Üç askeri kaçıran PKK’lı hakkında dikkat çeken karar

10 yıl önce Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yol kesip üç askeri kaçırdığı iddiasıyla yargılanan Mehmet Bedri Kocakaya hakkında Yargıtay'ın verdiği karar dikkat çekti.

Üç askeri kaçıran PKK’lı hakkında dikkat çeken karar

PKK’nın kırsal ile şehir merkezi arasındaki eleman temini ve lojistik işlerini organize etmek suçundan aranan Mehmet Bedri Kocakaya, 20 Ocak 2016’da kalaşnikof, Glock silah, el bombası ve hücum yeleğiyle yakalandı.

Yargılanan Kocakaya, 21 Ekim 2012’de Lice'de yol kesip askerler Melih Dikyol, Hakan Özer ve Uğur Sert’i de kaçırdığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet ve 40 yıl hapisle cezalandırıldı. Dosyayı inceleyen Yargıtay, teröriste verilen ağırlaştırılmış müebbedi onarken, üç askerin kaçırılmasıyla ilgili kararı ise bozdu.

OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARI ÖRGÜTE GÖTÜRÜYORDU

Yargıtay, sanığın lise ve dengi okullarda öğrenim çağındaki çocukları dağ kadrosuna teslim etmek üzereyken Kocaköy ilçe otogarında iki kadınla buluşacağı bilgisi alınınca yakalandığını belirtti. Sanığın polisleri görünce koltuk altına gizlediği tabancayla polise ateş etmek isterken yakalandığı ve cebinde bir miktar uyuşturucu çıktığı, aracındaki aramada kalaşnikof tüfek, bu silaha ait çok sayıda mermi, el bombası, kütüklük ve hücum yeleği ele geçirildiği kaydedildi.

“GÜVENİLİR BİR KURYE”

Yargıtay, öldürülen bir teröristin üzerinden çıkan el yazmalı bir notta sanıktan, “Mehmet Bedri Kocakaya. Rızgar arkadaşın abisi (terörist kardeşi Felat Kocakaya) Mahlê Köyündendir. Reber ile Herdem (Diyarbakır bölge sorumluları) arkadaşlara bağlı çalışır. Esrarı var. Birçok çalışmada ve Angül eyleminde (Duru Jandarma Karakolu’na saldırı) görev almıştır. Güvenilir, sağlam” diye söz edildiği ve notun altında da kullandığı cep telefonu numarasının yer aldığı dikkate alındında terör örgütü içinde güvenilir bir kurye olduğu ifade edildi.

SUCUK, ŞEKER VE EMANET

Yargıtay, sanığın telefon görüşmelerini büyük gizlilik içinde yürütüp teröristlerle yaptığı görüşmelerde istihbarata karşı koyma tekniklerini kullanarak silah ve mühimmatlardan, “Sucuk, şeker ve emanet” diye söz ettiğine dikkat çekti.

Yargıtay, sanığın örgütün en büyük finans kaynağı olan Lice'de uyuşturucunun para trafiğini organize ettiğini, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet izinsiz silah ve patlayıcı madde bulundurmaktan 30 yıl 1 ay 15 gün, hapisle cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün oy birliğiyle onanmasını kararlaştırdı. Yargıtay askerlerin kaçırılmasından sorumlu tutularak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçlarından 10 yıl hapisle cezalandırılması kararını ise bozdu.

BERAAT ETTİ

Yargıtay, her ne kadar teşhis tutanaklarında sanığın kaçırma eyleminde yer aldığı belirtilmiş olsa da, mağdurlar alınan ifadelerinde kendilerini kaçıran kişini yüzlerinin puşi ile sarılı olduğunu ve gece karanlığında yüzünü göremedikleri şeklinde ifadeleri dikkate alındığında “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince kaçırma eyleminden sorumlu tutulamayacağını belirtti.

Yargıtay her ne kadar iki gizli tanığın ifadesinde, üç askeri sanığın kaçırdığını belirtmiş olsalar da, gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağını, bunu destekleyen yan delil yoksa kişi hakkında mahkumiyet hükmü kurulamayacağını belirtti.

Yargıtay bu nedenle sanığın delil yetersizliğinden beraat etmesi gerekirken kaçırma suçundan verilen 10 yıl hapis cezasının usul ve yasaya aykırı olduğuna hükmetti. Yeniden hakim karşısına çıkan sanık hakkında beraat kararı verildi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler