HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Elazığ İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaklaşık 10 bin kişiye seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren Demirtaş, miting alanında bir kişinin rahatsızlanması üzerine ambulans bulunmamasına tepki gösterdi. Elazığ Valisi'ni eleştiren Demirtaş, "Sağlıkçı arkadaşlar şurada galiba bir sorun var. Ambulans yok mu burada? Elazığ Valisi'ne de buradan seslenmiş olayım. Bak kardeşim burası benim memleketim. Elimi cebime koyar, korumasız da sokaklarında gezerim. Kendi vatanımdır, kendi memleketimdir. Fakat dün Başbakan geldiğinde AKP Genel Başkanı geldiğinde sen neredeyse onun yoluna yatıyordun. Ama bugün benim eskortuma, benim konvoyuma eskort bile vermedin. Buraya bir ambulans bile göndermemişsin. Ölüm de var, ölüm de. Hepimiz bir gün ölüp Allah'ın huzurunda hesap vereceğiz. Bu da sana bir eleştirimiz olsun Vali efendi" dedi.
Demirtaş, devletin bütün imkanlarını kendi amaçları için kullanan devlet yöneticilerine seslendiğini söyleyerek, "Bunlar devletin bütün imkanlarını kendileri için kullanıyor. Devlet onların malıdır. Devlet onların babalarından, dedelerinden miras kalmış gibi yiyorlar. Yiyin kudurana kadar yiyin. 7 Haziran'da gelecek. O günü de göreceğiz inşallah kudurana kadar yiyin" dedi.
'ASLA ÇÖZÜM, BARIŞ SÜRECİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Demirtaş çözüm ve barış sürecinde asla vazgeçmeyeceklerini belirterek, "Öncelikli hedefimiz, barış olacak. Dağlarımızda kurşun sesi değil, kuş sesi olsun. Dağlarımızda ölüm korkusu değil, bahar havası olsun istiyoruz. Ve bunu inşallah en kısa sürede sağlayacağız asla çözüm, barış sürecinden vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
'DEVLETİN PARASI İLE MİTİNG YAPIYORLAR'
Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nunin devletin parasıyla miting yaptığını, devletin uçağıyla mitinglerine gittiğini öne sürerek, "Adaletsiz bir seçim yarışı içerisinde kampanyayı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanı bir yandan, onun küçüğü bir yandan devletin bütün imkanlarını sonuna kadar kullanıyorlar. Devletin parası ile miting yapıyorlar. Dün burada miting yaptı. Ben sormak işitiyorum; Sayın Davutoğlu, dün Elazığ'da yaptığın mitingi kendi partinin parası ile mi devletin parası ile mi yaptın açıkla bunu yav. Her yere Başbakanlık uçağı ile gidiyorsun. Başbakanlık uçağı ile parti çalışması yapmak hem suç hem de haramdır. Kul hakkıdır. Kul hakkı yiyorsunuz" dedi.
'CUMHURBAŞKANI'NA DA BAŞBAKAN'A DA HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ'
Demirtaş, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın yaptığı mitinglerde harcanan paralarda kendi paylarının yani ödedikleri vergilerin bulunduğunu belirterek, "Biz hakkımız helal etmiyoruz. Bizim hakkımız var bindiğin uçakta. Yaptığın mitingde, harcadığın parada bizim payımız var. HDP'lilerin payı var. Helal etmiyoruz sana. Bu dünyada da öbür dünyada da helal etmiyoruz. Ne cumhurbaşkanına ne de Başbakana. Bu ülkede hepimiz vergi veriyoruz kardeşim. 320 trilyon devlet sana bu seçim için zaten harca diye para vermiş yav. Onu da harcamıyorlar. Cumhurbaşkanı bir yandan, Başbakan öbür yandan ülkenin bütün kaynaklarını seçim için harcıyorlar. Valiler, kaymakamlar zaten AKP'nin memuru, il başkanı. Valilerin kendisi AKP'ye miting düzenliyor" dedi.
'BİNGÖL'DEYDİ 4 KİŞİYİ İNFAZ ETTİRDİM DEMEDİ, DİYEMEDİ'
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Bingöl mitinginde Emniyet Müdürü Atalay Ürker'e yönelik silahlı saldırıyla ilgili sözlerine değinen Demirtaş, "Dün Bingöl'deydi. Bingöl ile ilgili bir yalanını hatırlatayım. Biliyorsunuz orada bir emniyet müdürü suikasta uğradı. Hemen çıkıp açıklama yaptı başbakan. Dedi ki; 'Ben talimat vermişim o alçakları derhal bulup cezalandıracaklar.' İki saat sonara da 4 kişinin öldürüldüğü haberi geldi. Çıktı açıkladı. 'İşte' dedi 'Benim talimatım ile alçaklar cezalarını çektiler, buldular.' Sonra ortaya çıktı ki o 4 kişinin suikast ile hiçbir ilgisi yok. İnfaz edilmişler, infaz. Dün Bingöl'deydi, '4 kişiyi infaz ettirdim' demedi, diyemedi. O yalana nasıl sığınmış çıkıp Bingöl halkından özür dileyemedi. 4 kişiyi nasıl infaz talimatı verdiğini orada söyleyemedi. Çünkü yalancı bir başbakan. Yalancı yav. Yalana alışmışlar" diye konuştu.
'10 BİN KURAN-I KERİM MEALİ BASTIK' DİYOR, HALKA DAĞITMAMIŞLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Siirt mitinginde gösterdiği Kürtçe Kuran-ı Kerim meali ile başlayan tartışmaya değinen Demirtaş, "Dün Diyanet İşleri Başkanlığı sözde beni yalanlayan açıklama yapmış. Şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı '10 bin yeni Kuran-ı Kerim meali bastık' diyor. Dün beni doğruladılar aslında. Halka dağıtmamışlar henüz. Basmışlar doğru. Ama depodadır. Tek bir kişiye bile dağıtmamışlar. Cumhurbaşkanı'nın mitingine yetiştirmişler. Allahü teala, o kitabı sana reklam yapmak için mi göndermiş? Haddini bileceksen sen bil önce. O Kuran-ı Kerim'e saygılı olacaksan önce reklamı bırak. Muaviye gibi reklam yapmayı, Kuran'ı rakiplerine karşı kullanmayı bırak. Kuran-ı Kerim'i parti mitinginde kullanıyor. Diyanet'in sesi çıkmıyor. Çünkü kendisi göndermiş. İslam yoksuldan, ezilenden yanadır. Hırsızdan yana, zalimden yana olamaz. Diyanet de zalime, hırsıza sessiz kalarak, din hizmeti üretmez. Bunun değişmesi lazım" dedi.
Selahattin Demirtaş'ın konuşmasını bitirip alandan ayrılmasından sonra, slogan atarak PTT Meydanı'na gelen HDP'lilere, bir grup ülkücü, 'bozkurt' işareti yaptı. Bunun üzerine iki grup arasında yaşanan gerginlik, polisin araya girmesiyle büyümeden önlendi.
Kaynak: Diyarbakır Söz