Türkan Şoray 'olmaz olmaz bu iş olamaz' diyenlere inat ilk albüm klbini çekti

Türk Sinemasının sultanı, selvi boylu alyazmalı Türkan Şoray, ilk şarkı klibi "Olmaz olmaz bu iş olamaz" parçasına klibini çekti. Yeşilçam'ın ustası Türkan Şoray'ın müzik klibi ilk günden çok ilgi gördü

Türkan Şoray 'olmaz olmaz bu iş olamaz' diyenlere inat ilk albüm klbini çekti

Türk Sinemasının sultanı, selvi boylu alyazmalı Türkan Şoray, ilk şarkı klibi "Olmaz olmaz bu iş olamaz" parçasına klibini çekti. Yeşilçam'ın ustası Türkan Şoray'ın müzik klibi ilk günden çok ilgi gördü

Sanatçının tek albümü "Türkan Şoray Söylüyor"un ilk klibi, "Olmaz Olmaz Bu İş Olamaz" parçasına çekildi.

Şoray, bugüne kadar rol aldığı yüzlerce sinema filmi ve dizi projeleriyle buluştuğu hayranlarının karşısına bu kez 4 dakikalık kısa film tadında bir kliple çıktı.

"SESİMDEN HATIRA KALSIN İSTEDİM"

Türkan Şoray, yaptığı yazılı açıklamada, duygularını şu sözlerle ifade etti:

"Yüzlerce filmim ve kitaplarım var. Bir de benden, sesimden hatıra kalsın istedim bu albümü yaparak. Hiçbir şarkıcılık iddiası olmadan yalnızca sevdiğim şarkıları sevenlerimle paylaştım, hepsi bu."

Beykoz Kundura Fabrikası'nda çekilen ve 24 saatte tamamlanan klibin yönetmenliğini Hasan Kuyucu üstlenirken, bir dans grubu da Şoray'a eşlik etti.

Şoray, yayınlanan klipte hem yönetmen hem de şarkıcı kimliğiyle görülüyor.

"Türkan Şoray Söylüyor" albümünde "Tek Başına", "Duydum ki unutmuşsun", "Hasret", "Kıskanırım seni ben", "Olmaz olmaz bu iş olamaz", "Damarımda kanımsın", "Sevmekten kim usanır" ve "Dertler benim olsun" eserleri yer alıyor.

Şoray'ın, önümüzdeki günlerde Anadolu'nun pek çok şehrinde albümünü imzalayacağı bildirildi. AA

Türkan Şoray kimdir?

 Türk sinemasında "Sultan" lakabıyla anılmaktadır. 1960'larda sinema ile tanışmış, ilk sinema ödülü 1964 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Acı Hayat filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır. Toplamda 222 filmde rol alan Türkan Şoray, bu sayıyla dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusudur. Şoray, 12 Mart 2010 tarihinde UNICEF Türkiye iyi niyet elçisi seçilmiş, "Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum. Gücü sevgiyle birleştirirsek, birçok sorunun üstesinden gelebiliriz" demiştir. Ayrıca Şoray'ın kendi adını taşıyan bir ilkokul da vardır.

Sinema oyuncuları Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik'le birlikte, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş dört önemli kadın oyuncudan biri kabul edilir. Bu dörtlü içerisinde, yönetmenlik yapan tek sinema oyuncusu olan Şoray, başrolünde kendisine eşlik eden Kadir İnanır ile oynadığı 1972 yapımlı Dönüş 1976 yapımlı Bodrum Hakimi, 1973 yapımlı Azap'ın tek başına yönetmenliğini ve 1981 yapımlı Yılanı Öldürseler filminin Şerif Gören ile birlikte yapmıştır.

İstanbul'un Eyüp ilçesinde doğan Türkân Şoray memur bir ailenin ilk çocuğudur. Nazan ve Figen adında iki kızkardeşi daha olan Şoray'ın babası vefat etmişti. Annesi Meliha Şoray (1927-1984)'ın desteğiyle sinemaya adım atan Şoray, 1962 yılında Galatasaray eski asbaşkanı Rüçhan Adlı (1923-1995) ile 20 yıl bir birliktelik yaşadı. Bu süre içinde birkaç defa ayrılıp barışan çift, Rüçhan Adlı'nın eşinden bir türlü boşanmaması yüzünden yollarını ayırdı. Türkân Şoray, 1995 Ağustos'unda hastaneye kaldırılan Adlı'yı son anlarına kadar yalnız bırakmadı. Tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile 1983'te evlenmiş 1987'de ayrılmış ve bu evlilikten Yağmur adlı bir kızları olmuştur.

Henüz Fatih Kız Lisesi ortaokulu bölümünde okurken Karagümrük'teki ev sahiplerinin kızı olan, Türk sinemasında sonraları "Panter Emel" olarak tanınacak sinema oyuncusu Emel Yıldız ile bir film setine giden Türkân Şoray, Türker İnanoğlu'nun teşviki ile Yeşilçam'a adım atar. Emel Yıldız'ın yerine Şoray'ın da kariyerinin başlangıcı anlamına gelen 1960 yılı yapımlı Köyde Bir Kız Sevdim filminde Baki Tamer ile başrol de oynamıştır. Türkân Şoray sinemaya başlamasıyla ilgili anısını şöyle anlatır:

"Sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin bir setini mahallemizde çekeceklerdi. Başrol oyuncusu kadını gördüğümde 'ne kadar güzel bir kadın' dedim. Bu kadın Muhterem Nur'du. Öyle şaşkın bir şekilde bakınırken yanıma bir adam geldi ve 'Sen de filmlerde oynamak ister misin?' diye sordu. Korktum ve hemen eve kaçtım. Bu adamın da daha sonra Memduh Ün olduğunu öğrendim. O zaman film setinden kaçmıştım ama daha sonra film setleri hayatım oldu." der

Kaynak: Diyarbakır Söz