Yargıtay’dan örnek karar

Şiddet uygulayan eşini demir çubukla kafasına vurup öldüren 7 çocuk annesi Emine Türk’e önce müebbet, ardından 15 yıl hapis verilirken, Yargıtay cinayeti haksız tahrik altında işlendiğine hükmetti.

Yargıtay’dan örnek karar

Diyarbakır’da dört yıl önce şiddet uygulayan eşini demir çubukla kafasına vurup öldüren 7 çocuk annesi Emine Türk tutuksuz yargılandığı davada önce tutuklandı, ardından müebbet hapisle cezalandırıldı. Yargıtay cinayetin haksız tahrik altında işlendiğini, kadının gördüğü şiddete dayanamayıp duyduğu üzüntü, öfke ve elem karşısında olayı gerçekleştirdiğine dikkat çekti. 

Diyarbakır'da 25 yıllık evli 7 çocuk annesi Emine Türk (42), eşi Siracettin Türk'ün (45) şiddetine maruz kaldı. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle sürekli eşinden dayak yiyen kadın çareyi kardeşinin evine sığınmakta buldu.

Siracettin Türk, bu eve de gelerek eşine sinkaflı küfürler edip tekrar dövdü. Kadının kardeşi eniştesini sakinleştirmeye çalışsa da başarılı olamadı.

Cinnet geçiren Emine, kocasının kendisine ve kardeşine zarar vereceğini düşünerek banyodaki demir çubukla kocasının kafasına defalarca vurdu.

CİNAYETİ KİRLİ ÇAMAŞIR SEPETİ ÇÖZDÜ

Beyin travması geçiren adam bayılınca kadın ve kardeşi korkarak Siracettin'i hastaneye götürmek istedi.

Acil serviste polislerin kendilerini gözaltına alacağından korkan abla kardeş, Siracettin'i Devlet Hastanesine az bir mesafe kala araçtan indirdi.

Bilinci açık Siracettin yaralı halde bir vatandaş tarafından hastaneye ulaştırıldı.

Polise verdiği ilk ifadesinde, “Yolda yürürken Mavi bir araç bana çarptı” dedi. Mide bulantısı yaşayan ve bilinci kapanan adam yoğun bakımda tedavi altına alındı ve kafa filmleri çekildi. Künt beyin travması, kafatası çatlaması sonucu beyin kanaması geçiren adam hayatını kaybetti.

Polis, adamın “Bana araba çarptı” dediği güzergâhtaki kamera kayıtlarını inceledi ve dediği gün ve saatte hiçbir kaza yaşanmadığını belirleyince cinayet şüphesiyle soruşturma genişletildi.

Olayın yaşandığı evde arama yapan polis, banyodaki el ve yüz havlusunda, kirli çamaşır sepetindeki iç çamaşırlarda kan lekeleri tespit edildi.

Kan lekelerinin DNA incelemesinde Siracettin'e ait olduğu belirlendi. İç çamaşırların abla kardeşin olduğu ve olay sonrası değiştirdikleri belirlendi.

“BİR ANLIK ÖFKEYLE VURDUM PİŞMANIM”

Cinayet büro amirliğince gözaltına alınan Emine pişmanlık duyup suçunu itiraf ederek, “Beni sürekli dövüyordu. Kardeşimin evine sığındım. Beni burada da buldu ve dövdü. Bir anlık cinnetle elime geçirdiğim demir çubukla kafasına defalarca vurdum. Ona, ‘Sen yıllarca beni böyle dövdün, acımadın. Bana da günah değil mi? Kaçıp buraya geldim, yine peşimi bırakmadın' dedim. O da ‘haklısın' dedi. Sonra hastaneye birlikte gidersek olayın açığa çıkacağını, tutuklandığım taktirde çocuklarımızın sahipsiz kalacağını söyledi. Onu hastaneye yakın bir yere bırakıp döndük. O da polislere kendisine araba çarptığı şeklinde ifade vereceğini bize söyledi. Kardeşi Zülküf eniştesini dövmediğini, aksine demir çubuğu ablasının elinden almaya çalıştığını anlattı.

ÖNCE AĞIR MÜEBBET SONRA 15 YIL HAPİS

Abla kardeş savcılıkça önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Ancak Ağır Ceza Mahkemesine dava açılınca tutuklanan kadın önce ağırlaştırılmış müebbet, ardından da 15 yıl hapisle cezalandırıldı.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise kadına yönelik şiddete örnek olacak şekilde yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün oy birliğiyle onanmasına karar verdi.

Yargıtay, sanık Emine'nin kocasının ölmeden önceki ifadeleriyle uyumlu samimi itiraflarda bulunduğunu, çelişkiden uzak anlatımlarla öncelikle dosyanın aydınlanmasına yön verdiğine dikkat çekti.

Yargıtay, kadının şiddete maruz kalmanın yarattığı öfke ve üzüntünün elemi altında sürekli şiddet gördüğünü, bu durumun gerek müşterek çocukları, gerekse tanık anlatımlarıyla da sabit olduğu için cinayeti haksız tahrik altında işlediğine kanaat getirdi.

“ÖLDÜRME KASTI OLSA KARDEŞİNİN EVİNE SIĞINMAZDI”

Yargıtay, olayın başlangıcı ve devamında cinayetle noktalanmasındaki nedenin yine kocadan kaynaklandığını, kadının gördüğü şiddete rağmen cinayet kastıyla hareket etmeyip kendini koruyabilmek için kardeşinin evine sığındığını ifade etti.

Maktul kocanın buraya da gelerek şiddeti sürdürmesi karşısında kadının çaresiz kalıp kendisine yönelik haksız tahrik altında eylemini gerçekleştirmiş olması nedeniyle verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğini, vicdani kanının tam olduğu ve delillerin özleri değiştirilmeksizin incelenmiş olması nedeniyle oy birliğiyle onanmasına karar verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler