Anadolu Kartalı Çağatay Ulusoy'un yeni dizide alacağı ücret adeta olay yarattı, Ücret dudak uçuklattı, Ulusoy kimdir?

Son olarak Medcezir dizisinde hayranlarını mest eden karizmatik oyuncu Çağatay Ulusoy'un yeni dizisinden alacağı ücret belli oldu.

Anadolu Kartalı Çağatay Ulusoy'un yeni dizide alacağı ücret adeta olay yarattı, Ücret dudak uçuklattı, Ulusoy kimdir?

Yapımcılığını Ay Yapım’ın üstleneceği dizi Eylül ayında izleyicisi ile buluşacak. Başrollerinde ise Oscar ödüllü Leonardo DiCaprio, Jack Nicholson, Matt Damon’ın bulunduğu ‘Köstebek’ filminden esinlenecek olan yapım için oyuncu arayışları devam ediyor.

Karizmatik sanatçı Çağatay Ulusoy’un yeni diziden bölüm başı 50 bin TL, aylık 200 bin TL kazanacağı iddia edildi.

Usta oyuncu Çağatay Ulusoy en son sinema filmi 'Delibal' ile sevenlerinin karşısına çıkmış daha sonra dil eğitimi için Amerika'nın yolunu tutmuştu.

Çağatay Ulusoy Kimdir?

Çağatay Ulusoy, 23 Eylül 1990 tarihinde İstanbul Bakırköy’de doğmuştur. Babası Bulgaristan göçmeni, annesi ise Boşnak. Avcılar Lisesinde okudu. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı bölümünde Sulama Sistemleri üzerine eğitim görmüştür.

 Ayla Algan'dan oyunculuk dersleri aldı. Ayrıca 2010 yılında, oyuncu Vahide Gördüm ve yine kendisi gibi oyuncu olan eşi Altan Gördüm'ün sanat okulu “Akademi 35 Buçuk”da 2 ay oyunculuk dersi almıştır. 2009 yılından beri manken olarak çalışmaktadır. Çağatay Ulusoy, 2010 yılında Ülkemizde 15 Ekim 2010 tarihinde yapılan best model (Best Model of Turkey) yarışmasında birinci olmuştur. 2011 yılında, Bulgaristan'da yapılan Best Model Türkiye'yi temsil etti.

İlk rolü Show TV'de 2011'de yayınlanmaya başlanmış olan “Adını Feriha Koydum” adlı dizideki Emir Sarrafoğlu karakteridir. İlk kez 2011 yılında yönetmenliğini Ömer Vargı’nın yaptığı “Anadolu Kartalları” adlı sinema filmiyle kamera karşısına geçti. Bu filmde Engin Altan Düzyatan, Şevket Çoruh, Özge Özpirinçci, Ekin Türkmen, Hande Subaşı, İlhan Şeşen ile birlikte oynadı. Filmde Üsteğmen Ahmet Onur karakterini canlandırmış ve bu rolüyle de büyük beğeni toplamıştır.

Çağatay Ulusoy, “Adını Feriha Koydum” adlı dizisinin yapım ekibinde çalışan Ceyda Gönenç'le bir yıl aşk yaşadı.

2012 yılında Yapımcısı Fatih Aksoy olan “Eve Düşen Yıldırım” dizisinde Murat Han, Gizem Karaca, Seda Akman ve ve Ergün Uçucu başrollerde oynarken Çağatay Ulusoy, konuk oyuncu olarak görünmüştür.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 25 Ocak 2013 tarihinde yapılan operasyonda aralarında ünlü isimlerinde bulunduğu 35 kişi ile beraber Çağatay Ulusoy’da gözaltına alınmıştır. Aynı gün serbest bırakılmıştır.

2013 yılında “Medcezir” dizisinde Serenay Sarıkaya ve Barış Falay ile başrolü paylaştı.

2015 yılında başrollerini Leyla Lydia Tuğutlu ile paylaştığı “Delibal” adlı sinema filminde diğer rollerde Nazan Kesal, Mustafa Avkıran, Hüseyin Avni Danyal, Laçin Ceylan, Defne Kayalar, Toprak Sağlam, Barış Aytaç, Güneş Zavrak ve Bahtiyar Engin yer alıyor.

Filmleri ve Dizileri

2009 - 2010 Arka Sokaklar (figüran)

2010 - Recep İvedik 3 (figüran)

2011 - Anadolu Kartalları

2011 - 2012 – Adını Feriha Koydum

2012 - Eve Düşen Yıldırım(Konuk Oyuncu)

2012 - Adını Feriha Koydum: Emir'in Yolu

2012 - Emir'in Yolu

2013 - 2014 - Medcezir

2015 - Delibal (Barış) (Sinema Filmi)

Leyla Lydia Tuğutlu’yla başrolünü paylaştığı ‘Delibal’ filmiyle adından söz ettiren Çağatay Ulusoy’un, Colin’s firmasıyla anlaştığı iddia edildi. Yeni sezonda bir diziyle ekrana gelecek oyuncunun Reklamdan 1 milyon 800 bin TL aldığı öğrenildi. Ulusoy, firma yetkilileriyle anlaşmadan sonra fotoğraf çekimi için Justin Bieber, Lady Gaga, Madonna ve Kate Moss gibi dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan Mert Alaş’ı istedi.

