BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, ZDF, Le Monde, Le Figaro, Financial Times, BBC gibi yabancı basın kuruluşlarının da izlediği toplantıya Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın rahatsızlığından ötürü toplantıya katılamadığını söyledi. Kışanak, "İmralı ile yapılan görüşmeler önemli ve tarihidir. İlk kez hükümet ve devleti temsilen bir heyet resmi olarak İmralı ile görüşmeler yapıyor. 93 yılında zaman zaman başlatılan görüşmeler oldu. Ancak bugün başlayan görüşmeler kadar önemli değildi bu görüşmeler. Kamuya açık olarak görüşmelerin yapılıyor olması önemlidir" dedi.
"ÖCALAN'IN PERSPEKTİFİ DAHA ÖNCE YANSITILMIYORDU"
BDP'den iki heyetin Öcalan ile görüşmeler yaptığını ve bu görüşmelerde Öcalan'ın barış konusunda kararlı olduğunun anlaşıldığını söyleyen Kışanak, "Daha önceki süreçlerde Sayın Öcalan'ın perspektifleri dışarıya hiçbir şekilde yansıtılmıyordu. Sadece mahkemeye verilmek üzere hazırlanan savunmaları kamuoyuyla paylaşılıyordu. Sayın Öcalan tarafından hazırlanan metin bir taslaktır. Kendisi de taslak üzerinden ciddi eleştirilerin yapılmasını istiyor. Biz de partimizin merkezinde gerekli tartışmaları yürüttük" dedi. Öcalan tarafından hazırlanan perspektifin, Ortadoğu 'nun yapısına ve Kürtlerin taleplerine uygun olduğunu belirten Kışanak, metnin aynı zamanda İmralı'ya giden hükümet ve devleti temsil eden heyetin hassasiyetlerini de gözettiğini söyledi. Hükümet ve devletten tek beklentilerinin Öcalan tarafından sunulan önerilerin ciddiye alınması olduğunu kaydeden Kışanak, "Barış sürecinde dünya deneyimlerinden faydalanacağız. Müzakere süreçleri zor süreçlerdir. Bu süreçte komisyonların kurulması gerekiyor" dedi.
"ÜÇ KOMİSYON KURULMALI"
Kışanak süreç için üç komisyon kurulabileceğini belirterek, "Barış komisyonu olabilir. Bu komisyon tıkanmaların yaşandığı aşamalarda devreye girip öneriler oluşturabilir. Demokratikleşme komisyonu, Kürt sorununun temelinde demokrasi sorunu vardır. Bu komisyonla demokratik ortamın oluşması sağlanabilir. İzleme komisyonu kurulabilir. Bu komisyon da süreci takip etmelidir. Tabi sürecin güvenli yürütülmesi de önemlidir. Bu çalışmaların resmi bir sıfat taşıması için parlamentonun da gerekli yasal düzenlemeleri yapması gerekiyor. Aksi taktirde bu görüşmeler yasal olarak suç kapsamına alınabilir" dedi. Diyarbakır'da 21 Mart'ta kutlanacak Newroz'a da değinen Kışanak, "Eğer süreç olumlu olarak sürerse, Sayın Öcalan'ın 21 Mart günü çağrı yapması bekleniyor. Halkımızın bu yıl diğer yıllardan daha güçlü bir katılımla Newroz Bayramı'na katılmasını istiyoruz. Bu Newroz Bayramı'nda sloganımız 'Öcalan'a özgürlük, Kürt halkına statü' olacak. Bu slogan sürece denk bir slogandır" dedi.
"TEMEL AKTÖR ÖCALAN'DIR"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kışanak, "Barış süreçlerinde tarafların farklı amaçları olabilir. Önerdiğimiz bu komisyonlar farklı talepleri ortaklaştırabilecektir. Hükümet ve devletin önceliği PKK 'nin silahlarını almaktır. Kürtlerin ise haklarının anayasal güvenceye alınması. Bu süreç bir tarafın beklentileri yok sayılarak yürütülemez" dedi. Kürtlerin birden fazla siyasi aktörü olduğunu belirten Kışanak, "Birden fazla olan bu aktörler ortak çalışıyor. Sayın Öcalan'ın görevi koordinasyonu sağlamak ve herkes adına söz söyleyebilir pozisyondadır. Kürtlerin bütün aktörleri çözüm için temel aktör olarak Sayın Öcalan'ı daha önce de aktör olarak işaret etmişlerdir" diye konuştu.
"ATEŞKESTEN FAZLASI OLMALI"
Öcalan'dan 21 Mart'ta ateşkes çağrısından daha öte bir açıklama beklediklerini belirten Kışanak, "Yapılacak olan çağrının ateşkesten daha çok şeyi ifade edecek bir çağrı olması gerekiyor" dedi. 4. Yargı Paketi'ne değinen Kışanak, "Anti demokratik yasalar var ne yazık ki hazırlanan paket bu yasaları düzenlemeye yetmiyor. 4. Yargı Paketi, parlamentonun zamanını boşa harcaması olarak değerlendiriyorum" dedi. Hazırlanacak komisyonlarda her iki tarafın da temsilcilerinin bulunması gerektiğini belirten Kışanak, Öcalan ile Kandil arasında iletişimin doğrudan olmasının sürecin daha hızlı ilerlemesi için önemli olduğunu belirtti.
Kaynak: Diyarbakır Söz
