Asrın Alimi Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin vefatının 58'inci yıldönümü münasebetiyle, Diyarbakır'da anıldı. Diyarbakır'ın tarihi beşinci Harem-i Şerif olan Ulu Camide Risale-i Nur talebeleri ve sevenleri tarafından, dualar ve okunan Mevlid'le yâd edildi.
ÜSTAD DİYARBAKIR'DA ANILDI
Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği anma etkinliğinde Diyarbakır Merkez Sur İlçe Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, ahreti kazanmak istiyorsak ibadet ile beraber hayatımızın da Allah’ın emrettiği şekilde olması gerektiğini belirtti. Fakirullahoğlu, “Eğer bugün ahiret hayatımızda, eğitimimizde, işimizde ve aşımızda ahiret öncelikli olmuş olsaydı, halkımızı tanıyarak hapishanelerde bunca insanlar olmayacaktı. Dünya bu kadar kötülükle donanmış olmayacaktı, yerine güzellikle donanmış olacaktı. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ne kadar bir ibadet ise helal kazanç da o kadar kıymetlidir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri helal kazancın ne kadar kıymetli olduğunu bize eserlerinde yer vermiştir. Eğer ahireti kazanmak istiyorsak ibadet ile beraber ticaret hayatımızın da Allah'ın emretmiş olduğu şekilde yaşamamız gerektiğini bize bildirmişlerdir.” dedi
BİR MÜCAHİT, BİR İSLAM ALİMİ
Fakirullah, Bediüzzaman’ın açtığı çığırın tüm dünyaya yayıldığını belirterek, “Bir mücahit, bir İslam alimi, bir müfessir, Hz. Muhammed’in hayatını olduğu gibi yaşamaya çalışan bir müttaki, vera ve takvada Hz. Osman’ı örnek alan bir büyük alim olan Üstad Bediüzzaman Hazretleri. Allah ona merhametiyle muamele etsin. Açmış olduğu çığır dünyanın her tarafına yayılmış, geriye bırakmış olduğu eserlerle Kur’anın farkı bir boyutunu, farkı bir açıklamasıyla yol göstermiştir. Rabbim ondan razı olsun” diye konuştu.
ÜSTADIN YAŞAMINDAN KESİT
Bediüzzaman Cami İmamı Nedim Sarı ise Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yaşam süresi içerisinde tek bir gayesi olduğunu belirterek, gayesini Bediüzzaman Said Nursi’nin dilinden aktararak "Bir tek gayem vardır. O da mezara yaklaştım şu zamanda, islam memleketi olan bu vatanda, bolşevik baykuşların seslerini işitiyoruz. Bu alemi İslam'ın iman esaslarını zedeliyor, halkı bilhassa gençleri imansız yaparak kendine bağlıyor. Ben bütün gayretimle bunlarla mücadele edeceğim ve bu mücadelem ile İnşallah Allah'ın huzuruna gideceğim." dedi.
GENÇLERİN ONU ANLAMASI GEREKİR
Sarı, “Bediüzzaman Hazretlerinin manevi şahsiyetini bilhassa genç kardeşlerimizin tanıması gerekir" diyerek şöyle konuştu; Bu kısa fani ömürde güzel ahlakından istifade etmesi elzem ve zaruridir. Zira küfrün adeta kara bulutlar gibi her tarafı istila ettiği, müspet değerlerin kaldırılıp, menfi değerlerin yerine ikame edildiği, camileri, tekkelerin, zaviyelerin kapatıldığı, Ezan-ı Muhammediyenin yerine Tanrı uludur seslerinin ifade edildiği bir zamanda güneşin doğduğu yerden, şark yaylalarından İstanbul’a kadar gelmiş, başı Ağrı Dağı kadar dik, hiçbir mağrur onu yenememiştir. 3 devir yaşamıştır, ittihad, terakki ve cumhuriyet devri. Bu devir yıkılışlarla dolu olan bir dönem. Herkes yıkılmış ama biri ayakta. O zamanın şiddetli düşmanlarına karşı kalbini siper etmiş Allah demiş, Kur’an demiş, Muhammed demiş, başka da bir şey dememiş.”
Kaynak: Diyarbakır Söz