Ulusoy’un isteğini olumsuz karşılamayan firma yetkilileri Alaş’la görüşmelere başladı. Alaş firmadan 1 milyon TL talep edince görüşmeler yarıda kaldı. Ücreti fazla bulan firma, başka isimlerle görüşürken Ulusoy’un çekimde Alaş’ı ısrarla istediği konuşuluyor. Fotoğraf krizi çözülmezken oyuncu reklam partneri olarak 20 yaşındaki ABD’li model Gigi Hadid’i önerdi.

Mert Alaş, Madonna’nın da aralarında olduğu dünyaca ünlü yıldızların en yakın arkadaşı.

Serenay Sarıkaya ile başrollerinde oynadıkları "Medcezir" dizisi final yaptıktan bir yıl dizilerde oynamama kararı alan sinema ve televizyon dünyasının tescilli yakışıklılarından Çağatay Ulusoy, önümüzdeki sezon yeni bir projeyle sevenlerinin karşısına çıkacak.Dizi sektörünün en büyük aktörlerinden Ay Yapım'la sözleşmesi bulunan Çağatay’ı kendi bünyesine katmak isteyen büyük bir yapım şirketinin, ünlü oyuncuya astronomik bir ücretle transfer teklifinde bulunduğu öne sürüldü.Adı açıklanmayan bu yapım şirketinin, Çağatay Ulusoy’a 40 bölüm parasını peşin vermek üzere bölüm başına da yaklaşık olarak 110 bin TL ücret sunduğu söyleniyor.Ulusoy'u kendi bünyesine katmayı çok isteyen şirket, karşı taraf için sözleşmeden doğan ceza-i şartı ödemeyi dahi kabul etti. Oyuncunun ise aylık kazancı 580 bin TL‘yi bulan yapım şirketinin bu teklifini elinin tersiyle ittiği söylenirken, bu durumda Ulusoy, dizi macerasına Ay Yapım’la devam etme kararı aldı.

Ekranların sevilen yüzlerinden birisi olan son olarak Medcezir dizisinde Yaman rolü ile şöhretin zirvesine çıkan Çağatay Ulusoy İzmirde hayranları ile buluştu.Başrollerinde Çağatay Ulusoy ile Leyla Lydia Tuğutlunun olduğu filminin başrol oyuncuları hayranları ile buluştu. Büyük bir merakla beklenen Delibal filmi İzmir’de yapılan galasında yakışıklı oyuncu Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu’yu hayranlarıyla buluşturdu. Genç kızların yoğun ilgisine maruz kalan Çağatay Ulusoy zor da olsa izdihama rağmen selfie çekmeyi ihmal etmedi.

Merakla beklenen Delibal filminin yakışıklı oyuncusu Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu, İzmir'de hayranlarıyla buluştu. Özellikle genç kızların büyük ilgisiyle karşılaşan Çağatay Ulusoy aşırı kalabalıkta zor olsa da selfie yapmayı ihmal etmedi.Aynı üniversitede öğrenci olan Barış ve Füsun'un tutku dolu aşklarını konu alan Delibal filminin galası Folkart Çarşı içinde bulunan CinemaPink'te yapıldı. Ünlü oyuncular Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu'nun katıldığı galada neredeyse izdiham çıkıyordu. Ali Bilgin'in yönetmenliğini yaptığı filmin gösterimi öncesi özel bir alanda toplanan kalabalık ünlü oyuncularla buluşmak için uzun süre bekledi. Daha sonra alana giren Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu için izdiham yaşandı. Hayranlarının arasına girip selfie çektirmek isteyen Çağatay Ulusoy'a güvenlikler yardım etti. Kısa bir konuşma sonrası ünlü oyuncular seyircilerle birlikte filmi seyretti.

DELİBAL FİLMİNİN KONUSU

Senaryosu Yıldırım Türker’in kaleminden çıkan Delibal filminin yönetmeni Ali Bilgin. Barış ve Füsun aynı üniversitede öğrenciler ve Delibal onların tutku dolu aşklarını konu alıyor. Delibal filminin galası Folkart Çarşı içinde bulunan CinemaPink’te yapıldı. Filmin ünlü oyuncuları Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu katıldıkları galada izdihama sebep oldular. Filmin gösteriminden önce özel bir alanda toplanan kalabalık hayran kitlesi, ünlü oyuncularla buluşmak için uzun süre bekledi.

Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu, kalabalığın toplanmasından sonra alana geldiler ancak bu sırada izdiham yaşandı. Çağatay Ulusoy hayranlarının arasına girip selfie çektirmek istedi ancak yaşanan izdiham nedeniyle ona da güvenlikler yardım etti. Kısa bir konuşma sonrası ünlü oyuncular seyircilerle birlikte filmi seyretti.

Delibal filmi oyuncuları Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu dışında, Hüseyin Avni Danyal, Laçin Ceylan, Mustafa Avkıran, Nazan Kesal, Toprak Sağlam, Bahtiyar Engin gibi isimlerden oluşuyor.

Ay Yapım’ın yeni filmi Delibal filmiyle ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. Sözcü’nün haberine göre Delibal’ın senaryosu 2012 Hint yapımı ‘Moonu 3’ filmiyle birebir benziyor. İki filmde de üniversiteli gençlerden biri, diğerine ilk görüşte aşık oluyor;,hatta sonra iki filmde de bir genç psikolojik haftalığa yakalanıyor. Delibal’ın ekibi geçen günlerde Gülay Afşar’ın programına konuk olmuş, yönetmen Ali Bilgin orada Delibal’ın, film ismi vermeden alıntı olduğunu açıklamış ve “Alıntı yaptığımız projeyi yerelleştirip farklı bir lezzet kattık” sözlerinde bulundu.

Senaryosunu Yıldırım Türker’in yazdığı filmde üniversite arkadaşı olan Barış ve Füsun’un tutku dolu aşk hikayesi anlatılıyor.Uçankuş TV'nin "İki Kadın Arasında" programında ekrana gelen haberde, “Delibal”ın öyküsünün, ülkemizde de Mart 2012’de seyirciyle buluşan Hint yapımı “Moonu 3” filmiyle birebir benzediği açıklandı. İki film arasındaki şaşırtan benzerlik izleyenleri şoke etti. Moonu 3’te Ram isimli genç, okula giderken ilk görüşte tutulduğu Janani'yle büyük aşk yaşamaya başlıyor, ta ki Ram'ın psikolojik hastalığı ortaya çıkana kadar... Başrollerini Çağatay Ulusoy ile Leyla Lydia Tuğutlu’nun paylaştığı Delibal filminde de, aynı üniversitede okuyan Barış ve Füsun’un tutku dolu aşkı, Barış’ın psikolojik rahatsızlığının ortaya çıkmasıyla bozuluyor.

Ali Bilgin’in yönettiği “Delibal”ın afişinin bile Hint yönetmen Aishwarya Dhanush’un yönettiği “Moonu 3” filmiyle aynı olması dikkat çekiyor. Delibal’ın ekibi geçen günlerde Gülay Afşar’ın Gece Gündüz programına konuk olmuş, yönetmen Ali Bilgin orada Delibal’ın, film ismi vermeden alıntı olduğunu açıklamış ve "Alıntı yaptığımız projeyi yerelleştirip farklı bir lezzet kattık" demişti. Ancak yönetmen Ali Bilgin’in “alıntı” dediği Delibal’ın birebir Hint yapımı “Moonu 3”ün taklidi çıkması, her iki filmi de izleyen seyircilerin büyük tepkisini çekti.Başrollerini Çağatay Ulusoy ve Leyla Lydia Tuğutlu’nun paylaştığı, 25 Aralık’ta vizyona giren ve 2015 yılının son romantik filmi olarak sloganı yapılan ‘Delibal’ filmi hakkında ortaya atılan şok bir iddia gündeme bomba gibi düşmüştür.

Delibal filminin 2012 yılında vizyona giren Hint yapımı ‘Moonu 3’ filmi ile gösterdiği benzerlikler gündeme bomba gibi düşmüştür. Türkiye’de de gösterilen ‘Moonu 3’ filmi ile ‘Delibal’ filmi arasındaki benzerlikler izleyenleri şok etmiştir. Moonu 3 adlı filmde de Ram isimli başkarakter; okula giderken ilk görüşte âşık olduğu Janani ile karakteri ile büyük bir aşk yaşamaktadır. Bu büyük aşk Ram’ın psikolojik rahatsızlığı ortaya çıkana kadar devam ediyor ve sonra işler değişiyor. ‘Delibal’ filmi ile senaryo benzerliği ile dikkat çeken bu film; afiş benzerliği ile de dikkat çekmektedir. ‘Delibal’ filminin afişinin Hintli yönetmenin Moonu 3 filminin afişi ile benzer olması da taklit iddialarını güçlendirmektedir.

Ekranların sevilen yüzlerinden birisi olan özellikle medcezir dizisinde göstermiş olduğu yaman karakteri ile genç kızların gözdesi olan çağatay ulusoy şimdide şarkıcılığa soyundu aşk sahnelerinin de yer aldığı klip, sosyal medyada büyük bir beğeni ile karşılanırken, yayınlanır yayınlanmaz en çok konuşulanlar arasında kendine yer bulmayı başardı. Şarkıyı seslendiren Çağatay Ulusoy'un yorumu ise dinleyenlerden tam not aldı.

Sözleri Sezen Aksu'ya ait olan ve Çağatay Ulusoy ile Leyla Lidya Tuğutlu'nun başrollerini paylaştığı 'Delibal' filmi için çekilen 'Mutlu Sonsuz' adlı şarkının klibi bugün paylaşıldı.

25 Aralık'ta Cuma günü vizyona girecek olan 'Delibal' filmindeki etkileyici aşk sahnelerinin de yer aldığı klip, sosyal medyada büyük bir beğeni ile karşılanırken, yayınlanır yayınlanmaz en çok konuşulanlar arasında kendine yer bulmayı başardı. Şarkıyı seslendiren Çağatay Ulusoy'un yorumu ise dinleyenlerden tam not aldı.

Başrollerinde Çağatay Ulusoy, Leyla Lydia Tuğutlu, Hüseyin Avni Danyal, Laçin Ceylan, Mustafa Avkıran, Nazan Kesal, Toprak Sağlam'ın yer aldığı Delibal filmi, alışılagelmişin dışında bir hikayeye sahip ve Barış ve Füsun'un masalları aratmayan büyüleyici aşkını konu alıyor.

 Leyla Lydia Tuğutlu ile olan muhteşem Filmi Delibal ile adeta zirveye oturan Çağatay Ulusoy'dan öpüşme hakkında bazı açıklamaları ile şaşırttı. medcezir'in yakışıklı oyuncusu Çağatay Ulusoy'dan itiraf Delibal'ın vizyona girmesini bekleyen Çağatay Ulusoy filmdeki öpüşme sahneleri için itiraf dolu açıklamalarda bulundu.Filmdeki bu sahneler için konuşan Çağatay Ulusoy Rol icabı öpüşmekten çok utanıyorum diyerek itirafta bulundu.

Çağatay Ulusoy başrolünü Leyla Lydia Tuğutlu ile paylaştığı Delibal filmindeki öpüşme sahneleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Delibal filminin fragmanında yer alan öpüşme sahneleri gündeme bomba gibi düşmüş filmin fragmanı kısa sürede 2 milyonu aşkın izlenme sayısına ulaşmıştı. Filmdeki bu sahneler için konuşan Çağatay Ulusoy "Rol icabı öpüşmekten çok utanıyorum. Yapmam demiyorum ama o an hiç rahat değilim” diye konuştu. Çağatay Ulusoy daha önce de Medcezir dizisinde sevgilisi olduğu konuşulan Serenay Sarıkaya ile öpüşmüştü. 

İlhan Şeşen Kimdir?

Müzisyen, ses sanatçısı. Grup Gündoğarken ile başlayan müzik kariyerine solo albümleriyle devam eden ve Türkiye'nin başarılı müzisyenlerinden biri olan Şeşen, Neler Oluyor Bize, Ellerimde Çiçekler, Aşk Layık Olanda, Sarılınca Sana gibi çalışmalarıyla müzikseverlerin büyük beğenisini kazanmıştır. Oynadığı TV dizilerinde gösterdiği performansla da dikkat çeken müzisyen, bugüne kadar 5 solo albüm çalışması yapmıştır.

 18 Haziran 1948'de Manisa'da dünyaya geldi. Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra 10 yıl serbest avukat olarak çalışan Şeşen, müziğe olan büyük ilgisi ve yeteneği nedeniyle kariyerine bu yönde devam etmeye karar verdi. 1968'de dans müziği orkestralarında şarkıcılık yapmaya başlayan Şeşen, aynı yıl gitar çalmayı da öğrendi. Şeşen'in çıkarttığı ilk kırkbeşlik plak "Kavga" adını taşıyordu.

1983 yılında yeğenleri Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen ile beraber Grup Gündoğarken'i kuran Şeşen, Levent Kırca Tiyatrosu tarafından sahnelenen "Kadıncıklar" adlı müzikalin bestelerini yaptı. Türkiye'nin birçok ilinde konserler veren "Grup Gündoğarken" ayrıca ülkemizi Malezya ve Mısır'da da temsil etti.

1986 yılında ilk albümleri Bir Yaz Daha Bitiyor'u kaydeden grup daha sonra sırasıyla Yaz Bulutları (1988), Bir Günlük Aşk (1990), Ankara'dan Abim Geldi (1993) ve İstanbul-Atina-İstanbul (2000) albümlerini müzikseverlerle buluşturdu.

1994'te, grubun çalışmalarına ara verdiği dönemde "Aşk Haklı" isimli solo albümünü yapan Şeşen, TRT'ye "Gençler Haklı" isimli bir program hazırladı. Şeşen, 1995 yılında özel bir kanalda "Arka Pencere" isimli bir programın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendi. "Amcam Burada" isimli bir de radyo programı hazırlayan İlhan Şeşen, TRT1'de yayınlanan "Cesur Kuşku" ve "Mühürlü Güller" dizilerinde de oynadı.

