Seçimle ilgili değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Seçim süreci bitmiştir. Şimdi olayın mahkeme süreci var. Mahkeme sürecinde de ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu'ndan oluşan üç basamak bulunuyor. YSK bu mahkeme sürecinin adeta patronudur. Nihai kararı YSK verecektir. Bazen bakıyorum sağ olsun ağzı olan konuşuyor, çünkü yaşamamışlar. Belli kariyeri olanlar da konuşuyor. Örneğin ben damdan düşerek geldim. Nitekim İstanbul'da tercihli oyla seçim yapıldığı zamanda, ben İstanbul'un ilçe ve il seçim kurullarından milletvekili seçilmiştim. Fakat daha sonra YSK'ya müracaat edildi ve benim o zaman milletvekilliğim alındı. Tabii yapacak bir şeyimiz yoktu. Oranın verdiği karar nihai bir karardı. Ama tabi onda da bir hayır varmış. Daha sonra İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı oldum." dedi.
Erdoğan Şöyle devam etti:
"Şu anda ilçe seçim kurullarında yapılanlar, bir taraftan yapılıyor. Partiler de en doğal hakkı olan itiraz süresini çalıştırıyor. O olmazsa bir üstü il seçim kurulları. İl seçim kurullarına da buna göre yapılıyor müracaat. Oradan da netice alır veya almaz, çünkü her partinin de aynı zamanda kendine göre bir skalalarını, çalıştırma süreci var. Bunun için de bakıyorsunuz bazı yerlerde onlarca arkadaşı parti teşkilatlarımızda çalıştırıyoruz. Bazen bu yüzlerce, İstanbul gibi. Buralardan gelen netice de çok önemli. İl Seçim Kurulu'nda eğer alınan neticeler bizim yaptığımız çalışmalarla örtüşmüyorsa, bizim için nihai merci, Yüksek Seçim Kurulu'dur. Ondan sonra da Yüksek Seçim Kuruluna müracaat etme hakkımız var. Bu bir hakkın gaspı değildir. Tam aksine bize gönül veren tüm seçmenlere 'tamam şimdi benim gönlüm mutmain oldu. Şimdi artık ben huzur buldum' dedirtmek için parti çalışmasını sürdürecektir."
"SİZ KENDİ ÜLKENİZDE BU TÜR İTİRAZLARI YILLARCA YAPTINIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yerel seçimlere ilişkin ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen değerlendirmelere ilişkin şunları söyledi:
"İstanbul, Ankara ve Yalova ile diğer birçok ilde yapılan bu. Muhalefet ise bir şeyler söylüyor. Türkiye genelinde 30 büyükşehir belediyesinin 15'ini AK Parti olarak aldık, MHP de Manisa'yı kazandı. Millet İttifakı'nın ise geri kalan 14 büyükşehir belediyesini aldı. Cumhur İttifakı olarak bizim aldığımız oy şu anda son gelişmelerle yüzde 53,3'tür. Karşımızdaki dörtlü mekanizmanın oy noktasındaki durumu yüzde 47 bile değil. Arada böyle bir fark var. Bunu bir defa önce tüm benim milletimin de bilmesi lazım ama şu anda Türkiye'ye hiç onları alakadar etmediği halde iç işlerine karışma gayreti içerisinde olan Amerika'nın bunu bilmesi lazım, Avrupa'nın bunu bilmesi lazım. Önce siz kendi haddinizi bilin. Siz kendi ülkenizde bu tür itirazları yıllarca yaptınız. Hatta Amerika'da bir değil, iki değil, üç değil, bu noktada atılmış birçok adımlar var. Örnekleri var. Avrupa'da bunların birçok örnekleri var. Onların hiç birisi bunu görmüyor. Şu anda Türkiye'nin içişlerine müdahale gibi bir yola tevessül ediyorlar. Bir defa şunu bilmeleri lazım, Türkiye dünyada ülkelerden bir ülke değildir. Herkes haddini bilecek. Türkiye'de katılımıyla, şu anda yüzde 82-83'e varan bir katılımın olduğu, bir demokrasi dersi tüm dünyaya verilmiştir. Bunlar böyle bir demokrasi mücadelesini veriyorlar mı? Vermiyorlar."
"HALA BURADAN BİR DERS ÇIKARMIYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 51 ilin 24 tanesini partisinin, 10 tanesini de MHP'nin aldığını, 34 ille Cumhur İttifakı'nın fark attığını belirterek, "911 ilçenin 511'ini AK Parti kazandı, bu yüzde 55'e denk geliyor. MHP ise 135 ilçe belediye başkanlığını kazandı. Toplamını aldığımızda Cumhur İttifakı ilçe belediyelerinin yüzde 70'ini almıştır. Buradan da bunların bir ders alması lazım. Hala buradan bir ders çıkarmıyorlar. 386 belde var. 386 belde belediyesinin 202 tanesini AK Parti olarak biz aldık, açık ara. MHP 89 tanesini aldı. Toplamda Cumhur İttifakı olarak yüzde 75. Nal topluyor diğerleri, yüzde 25. Yani millet bir defa Cumhur İttifakı'na gönlünü vermiştir. Bütüne baktığımız zaman tüm belediyelerde, 754 belediyeyi sadece AK Parti olarak biz aldık" diye konuştu.
