HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Emperyalist ABD'nin Kudüs'ü işgalcilerin sözde başkenti olarak ilan etmesini değerlendirdi.
Siyonizmin çok tehlikeli bir ırkçılık olduğunu ve tarih boyunca yaptıklarının terörizmden ibaret olduğunu belirten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, siyonizmin bir terör hareketi olarak tanınması ve buna yönelik cezai müeyyideler getirilmesi gerektiğini söyledi.
Yarın İstanbul’da toplanacak olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Liderler Zirvesine katılacak olan İslam ülkelerinin yöneticilerine seslenen Yapıcıoğlu, “siyonist terör şebekesini bir 'devlet' olarak tanımaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.
“Tepkimiz siyonist terör şebekesinin bir devlet olarak kabul edilmesinedir”
Trump’un Kudüs'ü işgalcilerin sözde başkenti olarak ilan etmesini ‘ümmete saldırı’ olarak nitelendiren Yapıcıoğlu, “Evet, pek çok kişi, siyonist rejimin devlet olarak tanınması, devlet olarak muamele görmesine, büyükelçiliklerin Tel Aviv’de olması durumunda tepki göstermez iken biz, siyonist terör şebekesinin bir devlet olarak tanınmaması gerektiğini ısrarla, defaatle vurguladık. Bu son olay da; aslında 1995 yılından beri Amerika’nın almış olduğu bir karar, kendi büyükelçiliklerin Kudüs’e taşınması yönünde. Bu karar, Kudüs’ün Amerika tarafından israilin başkenti olarak kabul edildiğinin aslında farklı bir şekilde söylenmesidir. Bütün dünya buna tepki gösterdi. Sadece İslam ülkeleri değil, diğer bazı ülkeler de buna tepki gösterdiler. Elbette bizim de tepkimiz var ama bizim tepkimiz sadece Kudüs’ün israilin başkenti olarak kabul edilmesine değil, bizim tepkimiz siyonist terör şebekesinin bir devlet olarak kabul edilmesinedir. Yani büyükelçilikler Tel Aviv’de olsa bile bizim için sorundur.
“Bugünkü çağdaş eşek Trump olmuştur”
Kudüs’ün sıradan, herhangi bir yer olmadığının altını içen Yapıcıoğlu, “Çünkü Kudüs’de Beyt-ül Makdis vardır. Çünkü Kudüs’de Mescid-i Aksa vardır. Mescid-i Aksa ümmetin haremidir. Onlara yapılan saldırıyı biz bütün Müslümanlara, bütün ümmete yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Amerika’nın bu son hamlesi, Trump’un bu son hamlesi ümmete bir saldırıdır. Çünkü Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e saldırıdır. Siyonizm, yani Yahudilerin çok önemli bir kısmı aslında şöyle düşünür, şöyle inanırlar; Allah Teâlâ’nın, diğer insanları kendileri için çok af buyurun, binmeleri için bir merkep olarak yarattığına inanırlar ve derler ki; bizim için fark etmez. Herhangi bir eşek ölürse biz başka bir eşek buluruz. Bugünkü çağdaş eşek ise Trump olmuştur. siyonizme, siyonistlere eşeklik etmektedir. Onlar da onun sırtında bugün amaçlarına, hedeflerine yürümek için yola çıkmışlardır ama inşallah bu yolun sonu onlar için hayırlı olmayacaktır. Şer gibi görünen bu şeyde ümmetin uyanışı ve Kudüs’e sahip çıkması gibi bir hayır doğacağını ümit ediyoruz.” dedi.
“Pratik bazı adımlar atılmalı, söylem düzeyinde kınamakla sadece yetinmemeli”
Müslümanların alınan karar karşısında ortaya koyduğu tepkiye de değinen Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Dünyanın dört bir tarafından ciddi tepkiler var. 3’üncü intifada çağrısı var, küresel bir intifada çağrısı var. Sadece Müslümanlar değil gayrimüslimler de tepkiler ortaya koymaya başladılar. Müslüman olsun veya olmasın insanlıktan yana olan halkların göstermiş oldukları tepkiler değerlidir, önemlidir. Ama yönetimlerin göstermiş olduğu tepkiler yeterli midir? Biz yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bize göre daha ileri düzeyde bazı tepkiler ortaya konmalı. Pratik bazı adımlar atılmalı, söylem düzeyinde, sadece kınamakla yetinilmemeli.”
“İnsanlık adına ne varsa hepsine düşmandırlar”
“Herkes şunu bilmeli ki siyonizm çok tehlikeli ırkçılıktır” diyen Yapıcıoğlu, siyonizmin bütün insanlık için bir tehdit olduğunu sözlerine ekledi.
Yapıcıoğlu, “Onlar kendi kavimleri dışında hiç kimseyi kendilerine denk insanlar olarak görmüyorlar. Kendi aralarındaki görüşmelerde, protokollerde hiç gizlemeden, gizleme gereği duymadan rahatlıkla ‘Yahudi olmayan birini öldürebiliyorsan öldür’ diyorlar. Bütün insanlıktan intikam almaya çalışıyorlar. Sadece bu bile onların zihniyetini net olarak ortaya koyuyor. Kendilerini doğru yola iletsin diye Allah’u Teâlâ’nın onlara kendi içlerinden, kendi kavimlerinden göndermiş olduğu peygamberleri bile öldürdüler. İşte bunlar bu kadar azgın bir topluluktur. Tarih boyunca hep bozgunculuk yapmışlardır. Sadece Müslümanlara değil, insanlık adına, iyilik adına ne varsa hepsine düşmandırlar. Durdurulmazlarsa, tedbirler alınmazsa, bu zulmü önleyecek bir siyaset geliştirilmezse sadece Filistinliler ve Filistin bundan zarar görmeyecek, bütün bir insanlık onların bu vahşetlerinden, çılgınlıklarından zarar görecektir.” ifadelerini kullandı.
“Siyonist terör şebekesini bir devlet olarak tanımaktan vazgeçin”
Yarın İstanbul’da toplanacak olan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Liderler Zirvesine katılacak olan İslam ülkelerinin yöneticilerine de seslenen Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“İslam İşbirliği Teşkilatı yarın İstanbul’da toplanacak. Sayın Cumhurbaşkanının söylem olarak söylediği şeylerin orada pratik bir sonucu olacak mı hep birlikte göreceğiz. İslam ülkelerinin bazıları alttan alta çok ciddi ilişkiler geliştiriyorlar siyonist terör şebekesiyle. İslam ülkelerinin yaklaşık 3’te biri İsrail’i bir devlet olarak tanıyor. Bunlardan bir tanesi de Türkiye’dir, bir tanesi Filistin topraklarının komşusu Ürdün, bir diğeri ise Mısır’dır. Nijerya da D-8 üyesi olup İsrail’i devlet olarak tanıyan, İsrail diye bir devletin varlığını kabul eden ülkelerden bir tanesidir. Türkiye, Mısır ve Nijerya ile birlikte D-8’in 3 üyesinin israili devlet olarak tanıdığını bu şekilde görüyoruz. En son Suud müftüsünün yapmış olduğu açıklamalar, Suud yönetiminin özellikle Suud veliaht prensinin girişimleri ve yine bazı körfez ülkelerinin gizliden gizliye -her ne kadar resmi olarak israil diye bir devletin varlığını tanımıyor olsalar da- geliştirdikleri ilişkileri göz önünde bulundurduğumuzda çok ciddi, dişe dokunur kararlar çıkmaması büyük bir ihtimal. Ama yine de öyle bir beklenti var. Sayın Cumhurbaşkanının yapmış olduğu açıklamalar sonrası, umarım bu toplantıda, bu tepkiler söylem düzeyinde kalmaz, pratik bazı sonuçları olur.
Ne olabilir mesela? Bizim çağrımız İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi bütün İslam ülkeleri ve bu ülkelerin yöneticilerinedir: siyonist terör şebekesini bir devlet olarak tanımaktan vazgeçin, tanımış olanlar da bu kararlarını geri alsınlar. Bu yönde tesis etmiş oldukları işlemleri feshetsinler ve bütün ilişkilerini kessinler. Hem diplomatik, hem siyasi, hem ticari bütün ilişkilerini kessinler.”
Kaynak: Diyarbakır Söz