Sanatçının ikinci solo albümü olan "Neler Oluyor Bize", 2002 yılı ocak ayında müzik marketlerdeki yerini aldı. Özellikle albüme adını veren şarkısıyla o yıl büyük bir başarı kazanan Şeşen, 2003'teyse "Şimdi Ben Bu Şarkıları Kime Söyleyeyim?" albümünü müzikseverlerle buluşturdu. 2005 yılında "Aşk Yalan" ve 2006'da ise "İlhan Şeşen" albümlerini çıkaran sanatçı, büyük ilgi gören TV dizisi "Aliye"de de rol aldı.

İlhan Şeşen'in Melis ve Fuat adlarında iki çocuğu vardır.

İlhan Şeşen'le Gerçekleştirilmiş Olan Röportaj

1-İlhan Şeşen, oyunculuktaki performansına herkes şaşırdı. Sen bu başarıyı neye bağlıyorsun?

Başarılı bulduğun için teşekkürler. 10 yıl Levent Kırca'yla, 2 yıl Ferhan Şensoy'la çalıştım. Hocalarım iyidir. Bir de yönetmenin dediklerini yapıyorum. Ayrıca ayna karşısında da çalışmamın yararı dokunuyor.

2-Yıllarca sahnede olmanın bunda bir etkisi var mı?

E evet var tabii. Sahne konusunda tecrübeliyim.

3-Peki ya yaptığın müzik türünün?

Yaptığım müziğin oyunculuğuma olumlu bir etkisi olduğunu sanmıyorum. Hatta galiba ikisi de birbirine engel oluyor. (Bence değil, sen şarkı söylerken de bir tür oyunculuk yapıyorsun, ama neyse…)

4-Ben seni biraz Domenico Modugno’ya benzetiyorum. Onun gibi teatral, drama yönü ağır basan şarkılar sana çok yakışıyor. Bu bilinçli bir seçim mi, öyle mi denk geldi, içinden mi öyle geliyor?

İyi tespit. Çok etkilendiklerimden biridir Domenico Modugno. Müzik türümün seçiminde bilinçli davranmadım. Kendiliğinden oldu. Sevdiklerimi dinledim, sevdiklerimi söyledim.

5-Şarkı söylerken telaffuzun çok net, bunu oyunculukta da kullanıyorsun ve bence her ikisinde de bu çok önemli. Bunun sana bir avantaj getirdiğini hiç düşündün mü?

Bildiğim tek dil Türkçe. Ona da özen gösterdim. Dilimi , Nazım Hikmet ve Aziz Nesin’i okuyarak, Zeki Müren’i, Orhan Boran’ı dinleyerek geliştirdim. Hukuk öğrenimimin de payı çok büyük. Gerçi bizim zamanımızdaki kelimelerden bir çoğu unutuldu…

6-Şarkı sözlerinde klasik Türk erkeğinden farklı bir insan seziliyor. Karşındakine önem veren, sıcak, insancıl, duygusal bir erkek sanki… Özelinde de böyle misin?

Evet. Ben klasik Türk erkeğinden biraz farklıyım galiba. Gülüp ağlayabiliyorum en azından.

7-Yaşlılıktan korkuyor musun? Nasıl bir yaşlılık beklersin?

Yaşlılıktan korkmuyorum. Yeteri kadar yaşlandık zaten. Hatta bazen bu yaşa kadar nasıl geldiğime şaşarım. Badireli ve yorucu bir hayatı hala sürdürüyorum.

8-Beraber çalıştığımız ilk dizi olan Mühürlü Güller’de senin bakışlarından “mavi boncuk dağıtan biri” izlenimini edinmiştim. Sonra kamera asistanına da aynı şekilde baktığını gözlemledim. O sıcak bakışın mesleki bir maske mi, yoksa hayata bakışın mı?

Yüzün gülsün de ister maske olsun ister gerçek. Ya güleceksin, ya somurtacaksın. Ben genellikle birincisini seçerim. Sağlığın yerindeyse somurtmaya da hakkın yoktur zaten. Meseleleri sakin ve güler yüzle karşılamak, hayatı kolaylaştırıyor. Aslında gülerek işin kolayına kaçıyorum. Hayatın kendisi en büyük şaka.

9-“Neler Oluyor”dan sonraki çalışman onun kadar ses getirmedi. Bunu neye bağlıyorsun?

Gerek müzikal gerekse stratejik bazı hatalarım oldu sanırım. Ayrıca ben şöyle düşünüyorum: Belki de yaptığım ve yapacağım en güzel şarkı ve albüm “Neler oluyor Bize” idi. Kim bilir. Belki de zirvemdi o albüm. Ama bu benim yeni şarkılar ve yeni albümler yapmama engel olmuyor. Bakalım yeni albümüm nasıl olacak?

