Tunceli’de kaçırılan askerin ailesi endişeli

Erzincan'daki görev yerine giderken yol kesen PKK'lılar tarafından kaçırılan er Müslüm Altıntaş'ın ailesi, tek oğullarının eve döneceği günü bekliyor.

Tunceli’de kaçırılan askerin ailesi endişeli

Dağıtım izninden Erzincan'daki görev yerine gitmek için 2 Ekimde Gaziantep'ten otobüse binen 20 yaşındaki er Müslüm Altıntaş'ın Tunceli-Pülümür karayolunda yol kesen PKK'lılar tarafından kaçırılmasının ardından ailesinin 16 günlük endişeli bekleyişi sürüyor.

Gaziantep merkeze bağlı Şahinbey ilçesi Konak Mahallesi'nde yaşayan biri erkek 2 çocuklu Kürt kökenli Altıntaş ailesi, Müslüm Altıntaş'a kavuşacakları günün hayaliyle yaşıyor.

Baba Şevket Altıntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğullarının kapıdan içeriye gireceği günü umutla beklediklerini söyledi.

"Oğlumun kapıdan içeriye girmesi hayalimin ötesinde bir şey" diyen baba Altıntaş, bir an önce oğullarına kavuşmak istediklerini belirterek, "Ben oğlumu ya askerde ya da evde istiyorum. Bir baba başka ne ister? Allah bu vatana millete huzur versin. Binlerce, milyonlarca insanının canı yandı. Allah bu vatana millete barış getirsin. Herkes barış diyor ama kavga ortada. 'Barış istiyorum' diyen yumruk atıyor. Olan bize oluyor. Olan çocuklara oluyor, ciğerler yanıyor. Lafa gelirse 'barış'. Bu nasıl barış?" diye konuştu.

Ailecek büyük bir endişe yaşadıklarını dile getiren Altıntaş, "Gelsin beni alsınlar. Gelsin beni öldürsünler. Ben kendimden vazgeçtim oğlumu anasına bağışlasınlar. Onların da bir kardeşi, anası, babası var. İlla ki bir sevdikleri vardır. Benim oğlum tek, bir tane. Oğlum nereye giderse, teşekkür getiriyor. Onu da elimden aldılar" dedi.

"GÖZÜMDE YAŞ KALMADI"

Anne Songül Altıntaş da oğlunun sesini duyamadığı her günün acıyla geçtiğini belirtti.

Erzincan'daki görev yerine giden oğlunu otobüse kendisinin bindirdiğini anlatan anne Altıntaş, şunları kaydetti:

"Kendi elimle otobüse teslim ettim. 'Her durakta bizi ara' dedik ama aramadı. Gece uyumadık, sabaha kadar bekledik ama aramadı. Otobüs terminalini aradık, her tarafı araştırdık ama ulaşamadık. Sonra duyduk ki, tutmuşlar. Devletten, milletten oğlumu istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan oğlumu istiyorum. Oğlumu bana getirsinler. Onlardan para, pul bir şey istemiyorum. Artık dayanamıyorum. Nefesim daralıyor. Oğlumu bana versinler yeter artık. Gözümde yaş kalmadı, uyuyamıyorum. Suçsuz, günahsız bir insana bu yapılır mı?"

Kaynak: Diyarbakır Söz