"ÖNCE İŞİ BİLİN BİLMEDEN KONUŞMAYIN"
Erdoğan, şu anda oy sayımlarının devam ettiğini belirterek, "İstanbul'un 39 tane ilçe belediyesi var. Bu 39 belediyenin 25 tanesini Cumhur İttifakı, AK Parti aldı. Yani bunlardan bir tanesi MHP'dir, 24 tanesi AK Parti'dir. Burada bir defa bir ders var. Büyükşehir Belediye Meclisi'ne gelelim. Ben şu haliyle değerlendirme yapıyorum. Şu haliyle bile şu anda Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kahir ekseriyeti AK Parti-Cumhur İttifakı. Buna aittir. Son şeylerde 40-50 tane diğerlerinde, muhaliflerden daha fazla meclis üyesine sahip. Ankara'da ise durum daha da farklı. 107 tane bize ait var. 39 tane dörtlü mekanizma diyelim, dörtlü mekanizmaya ait olan var. Fark orada daha da açılmış vaziyette. Bir defa bu gerçeği görmeden değerlendirme yapıyorlar. Sen çalışmanı yapacaksın, bu çalışmadan bir defa alınacak birçok karar, menkul, gayrimenkul, bütçe bunlar nereden geçecek. Onayı. Meclisten geçecek. Komisyonlar kurulacak şimdi. Bu komisyonlarda sen istediğin gibi, 'ben başkanım, ben komisyonları istediğim gibi kurarım' diyebilir misin? Böyle bir yetkin, böyle bir hakkın yok. Ben belediye başkanlığından geliyorum. Ama bazı kariyer sahipleri çıkıyorlar televizyona, dolaşıyorlar şimdi, oralardan ahkam kesiyorlar. Önce işi bilin, bilmeden konuşmayın. Öyle kitapta yazıldığı gibi değil" dedi.
"MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI DA DEFTERİ ORADAN ÇEKTİ, ALDI"
Erdoğan, "Her şeyden önce bir belediye başkanının eğer kendi meclisinde sırtını dayayacağı bir çoğunluğu yoksa bu komisyonları da istediği gibi oluşturamaz, bütçeyi istediği gibi çıkartamaz. Orada onu sürekli olarak denetleyen, bu da demokrasinin denetleme mekanizmasıdır. Bu denetleme mekanizması ona her hangi bir noktada, yanlışında şunda bunda yol vermez. Dürüst, doğru gidiyorsan, oradan aldığın onayla hareket ediyorsan, orada da sana 'eyvallah' der. Çünkü onlarda bir yerde o şehrin geleceği için önemli adımlar atmak ister. İstanbul için de bu böyle, Ankara için de böyle. Ama bizim şu anda tek beklentimiz şudur; telaşa gerek yok. Orada atılması gereken adım şudur; ben bu ülkenin şu anda Cumhurbaşkanıyım. Ancak bunun yanında Anayasa'nın tanıdığı bir başka imkanla aynı zamanda AK Parti'nin de genel başkanıyım. Burada bir defa yeni yönetim sisteminde, yeni mekanizmada muhalefetin ifade ettiği gibi şeyler söz konusu değil. Bu iki görevimi ben yürütmek durumundayım. Hem partimin genel başkanlığını hem de Cumhurbaşkanlığı sürecini yönetmek durumundayım. Bütün bunları yönetirken de bir şeye de özellikle tabii dikkat edeceğim." dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Şu anda bir Anıtkabir olayı yaşandı değil mi? Şimdi bu Anıtkabir olayında bakıyorsunuz İstanbul'dan beyefendi çıkıyor, gidiyor. Sen bir defa şu anda mazbatanı aldın mı? Almadın. Mazbatanı almadığın halde, bir defa Anıtkabir'in protokol işlevi nedir, bundan da haberin yok. Orada buna kılavuzluk yapanlar, onlar da tabii buna yanlış kılavuzluk yaptılar ve burada sen git Misak-ı Milli Kulesi'nde deftere nasıl yazılacağını da bilmiyor. Böyle bir şeyi zaten yazma hakkın da yok. Belediye başkanlığı mazbatanı alırsın, eyvallah. O zaman bunu rahat rahat yaparsın. Buna da kimse mani olmaz. Ama şu andaki yaptığı işlev, bir defa protokol usulü açısından kesinlikle yanlıştır. Biz yıllar yılı, Başbakanlığımda da Büyükşehir Belediye Başkanlığımda da Cumhurbaşkanlığımda da sürekli Anıtkabir'e gideriz, geliriz. Hiçbir zaman bizler oradaki usule, erkana aykırı hareket etmemişizdir. Bunun önce usul, erkan öğrenmesi lazım. Ama ne yazık ki usul, erkan da öğrenemeden buna tabii yanlış kılavuzluk yaptılar ve yanlış yola düştü. Kalkıp daha mazbatasını almadığı bir yerde altına da böyle bir isim işledi ve şimdi ne oldu? Milli Savunma Bakanlığı da defteri oradan çekti, aldı. Onun için sabırla, bilinmeli ki bu seçimlerin nihai kararını Yüksek Seçim Kurulu verecektir. Yüksek Seçim Kurulu nihai kararı verdiği andan itibaren de iş bitmiştir."