10-“Neler Oluyor”un yaşanmış bir ilişkinin etkisi ile yapılmış şarkılar içermesi daha mı sahici kılmıştı acaba şarkıları?

Olabilir. Ama unutmamalı ki, şarkılar yaşanmışlıklardan doğduğu kadar belki de daha çok yaşanamamışlıklardan doğuyor. Neler Oluyor Bize’nin nakaratı 5 dakika içinde bitmişti. Ama sonra altını üstünü doldurmak çok zamanımı aldı. Üzerinde epey çalıştım.

11-Sanatçı etkileyici bir şeyler üretmek için ille de acılar, sıkıntılar mı yaşamalı? Mutluluktan söz eden ürünler niye etkilemiyor acaba insanları? Yoksa biz mi ancak dertli olunca kendimizi ifade etmek ihtiyacını hissediyoruz?

Bilmiyorum. Bildiğim tek şey üretim sıkıntılı bir iş. Sanatçı zaten doğuştan sıkıntılı. Onu ayrıca sıkıntıya sokmanın bir manası olduğunu sanmıyorum. Nedense böyle genel bir kanı var. Saçma bence. Hele geçim sıkıntısı hiç olmamalı.

12-“Mühürlü Güller”deki bakışların, jestlerinle “Aliye”dekiler aslında çok farklı değil. Ama birinde kendinden emin bir çiftlik sahibini, diğerinde pek iş yapmayan bir dişçiyi yaşatabiliyorsun. Nasıl?

Bakınız:cevap 1

13-Yaşadığın aşk evlilik müessesesi dışında olmakla birlikte insanları rahatsız etmedi. Oluşumunu da, devamını da, bitişini de kabullendiler. Sence neden?

Açık açık söyledim. Belki bundandır.

14-Yeni proje?

Şu sıralar hayatımı en çok yeni albümüm işgal ediyor. Aralık’ta çıkaracağız diyorlar. Şarkılar hazır. Albümde 11 şarkı var. Düzenlemelerini Firuz İsmailov yapıyor. Bazı başka projelerim de var ama şu anda söz edebileceğim aşamaya gelmediler. Tabii ki herkes gibi ben de bir kitap yazmak istiyorum mesela. Küçüklükten beri en büyük isteklerimden biri bu. Ama üşeniyorum. Bazı hikayelerim, şiirlerim hatta bir senaryo çalışmam bile var. Fırsat bulursam, bir de üşenmezsem belki bu hayallerimi de gerçekleştirebilirim.

15-Son olarak…

Röportajın ve ilginç soruların için teşekkürler.

Barış Falay Kimdir?

Barış Falay, 9 Nisan 1972 tarihinde Balıkesir Edremit’de memur bir ailenin ikinci çocuğu olarak doğmuştur. Babası memur olduğu için çocukluğu farklı şehirlerde geçmiş. Trakya’dan Diyarbakır’a kadar dolaşmış. Boşnak göçmeni olan Barış Falay’ın ablasının adı “Biriz”dir. İlkokul üçüncü sınıfta Ankara’ya gelmişler ve ilkokulu, ortaokulu, liseyi hep Ankara’da okumuş Barış Falay.

 Lise ikinci sınıftayken ışıkçı olarak çalıştığı tiyatroda, gelmeyen bir oyuncunun yerine sahneye çıkmış, çıkış o çıkış.

Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesinin (DTCF) Tiyatro Bölümünü bitirmiştir. Üniversitede okurken barmenlik, garsonluk ve yaz tatilinde Bodrum’da bar işletmeciliği yaptı. Önce çeşitli özel tiyatrolarda ve Ankara Devlet Tiyatrosu’ nda 2 yıl çalıştıktan sonra, 1997 yılında İzmit Şehir Tiyatrosu’nun kuruluş sınavına girdi ve o tiyatronun kadrolu sanatçısı oldu. “Hamlet” ile başlayan tiyatro hayatı, “Üç Kuruşluk Opera”, “Misafir”, “Kamyon”, “Roberto Zucco”, “Kırmızı Yorgunları”, “Azizname”, “Barış”, “Bahar Noktası”, “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, “Karar Kimin” ve daha birçok oyunda oynayarak devam etti.

“Deniz Kızı Masalı”, ve “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı tiyatro oyunları yönetti. Tiyatro hayatına Kocaeli Büyükşehir Tiyatrosunda devam etti. Barış Falay, tiyatronun bünyesindeki Tiyatro Okulunda eğitmenlik yaptı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu Barış Falay, Aralık 2015 ayında istifa etti.

Tatlı Hayat, Yarım Elma, Dadı gibi sitkomlarda ufak rollerde canlandırdığı başarılı karakterler ile dizi kariyerine atılan Barış Falay ilk yükselişini Aliye adlı dizide canlandırdığı Mücahit (Müco) karakteri ile yapmıştır. “Ezel” dizisinde “Kerpeten – Ali Kırgız” rolünü canlandırmıştır.

