Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rami Kütüphanesi'nde bir araya geldiği gençlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu 25 yaşındaki Sevde Betül Ağzıkara, vefat eden dedesinin evinde bulduğu ve Milli Selamet Partisi'nin 1977 seçimlerinden önce dağıttığını düşündüğü bir çay bardağını hatıra olarak Erdoğan'a hediye etti.
Ağzıkara'nın, İstanbul il gençlik kolları başkanlığına denk gelen o dönem hakkında anılarını paylaşmasını istemesi üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Siyasette, şu andaki bulunanlar veya bay bay Kemal, yani onun böyle siyasete gençlik kollarından girme, oralardan gelme gibi bir geçmişi yok. Siyasette şu anda bulunanlarda da benim durumumda olan yok. Çünkü ben gençlik kollarından itibaren siyasetin içinden yetişmiş, siyasetin içinden gelmiş ve siyasette 40 yılı aşkın bir dönemim var. İstanbul gibi bir şehrin gençlik kolları başkanlığını yapmış birisiyim. Oradan itibaren bugünlere geldik. Tabii, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Refah Partisi'nden sonraki süreç ve o süreç içinde yaşadığımız birçok sıkıntılar vesaire, bütün bunlarla beraber özellikle de belediye başkanlığı sürecim... Belediye başkanlığı sürecim de tabii 4,5 yıl falan idi, cezaevine giriş ve cezaevinden çıktıktan sonra da AK Parti'yi kuruşumuz."
Erdoğan, AK Parti'yi kurduktan 16 ay sonra tek başlarına iktidar olduklarını, bunu çok kısa bir zamanda yakaladıklarını, yüzde 34 gibi bir oyla da parlamentoda birinci parti olduklarını anlattı.
Birinci parti olmakla kalmayıp, Türkiye'nin yeniden dönüşümüne parlamentodaki bu güçleriyle yol verdiklerini söyleyen Erdoğan, "Gerçekten bu, AK Parti'nin çok çok güçlü bir gelişini doğurdu ve bu güçlü geliş nereye dayanıyordu; işte ta Milli Selamet Partisi'ndeki o gençlik dinamizmine, oradan aldığımız siyasi tecrübeye, bu şekilde tabii buralara geliş oldu." dedi.
"AK PARTİ'YLE TÜRKİYE'DE YENİ BİR DEĞİŞİM, DÖNÜŞÜM YAKALANDI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin çok farklı bir performans ortaya koyduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"AK Parti'yle beraber de Türkiye'de yeni bir değişim, dönüşüm yakalandı. Bunu da başarıyla temsil ettiğimize inanıyorum. 21-22 yıl, bu kadar kısa zamanda buralara tırmanmış olmak çok çok önemli. Bu dönem içinde de gerek başbakanlık gerek cumhurbaşkanlığı ve gerekse şu anda geldiğimiz nokta... Tabii bize maalesef ihanet edenler de oldu. Bizden bırakıp ayrılıp maalesef gidenler de oldu. Ama bizimle yol arkadaşlığını sürdürenler de oldu. Onlarla beraber yolculuğumuza devam ediyoruz. Şimdi bütün mesele 28'inin akşamını 29'a farklı bağlamak. İşte buna hazır mıyız? Yani, 28 Mayıs akşamı, özellikle İstanbul'dan ben şunu beklerim; 29 Mayıs İstanbul'un fethi yıl dönümüdür. İnşallah İstanbul farklı bir fethe çıkmaya hazır mı? Ben şu anda gençlerimizin gözlerinde, 'Evet biz hazırız.' diyorsunuz, bunu okuyorum."
Erdoğan, Sevde Betül Ağzıkara'ya çay bardağı hediyesi için teşekkür etti.
Edirne Keşan'dan gelen Ezgi isimli bir gencin, "Seçimden önce sosyal medyaya, televizyonlara, anketlere baktığımızda, kesinlikle seçimi kazanamayacağınızı düşündüm, böyle bir algıya kapıldım. Ancak seçimden sonra sonuçları çok farklı olarak gördük. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu sosyal medya, benim hiç inanmadığım bir medya grubudur. Eğer yalan arıyorsanız sosyal medyaya bakın. Halbuki biz hiç de sosyal medyanın ifade ettiği şekilde bir seçim görmedik. Benim gittiğim illerdeki hava çok çok farklıydı, çok çok güzeldi. Hatta her gittiğim yerde resmi rakamları alırım, benim öyle bir huyum var. Ne demek o? Yani emniyetten, valilikten resmi rakamları... Bakıyorum ki resmi rakamlarda biz gümbür gümbür geliyoruz."
"DEPREMZEDE KARDEŞLERİMİZE BÜTÜN DESTEĞİMİZİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Daha sonra söz alarak, depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık'tan geldiğini aktaran Hacer Özgün, devlet ve millet olarak yanlarında oldukları için Erdoğan'a teşekkür etti. İlk kez oy kullandığını ve böyle bir lidere oy verdiği için gururlu, mutlu olduğunu söyleyen Özgün, oy kullanma sürecinden sonra, 15 Mayıs sabahı sosyal medya platformlarından depremzedelere hakaretler yapıldığını ifade etti.
Bu konudaki düşüncelerini dile getiren Özgün, "Onlar yeri geldiği zaman aşırı özgürlükçü, aşırı çağdaş, aydın ve insanlara hak, hukuk tanıyan kişiler olduklarını belirtiyordu. Bize aslında insanlık için yardım ettiklerini düşünüyorduk. Ama onlar bize oy için yardım etmiş, aşırı üzgünüm." diye konuştu.
