Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) tepkilere rağmen bağımsızlık referandumunu gerçekleştirmesi sonrasında bölgede bir belirsizlik ve tedirginlik süreci başlarken, Türkiye gazetesine açıklamalarda bulunan IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani “Referandum kesinlikle Türkiye’nin millî güvenliği tehdit edecek bir hareket değildir. Sınır kapılarının kapatılması ne Türkiye’nin ne de bizim faydamıza” dedi.
Neçirvan Barzani’nin açıklamaları özetle şöyle:
HALKIN İRADESİ
Referandum Irak’ta yaşayan Kürt halkı ile gerçekleştirilmiştir. Bu meselede bir anlaşmazlık olduğunu görüyoruz. Referandumdan hemen sonra Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan edecekmişiz gibi bir algı var, biz böyle bir şey olmadığını söyledik. Keza, referandumdan sonra Kürdistan sınırlarını belirleyeceğimiz gibi bir algı var, bunun da böyle olmadığını söylemek istiyoruz. Referandum halkımızın geleceğini, isteğini ve iradesini ortaya koymak için gerçekleşti.
TÜRKİYE’YE TEHDİT DEĞİL
Referandum kesinlikle Türkiye’nin millî güvenliği tehdit etmiyor. Bu düşünce yanlış. Türkiye ile uzun bir geçmişe sahibiz. Türkiye her zaman Irak Kürt halkına yardımcı oldu. Türkiye ile ilişkilerimizin daha iyi olmasını istiyoruz. Kürdistan’da yapılan bu referandumun abartılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
SINIRLAR AÇIK OLMALI
Sınır kapılarının kapatılması ne Türkiye’nin ne de bizim faydamıza. Türkiye’nin Kürt bölgesine mal ihracı 2016 yılından bu yana 10 milyar dolara ulaşmış durumda. Hem Türkiye’de hem de burada binlerce iş imkânı sağlanmış durumda. Hedefimiz ihracat rakamlarının 2017 yılında 14 milyar dolara ulaşmasıydı. Dolayısıyla bu sınır kapılarının açık olması her iki tarafın da yararına. Bizim açımızdan sınırların kapatılması kararı için hiçbir gerekçe görmüyoruz.
VANA TÜRKİYE’NİN ELİNDE AMA...
Türkiye, buradaki enerjinin Avrupa’ya aktarılmasında her zaman güvenli bir yer olmuştur. Bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Petrol vanası Türkiye’nin elinde ama Türkiye ile imzalanan bir anlaşmamız var. Rosneft ile yaptığımız anlaşma ile hem Türkiye hem de Avrupa için doğalgaz boru hattı çekme çalışması içindeyiz. Anlaşma bu hattın Türkiye üzerinden geçmesi ile ilgili. Buradan alıp Avrupa’ya geçecek. Türkiye de doğalgaza ihtiyaç duymakta ve verilen doğalgazın fazlasını Avrupa’ya aktaracak. Birinci aşamada 1 milyar dolarlık bir yatırım koymuşlar. Rosneft ile yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bunun gerçekleşmesiyle ilgili bir Türk firması ve yabancı firmalarla bunun daha fazla yatırım konulacak yönünde görüşmelerimiz sürüyor.
İSRAİL'LE İLİŞKİMİZ YOK
Kürdistan bayrağı dışında herhangi bir bayrağın asılmasının hükûmetin politikası olmadığını söyleyen Barzani “Bizim resmî olarak İsrail ile hiçbir ilişkimiz yok. Ancak bununla birlikte dünyanın hiçbir milletine karşı bir düşmanlığımız da yoktur. İsrail bayrağının asılması Kürdistan’ın çıkarı yönünde olduğunu görmüyoruz” dedi.
KERKÜK, SADECE KÜRTLERİN DEĞİL
Referandum yapılan en hassas bölgelerden Kürkek’le ilgili de değerlendirmelerde bulunan Neçirvan Barzani “Kerkük birlikte yaşama kentidir. Kerkük sadece Kürtlerin şehri değildir; Arapların, Türkmenlerin, Hristiyanların ve diğer oluşumların kentidir. Hiçbir zaman Kerkük’ü Kürdistan’a bağlamak için dayatmayacağız. Kerkük içinde yaşamaya halk kendisi karar verecek. Bağımsız bir bölge mi isteyecekler, Kürdistan içinde mi kalmak isteyecekler? Oradaki toplumlar kendi kararını verecek. Kerkük içinde yaşayan bütün oluşumlar kendi hür iradesi ile hangi modeli ortaya koyarlarsa biz ona saygılı olacağız” ifadesini kullandı.
TATBİKAT GENİŞLETİLMEMELİ
Türkiye-Irak ile Kürdistan sınırında tatbikat Kürdistan sınıra doğru yol alacağına inanmıyorum. Türkiye tatbikatı kendi toprakları üzerinde yapması kendisini bağlayacak bir durum. Ama bu tarafa geçmeyi düşünürse kesinlikle buna karşı bir tavrımız olacaktır. Böyle bir şeyin gerçekleşeceğini ben beklemiyorum ve zannetmiyorum.
BU YOLA BİZİ BAĞDAT İTTİ
IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani şöyle devam etti: Halkımızın korkusu Bağdat’ın gerçekleri görmemesinden kaynaklanıyor. Buna çok örnek verebiliriz. Birincisi Haşdi Şabi’nin oluşması ve yasalaşması. Hâlbuki Haşdi Şabi bir grup milis ve bunları yasallaştırdılar. Her türlü isteklerini yerine getirip, silahlandırdılar. Peşmerge 1.800 kayıp verdi. 10 bin de yaralı. Irak Parlamentosu bunu gündeme bile getirmedi. Dünya Bankası ve IMF bu konularla alakalı Irak’a yardımcı olmaya çalışıyor ama bize bir kuruş bile verme çabasına girmiyorlar. Dolayıyla Kürtlerin neden referandum yolunu seçtiklerini Bağdat’a sormak gerekir. Bu yola bizi Bağdat itti. 2003 yılında kendimize ait her şeyimiz vardı. Kendi isteğimiz ve irademizle Bağdat’a döndük. Çünkü bize Irak’ın federe demokratik bir Irak olacağını söylediler. Birlikte yaşamak için çaba gösterdik. Geçen 13 senenin ardından kendimize soruyoruz: Biz Irak’ın neresindeyiz? Vadettikleri hiçbir şeyi uygulamadılar.
SAVAŞA GİDECEK BAĞIMSIZLIK İSTEMİYORUZ
Bağdat ile diyalog yöntemleriyle çözüme gitmek istiyoruz. Savaşa gidecek bir bağımsızlık istemiyoruz. Bu referandum ile halkımızın irade ve isteğini dünyaya göstermek istedik. İkinci adımımız Bağdat ile masada meseleleri ele alıp bizimle çözmesini istiyoruz.
Kaynak: Diyarbakır Söz