Barış Falay, oyuncu Esra Ronabar ile 7 Temmuz 2006 tarihinden beri evlidir. “Rüzgar Mavi” (d.2009) adında bir oğlu var.

Filmleri ve Dizileri

Oyuncu

2014 - Paramparça (Harun) (TV Dizisi)

2013 - 2014 - Medcezir (Selim Serez) (TV Dizisi)

2013 - 20 Dakika (TV Dizisi)

2011 - Ya Sonra (Cem Kantoğlu) (Sinema Filmi)

2011 - Al Yazmalım (Cemşit Ateş) (TV Dizisi)

2009 - 2010 - Ezel (Ali Kırgız) (TV Dizisi)

2008 - Şeytanın Pabucu (Niyazi) (Sinema Filmi)

2008 - Kirpi (Jilet Sadi) (Sinema Filmi)

2007 - Çemberin Dışında (Mafya) (TV Dizisi)

2006 - Bebeğim (Yavuz Köroğlu) (TV Dizisi)

2006 - Amerikalılar Karadeniz'de 2 (Müslüm Gürses Seslendirmesi) (Sinema Filmi)

2004 - Karım ve Annem (Coşkun) (TV Dizisi)

2004 - Aliye (Mücahit Gürboğa (Müco)) (TV Dizisi)

2002 - Yarım Elma (TV Dizisi)

2002 - 2004 - Kuzenlerim (Engin Öğretmen) (TV Dizisi) 2004

2001 - 90-60-90 (TV Dizisi)

2000 - Dadı (Şafak) (TV Dizisi)

1995 - Çiçek Taksi (TV Dizisi)

Müslüm Gürses Kimdir?

Müzisyen, şarkıcı. Gerçek adı Müslüm Akbaş’tır. Hayranları tarafından Müslüm Baba olarak anılmaktadır. Arabesk müziğin en başarılı isimlerinden biri olarak kabul edilen Gürses, özellikle 90’lı yıllarda bir fenomen haline gelmiş, konserlerinde jiletle kendisine zarar veren fanatik hayranları nedeniyle büyük tartışma konusu olmuştur. İlerleyen yıllarda müzikal kimliği değişmiş, farklı türlerde eserler ortaya koymuş olan sanatçı, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı şarkısını, Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını, ve Sezen Aksu şarkılarını da seslendirmiş, ünlü yazar Murathan Mungan’ın sözlerini yazdığı ve tamamı yabancı şarkıların cover’larından oluşan "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albümü çıkarmıştır.

 7 Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde dünyaya geldi. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa'da geçti. Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler. Terzi çıraklığı yaptı, kunduracılık yaptı. İlkokuldan mezun olduktan sonra eğitim hayatına devam etmeyen Müslüm Gürses; 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Gürses olan Soy ismini de o zamanlar almıştır. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söyleyecekti;

İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum.

1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarı kaydetti. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi. Alın kemiği kırılan sanatçı yaşadıklarını daha sonra şu şekilde dile getirecekti:

                             

O kazada şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…

Kaza sonrası çıkardığı "Özür diliyorum senden", "İsyankar", "Ben insan Değil miyim" gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu.

1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, birçok uzun metrajlı filmde daha hayranlarıyla buluşacaktı.

Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur’la 1982’de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur’la hayatını birleştirdi.

90’lı yılların başında gördüğü büyük ilgi üzerine ortaya çıkan ve Müslümcüler olarak anılan büyük bir fanatik kitlesi şarkıcının konserlerinde kendilerine zarar vermeye başladılar. Müslüm Gürses şarkılarındaki yalnızlık, hayata duyulan öfke ve ayrılık acısı gibi temaların dinleyicisinde yarattığı bu etki giderek bir fenomen halini almıştı. Şarkıcının zaman zaman yaptığı uyarılara rağmen konserlerinde birçok dinleyicisi jilet kullanarak vücuduna zarar veriyordu. Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu durum, Gürses şarkılarına olan ilgiyi körüklüyordu.

90’lı yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde gerçekleşen ve ayini andıran bu görüntüler toplumun birçok kesiminden büyük tepki almaya başlamıştı. Gürses, o dönemde çıkardığı albümlerle de eski ilgiyi göremedi ve lüks bir teknenin güvertesinde çekimini gerçekleştirdiği klibi hayranlarının büyük tepki göstermesine neden oldu. Zira dinleyici kitlesi genel olarak kente uyum sağlayamayan, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü düşünen varoşlardan oluşuyordu. Dolayısıyla bu durum hayranlarında çelişki yaratmıştı. Müslüm Gürses’in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elanor plak firmasıyla da yolları ayrıldı.

