İki gün sürecek olan sempozyumun açılış konuşmasını DTK Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk yaptı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, ortaya koydukları demokratik özerklik projesinin ülkeyi bölen bir proje olarak algılanmamasını isteyerek, "Biz birlikte yaşama iradesini kendisine temel kaygı olarak ele alan bir çözüm modeli öneriyoruz" dedi.
"KÜRTLER DÜNYADAKİ EN BÜYÜK DEVLETSİZ HALK KONUMUNDA"
Kürtlerin yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla dünyadaki en büyük devletsiz halk konumunda olduğunu belirten Aysel Tuğluk, bölgenin hatta belki de dünyanın en önemli sorununun Kürt sorunu olduğunu söyleyerek, " Coğrafi olarak dört ulus devletin topraklarına dağılmış olan Kürtler, yaklaşık 40 milyonluk nüfusuyla dünyadaki en büyük devletsiz halk konumunda. Dolayısıyla sorunun her hangi bir biçimdeki çözümü ya da çözümsüzlüğü statükoyu değiştirmeye ciddi bir aday. Ancak Türkiye'deki sorun çok daha can yakıcı bir mahiyet arz ediyor. 30 yıla yakın bir süredir, Kürt sorununun sert bir gerçeklikle gündemde oluşu, yaklaşık 10 bine yakın insanın hayatını kaybetmesi, maalesef rutine bağlamış bir biçimde halen yaşamını yitiren körpecik bedenlerin haberlerini işitiyor olmamız, sorunun demokratik bir biçimde çözüm aciliyetini net olarak ortaya koyuyor. Lafı gevelemeden açık yüreklilikle şunu ifade etmeliyiz ki, bu sorun kimliğinin inkar edilmesi temelinde, Kürt halkının statüsüz bırakılması sorunudur. Geldiğimiz noktada ise uzun yıllardır verilen mücadeleler sonucu artık Kürt sorurunun varlığının kabulü eşiğini aşmış bulunmaktayız. Yani Kürt sorunu artık tanınıyor. Kürt halkının kimlik temelli bir haksızlıkla karşı karşıya olduğu net bir biçimde ifade ediliyor. Ancak ne yazık ki halen doğru bir biçimde tanımlanmıyor. Kürt sorunu son tahlilde bir demokrasi sorunudur. Çözüm projesi de bir demokratikleşme projesi olmalıdır. Sorunu net bir biçimde tanımlayamazsak doğru çözümü de ortaya koyamayız" dedi.
Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde yaşayanlara seslenmek istediğini belirten Tuğluk, demokratik özerklik projesinin bir öcü olmadığını söyledi. Tuğluk, "Bu proje ülkeyi bölme projesi değildir. Kürt sorununun demokratik bir biçimde çözüme kavuşmasını sağlayacak birlikte yaşama esas alan bir çözüm modelidir. Biz birlikte yaşama iradesini kendisine temel kaygı olarak ele alan bir çözüm modeli öneriyoruz. Derdimiz bu yakıcı soruna ilişkin bir çözüm önerisi ortaya koyarak tartışmaktır. Bunu yaparken de toplumun hassasiyetini göz önünde bulunduruyoruz. Biz sadece Kürtler için değil, herkes için demokratik özerklik istiyoruz. Çünkü bu proje Kürt sorununun çözümünü de içeren büyük bir toplumsal demokratik dönüşüm projesidir. İfade etmek isterim ki, bütünsel bir devrimci dönüşüm projesi olarak demokratik özerklik komünalizmi esas alan toplumsalın her cüzünü demokratik yeniden inşa sürecine dahil eden bir programdır. Çünkü biz Kürt sorununu bir demokrasi sorunu olarak tanımlıyor, çözümümüzü de radikal bir demokrasi projesi olan 'Demokratik Özerklik' olarak ortaya koyuyoruz. Ne eksik, ne fazla, Kürt sorununun çözümünde radikal demokrasi istiyoruz" şeklinde konuştu.
Aysel Tuğluk'un konuşmasının ardından sempozyum başladı. Sempozyumda demokratik özerklik projesinin her yönüyle ele alınacağı belirtildi.
İHA
Kaynak: Diyarbakır Söz