüyorsa kovuşturması, soruşturması yapılır, mahkemeye gidilir ve o insanlar hakkında bir hüküm verilirse bu hükme bağlı olarak belli idari işlemler yapılabilir. Oysa şu an ihraç edilenlerin suçlu olup olmadığına karar sadece KHK'yı hazırlayan iktidardır. Bu iktidar insanları ihraç ederken aslında kendini yargının da yerine koyarak bir hüküm vermiş oluyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz