Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde doçentlik yapan ve aynı zamanda FETÖ'nün jandarmadan sorumlu mahrem imamı olduğu iddia edilen Furkan kod adlı Orhan Tokgöz darbeye yardım suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi sanığın temyiz itirazlarını reddederken, mahrem imamlığı ve örgütteki üst düzey konumunun ise yeniden değerlendirilmesi yönünde yerel mahkeme kararını bozdu.
Orhan Tokgöz'ün FETÖ'nün jandarma genel imamı olan ve yurtdışına kaçan Saffet kod adlı Muhammet Tüfek'le kiraladıkları gizli evde bir araya gelerek önce İl Jandarma Komutanı Hasan Ceyhun Keleş'i arayarak darbeye destek vermesini istedikleri, ardından da sıralı amir pozisyonundaki rütbeli askerleri arayarak hain kalkışmaya katılmalarını istedikleri bildirildi.
AMERİKADAN NOT GELDİ
Yargıtay bozma kararında, eve gelen ve FETÖ'den ihraç edilen Yüzbaşı Serkan Alemdar ile Üsteğmen Veysel Taktak'ın kullandıkları cep telefonlarından Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığındaki üst düzey askerlerin arandıkları HTS kayıtları ve baz sinyal bilgileriyle tespit edildiğine vurgu yapıldı. Jandarma mahrem imamlığı yapan Nöroloji doktoru Doçent Hasan Hüseyin Özdemir ise, kendisi gibi hem doktor hem mahrem imam olan Orhan Tokgöz'le ilgili, "FETÖ'cü subaylardan sorumlu birim öğretmenidir. Darbe gecesi kendi özel aracıyla darbenin yönetildiği gaybubet evine gelip kalkışmaya destek verdi. Subaylara sohbetler verdi. 15 Temmuz'dan bir hafta önce Amerika'dan, bizden sorumlu Saffet kod adlı kişiye not geldi. 15 Temmuz'un 5 gün öncesinden itibaren, gaybubet evlerinde sabaha kadar dua etmemiz istendi. Mesai çıkışından sabah 3-4'e kadar Kuran okuduk. 15 Temmuz gecesi bulunduğumuz evde Orhan Tokgöz'de vardı. Evde olduğumuz sırada Saffet kod adlı Muhammet Tüfek, Serkan'ın telefonundan FETÖ'cü askerleri aradı" diyerek sanığı teşhis etmişti.
"DARBE GECESİ BİRLİKTE SABAHLADIK"
Yargıtay'ın tanık olarak dinlenilmesini istediği Yüzbaşı Serkan Alemdar da Tokgöz'ü fotoğrafından teşhis ederek hakkında şu bilgileri verdi: "Furkan kod adıyla tanıyorum. Benden sorumlu kişidir. Misafirhane olarak kullandığımız cemaat evinde görüşüyorduk. Kendi aramızda görüşme yapmak için telefonuma bir program indirdi. Darbe gecesi gaybubet evinde beraber sabahladık. Ertesi sabah beni kendi aracıyla Kolordu Nizamiyesine bıraktı."
YARDIM DEĞİL İŞTİRAK SUÇUDUR
Sanığın darbe gecesi örgüte ait gaybubet evine gelerek sözde öğrencisi FETÖ'cü rütbeli askerleri kaldığı eve çağırıp toplantı yaparak darbeye destek vermelerini istediği kaydedildi. Yargıtay bozma kararında, sanık Tokgöz'ün mahrem imam sıfatıyla aradığı bu askerlerin darbe suçundan mahkûm olup olmadıklarının araştırılmasını, sanığın buna göre darbeye yardım suçundan değil, darbeye bizzat katılmak suçundan cezalandırılması gerektiğini vurgulandı. Mahrem imam Tokgöz, darbeye iştirak suçundan mahkûm olursa 13 yıl 4 aylık hapis cezası yerine "Anayasal düzeni bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanacak.
Yargıtay, telefonunda ByLock çıkan Tokgöz'ün Bank Asya hesabının 17/25 Aralık'tan sonra aktif hale geldiği ve hesap hareketlerinde gözle görülür bir artışın yaşandığı için örgütteki konumu, aldığı ceza miktarı, kaçma ve delilleri karartma ihtimali nedeniyle de tahliye talebini de oy birliğiyle reddetti. Sanık yeni adli yılın açılışında yeniden hakim karşısına çıkacak.
Kaynak: Diyarbakır Söz