Erdoğan gibi bir lidere oy verdiği ve Türkiye Yüzyılı'nı başlatılacağını bildiği için çok gururlu hissettiğini aktaran Özgün, "Hiç kimse kötülüğe kapılmasın, deprem bölgelerindeki seçmenler de asıl kimi seçmeleri gerektiğini en güzel şekilde gösterdiler. 'Yardım yok.' demek doğru değildi. Bu acıyı, felaketi yaşayan insanlar seçtiysek, biz biliyoruz da gördük seçim günü. Herkes de 28 Mayıs günü tekrar görecek, buna eminim. Biliyorum ki siz milletimizin yanındasınız biz de bu hak davada sizin yanı başınızda olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Özgün'e teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Her şeyden önce bunlardan bir tanesi malum tutuklandı, sonra serbest bırakıldı fakat daha sonra itiraz üzerine tekrar tutuklandı. Şundan bir defa emin olacaksınız; onlar isteseler de istemeseler de Erdoğan iş başında olduğu süre içinde biz AFAD'ımızla, her şeyimizle bu depremzede kardeşlerimize bütün desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Bu süreci aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz ve bunu mümkün olduğunca daha da üst seviyelere çıkarmanın gayretindeyiz."
"DEPREMZEDELERİMİZE KONUTLARI YAPIP, TESLİM EDECEK İRADEYE, GÜCE SAHİBİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgelerinde köy evlerini dağıtmaya başladıklarına, bunun yanında bir taraftan da söz verildiği gibi TOKİ olarak konutları hızla yaptıklarına değinerek, şöyle devam etti:
"Çünkü bir yıl içinde TOKİ olarak zemin+3, zemin+4 kat olmak üzere, bu binalarımızı da yapıp inşallah teslim etmenin gayreti içinde olacağız. Buralardan taviz vermek yok. Hızla devam edeceğiz. Biz kararlıyız ve devletimiz muktedir. Bunların hepsinin adımlarını atıp inşallah depremzedelerimize bu konutları yapıp, teslim edecek iradeye de güce de sahibiz. Örneğin, biz şimdi Defne'de bu hastaneyi yaptık, hemen muhalefetten bir tanesi çıktı, terbiyesiz, ahlaksız, '3 ayda neyi yapıyorsun?' dedi. Ahlaksız. Biz, Kovid döneminde Yeşilköy Havalimanı'nda 45 günde Prof. Dr. Murat Dilmener Hastanesini bitirdik. Ve 1006 odayla bitirdik. İçinde, aklımda kaldığı kadarıyla 18 ameliyathanesi olan bir hastaneyi biz Yeşilköy Havalimanı'nda yaptık. Niye orada yaptık? Yurt dışından da herhangi bir hasta vesaire geldiği zaman, hemen havalimanına inecek uçak ve 5 dakikada hemen hastaneye gelsin diye. Aynı şekilde Anadolu Yakası'nda da Sancaktepe'de yaptık. O da aynı, 45 günde. Ya bunları biz ispatlamışız. Biz bunları yaparak konuşuyoruz, bilerek konuşuyoruz. Sen ne yaptın ya? Sizin referansınız var mı? Bizim referansımız var."
Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesini, Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesini, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesini kendilerinin yaptığını ve bunların referansları olduğunu vurgulayarak, "Peki siz ne yaptınız? Sizin, 'Referansımız. Ben de şunu yaptım.' diyebileceğin bir eserin var mı? Yok. Bunlar akşam yalan, sabah yalan bunu söylüyorlar. Biz tabii eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, enerjide... Biz şimdi şurada doğal gazı çıkardık, inanmadılar. 'Bir ay ücretsiz.' dedik. Biz şimdi bir ay ücretsiz olarak doğal gazı veriyoruz. Biz bunları yaptık. Siz ne yaptınız? Hiç. Onun için şu 28 Mayıs çok önemli. 28'inde bunların şöyle hepsini gelin birlikte bir emekli edelim." diye konuştu.
GENÇLİK KOLLARI ÜYESİ GENCİN DOĞUM GÜNÜ KUTLANDI
Erdoğan'ın gençlerle sohbetinin ardından söz alarak kendisine teşekkür eden AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son 2,5 senede 43 kere gençlerle bir araya geldiğini söyledi.
Bu buluşmalarda AK Parti Gençlik Kolları MKYK üyelerinin emeğinin geçtiğini anlatan İnan, bu üyelerden Ayşe Şirin'in doğum gününü kutlamak istediklerini dile getirdi. Bunun üzerine Erdoğan'ın yanına gelen Şirin, "Beyler ülke yönetiyoruz, ülke." yazılı pastanın mumlarını üfledi.
Programın sonunda, Sakarya'dan gelen Ömer Dağlı'nın, seçimlere ilişkin yaptığı, "Seçimde buradaki arkadaşlarımız ve sizin umduğumuz bir sonuç elbette ki olmadı ama açıkçası sizin yüzde 50'yle kazanmanıza gönlüm razı olmazdı. Yüzde 50, 50,5'la Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanmasına benim gönlüm razı olmazdı. Ama 28 Mayıs'ta inşallah yüzde 55'le sizi kazandıracağız." değerlendirmesi üzerine, salondaki gençler alkış tuttu.
Kaynak: Diyarbakır Söz