Az konuşan ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman içinde medyada daha fazla yer almaya başladı. Bu değişim rüzgarları Gürses’in müzisyen kimliğine de yansıyacaktı. Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını yorumlayarak bu değişimin ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman’ın Paramparça ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi. Gürses kendisini eleştirenlerle ilgili olarak da şu yorumda bulundu:

Son günlerde bir de Arabesk mevzularında ‘’değişime uğradı’’ gibi görüşler türedi! Biz değişmedik… Özümüzde aynıyız… Ufak tefek alt yapı hadisesinde farklılık göründüyse de biz özümüzü muhafaza ediyoruz.Müsterih olsunlar, bir yere kaybolmadık. Tarzımızdan uzaklaşmak gibi bir gayretimiz, çabamız olmadı, olmaz da. Biz o pop şarkıları kendimize has bir şekilde okuyoruz. Herkes müsterih olsun.

1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 39 sinema filminde rol almıştır.

Gürses’in, 2006’da yazar Murathan Mungan’la ortak projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den Jane Birkin’e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren Gürses yine çok konuşuldu.

2010 yılında Kasım ayında yeniden Pasaj Müzik ile "Yalan Dünya" isimli bir albüme imza atmıştır.

1982 yılında tanıştığı Muhterem Nur’la 1985 yılında evlendi, ve hala evlilerdir.

15 Kasım 2012 tarihinde kalbine stent takılan Müslüm Gürses'in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012 Pazar günü durumu ağırlaşmıştır.

Yaklaşık 4 ay Memorial Şişli Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde solunum cihazına bağlı olarak tutulan Müslüm Gürses 3 Mart 2013 tarihinde 60 yaşında vefat etmiştir.

Filmleri

2011 - Şov Bizinıs -

2008 - Esrarlı Gözler -

2007 - Amerikalılar Karadeniz’de 2 –

2005 - Balans ve Manevra –

2002 - Ömerçip -

2002 - Bir Akıllı Bir Deli –

2002 - Muhabbet Kuşları -

1990 - Dertler İnsanı -

1990 - Dünya Boştur –

1988 - Yalnızlık Korkusu -

1988 - Sevmemeli -

1987 - Oğlum –

1987 - Talihsizler -

1986 - Töre -

1986 - Yıkıla Yıkıla –

1986 - Seher Vakti -

1986 - Çığlık -

1986 - Beleşçiler –

1986 - Küskünüm -

1986 - Kader Rüzgarı -

1986 - Kısmetin En Güzeli –

1985 - Yaranamadım-

1985 - Kul Kuldan Beter -

1985 - Güldür Yüzümü –

1985 - İkizler -

1984 - Garibanlar -

1984 - Bir Yıldız Doğuyor -

1984 - Çare Sende Allah'ım -

1984- Sev Yeter - br> 1984 - Ağlattı Kader -

1983 - Anlatamadım –

1981 - Mutlu Ol Yeter -

1980 - Bağrı Yanık -

1980 - Hasret -

1980 - İtirazım Var -

1980 - Kul Sevdasi -

1980 - Hasret -

1980 - Zeytin Gözlüm –

1979 - İsyankar -

Albümleri

Aldatılanlar

Ayrılık Acı Bir Şey

Açık Hava Konserleri 1

Ah Gülüm

Altın Şarkılarım

Anlatamadım

Arkadaş Kurbanıyım, Benim Kaderim

Arkadaşım

Aşk Tesadüfleri Sever

Bakma

Bekle Sevgilim - Nerelerdesin

Benim Meselem

Bir de Benden Dinleyin

Bir Bilebilsen - Zalim

Bir Fırtına Kopacak

Bir Kadeh Daha Ver

Biz Babadan Böyle Gördük

Bizi Kimse Ayıramaz

Canım Dediklerim

Dağlarda Kar Olsaydım

Dertler İnsanı

Dünya Yalan

Düşenin Dostu Olmaz

Esrarlı Gözler

Garipler

Gitme

Gönlünüzdeki Altın Şarkılar

Gönül Teknem

Güldür Yüzümü

Güle Güle Git

Hani Söz Vermiştin

Herşey Yalan

İkimizin Yerine

İsyankar

Kısmetim Kapanmış

Küskünüm

Müslüm Gürses Konseri

Mahsun Kul

Maziden Bir Demet

Meyhaneci - Kırık Sazım

Mutlu Ol Yeter

Müslümce turkuler

Müzik Ziyafeti

Müslümce 92

Nerelerdesin

Öldürdüğün Yetmedi mi

Paramparça

Sadece Türk Sanat Müziği

Senden Vazgeçmem

Sevda Yolu

Sultanım

Talihsizler

Tanrı İstemezse

Topraktan Bedene

Tövbe Etmek - Bir Avuç Gözyaşı

Usta - Ne Yazar

Uyanma Zamanı - Kıyak Bitti

Vay Canım Vay

Vefasız Alem

Yanarım

Yanlış Yaptın

Yaranamadım

Yıkıla Yıkıla

Zavallım

Zincirli Kuyu

Kaynak: Diyarbakır Söz