RUSYA ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta başında Rusya'ya yapacağı seyahatinin sorulması üzerine ise, "Seyahatim Üst Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı'nın Rusya ayağı. Bu konularımızın içerisinde tabii S-400 önemli bir yer tutuyor. Tabii Amerika'nın şu andaki söylentileri, vesaireleri bunlar çok yanlış şeyler. Çünkü biz bir defa S-400 ile ilgili süreci bunu bitirdik ve S-400 ile ilgili ödemelerimiz devam ediyor. Bunları yapıyoruz ama biz Amerika'ya da teklifimiz şuydu, 'Sizden de Patriotları alalım.' Ama Amerika bize uygun şartlarda, yani Rusya'nın S-400'de tanıdığı şartlarda maalesef Patriotlarda aynı şartları onlar bize tanımadı. Tanımadığı için de biz şu anda, şu duruşta oraya sıcak bakmıyoruz. Ama S-400 süreci bizim işliyor ve temmuz ayında da teslimatlar başlayacak. Geliyorum F-35 olayına. F-35'ler konusunda da yine önüne gelen bir şeyler söylüyor. Biz iki tanesini teslim almıştık ve bunlar şu anda Amerika'da. Üçüncüyü de teslim ettiler ve şimdi çok kısa bir süre içerisinde, yani haftalar söylüyorum dördüncü de gelecek. Dördüncüyü de teslim edecekler. Bizim şu anda pilotlarımız bir general öncülüğünde orada aynı zamanda çalışmaları yürütüyorlar ve biliyorsunuz Dışişleri Bakanım Mevlüt Çavuşoğlu NATO toplantısı için de oradaydı. Orada da Dışişleri Bakanı Pompeo ile görüşmeler yaptı. Bu arada da tabii NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in yani Amerika'da yapmış olduğu konuşma, genel kurulda manidardır. O konuşmasında adeta 'NATO ülkesi üyelere herhangi bir yaptırım, bunlar doğru şeyler değildir. Çünkü bizim hepsine ihtiyacımız var' ifadesini kullandı. Daha önce de yaptığı bir açıklamasında Stoltenberg, şunu söylemişti. 'Biz üyelerimizden kimin hangi silahı aldığına veya alacağına müdahale edemeyiz.' Bütün bunlar ortada, açık. Şimdi de Stoltenberg'in oradaki süresi 2022'ye kadar ayrıca uzatıldı." diye konuştu. Erdoğan, bunların dışında Rusya ile ikili ticaret hacmi, ilişkili ilişkiler, doğal gaz, kültür, sanat noktasındaki ilişkileri de görüşeceklerini, bunları da pazar günü yapılacak brifingde etraflıca ele alacaklarını belirtti.
ATATÜRK HAVALİMANI'NIN TAŞINMASI
Atatürk Havalimanı'ndaki büyük taşınmaya ilişkin bir soru üzerine de Erdoğan, "Çok akıllıca, planlı bir taşınma işlemi sürdürülüyor. Gece saat 22.00 gibi başlayıp ertesi gün saat 10.00'a kadar süren bu taşıma işlemlerinde hakikaten bugüne kadar olmamış bir taşıma işlemi var. Bini aşkın TIR, bunun yanında kamyonlar ama tabii hepsinden öte buradaki taşınması yapılan bütün elektrik, elektronik bütün mekanizmalar çok hassas aletler. Bunların taşınması söz konusu ama arkadaşlarımız bütün hassasiyetlerini ortaya koyarak, yönetim kurulu olsun, Ulaştırma Bakanlığımız olsun bu işin takibini yapıyorlar. Ve önümüzdeki hafta artık herşey rayına oturacak. Dünyanın en güçlü, en büyük hava limanı inşallah artık uygulamada adımlarını da atmış olacak" yenıtını verdi.
EYÜPSULTAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINI ZİYARET ETTİ
Cuma namazında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel başkan Vekili Numan Kurtulmuş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak eşlik etti. Erdoğan açıklamalarının ardından Eyüpsultan Belediye Başkanlığı'na geçti.
Kaynak: Diyarbakır Söz