Üç günlük Güneydoğu turuna çıkan önceki Bingöl ile ilçeleri, Diyarbakır'ın Lice, Kulp ve Hani ilçelerinde, dün de Diyarbakır şehir merkezinde bir dizi temaslarda bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, her kesimin partisi olduklarını belirterek, “AK Parti'nin eskiye dönmesi imkansız. Biz Kürt partisiyiz, Türk partisi olduğumuz kadar, Alevi partisiyiz Sünni partisi olduğumuz kadar” dedi. Ahmet Davutoğlu, 12 Eylül Darbesi'nin yıl dönümünde Diyarbakır Cezaevi önünde de açıklama yaptı.
Diyarbakır'daki temaslarına sabah saatlerinde İl Başkanlığı tarafından kentteki bir otelde düzenlenen basın toplantısına katılan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Bingöl ve ilçeleri ile, Kulp, Hani ve Lice ilçelerini ziyaret ettiğini, tekrar kente geleceğini ve diğer ilçeleri de ziyaret edeceğini belirterek sözlerine başladı.
90'LARIN UYGULAMALARI VE İSRAF
AK Parti’nin 90’lı yılların uygulamalarını ve israfı geri getirdiğini belirten Davutoğlu, “Bugün 12 Eylül darbesinin yıl dönümü. Farklı siyasi görüşlere sahip gençleri savaştırdılar. Büyük acılar yaşandı. 12 Eylül ile ülke karanlığa boğuldu. Diyarbakır hapishanesinde insanlık ayaklar altına alındı. 90’lı yılların uygulamaları bugün geri geldi. Lüks şatafat ve israf geri geldi” ifadelerini kullandı. 7 Haziran sürecine de değinen Davutoğlu şöyle konuştu:
“7 Haziran ve 1 Kasım dönemi demokrasi tarihimizde en kritik aşamalarından biriydi. Zor şartlarda 7 Haziran seçimlerine girildi. Ben o dönemde siyasi hayatımın en çetin dönemini yaşadım. Çünkü o dönemde AKP Genel Başkanı olarak çoğunluğumuz yoktu Mecliste. Herkes Türkiye bir krize girecek, ekonomik türbülansa girecek diye pusuya yattı.
Bahçeli o dönemde hiçbir hükümette yer almayacağını söyledi. O zaman CHP muhalefet koalisyonu arayışına girdi. Sonra MHP’nin tutumuyla geride kaldı. HDP ise PKK’nin silahlı mücadele çağrısıyla kendi alanını sınırlandırmış oldu. O dönemde kamu düzeni tehdit altındaydı, bir taraftan da ekonomik yapı tehdit altındaydı.
TÜRKİYE'Yİ HÜKÜMETSİZ BIRAKMAYIZ DEDİM
Yine o dönemde de Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayız dedim. Hedefim önce koalisyon kurmaya çalıştık, CHP ve MHP’yle denedik, hiçbiriyle mümkün olmayınca da Türkiye’yi seçime götürdük. Ceylanpınar’da olduğu gibi bir taraftan PKK saldırıları başladı, diğer taraftan IŞİD askerlerimizi şehit etti. Temmuz ortasında kamu düzenini sağlama almak adına mücadeleye girdik.
Kayyum atanmasına açık bir şekilde karşı çıktım. AK Parti olarak değil, tek başımaydım. Şahsi olarak tavır koydum. Demokrasi ve kamu düzeni birlikte yaşayacak şeylerdir. Özgürlükleri kamu düzeniyle birleştiremezseniz kaos çıkar. Bahçeli Serok Ahmet diyerek açıkça beni hedef aldı. O kritik süreçte koalisyondan kaçan Bahçeli’ydi.
TAHİR ELÇİ OLAYI SİYASİ SUİKASTTIR
O dönemde yüreğimi dağlayan olaylardan biri Tahir Elçi katledilmesiydi. Bir siyasi suikast olduğu kanaatindeyim. Birçok vesileyle de görüşmüştüm. Tahir Elçi düşündüklerini açıkça söyleyen hepimizin takdirini kazanan aydın bir insandı.
Terörle kamu düzeni içinde mücadele ederim ama siyasi alanda vatandaşlarımızın tercihlerine saygı duymamız lazım. Siyasi tutuklamaların hepsine karşıyım ama ben de dâhil hiç kimse hukukun üzerinde değil. Hukukun objektif işlemesi lazım. HDP'nin kapatılmasına karşı tutum aldım. Amasız ve fakatsız parti kapatmaya karşıyız."
BAHÇELİ VE PERİNÇEK ROTASI
AK Parti’nin Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli ile İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek’in rotasına girdiğini savunan Davutoğlu “Mesela kültürel haklar bağlamında Kürtçe'nin eğitim öğretimde kullanılmasını açık bir şekilde yazan tek parti biziz. Bu başlatılmıştı bile okullarda, ama devam etmedi. Çünkü biz ayrıldıktan sonra AK Parti Bahçeli ve Perinçek'in rotasına girdi" dedi.
“AK PARTİ'NİN ESKİYE DÖNMESİ İMKANSIZ”
Her kesimin partisi olduklarını kaydeden Davutoğlu, “Oy veren seçmenlere saygım var. Bir kere yıkanılan suda bir daha yıkanılmaz ve nehir tersine akmaz. AK Parti'nin eskiye dönmesi imkansız. Ben AK Parti'nin bu duruma düşmemesi için elimden geleni yaptım. Söylediğim reformlar yapılsaydı Türkiye'nin de AK Parti'nin de durumu çok farklı olurdu. Biz Kürt partisiyiz, Türk partisi olduğumuz kadar, Alevi partisiyiz Sünni partisi olduğumuz kadar" değerlendirmesinde bulundu.
DİYARBAKIR CEZAEVİ ÖNÜNDEN SESLENDİ
Ahmet Davutoğlu, 12 Eylül Darbesi'nin yıl dönümünde Diyarbakır Cezaevi önünde açıklama yaptı. "Diyarbakır Cezaevi’nde o yıllarda yaşananlar bizim hukuk tarihimiz açısından yüz karasıdır" diyen Davutoğlu, işkence görenlerin ailelerinin acılarını paylaştığını dile getirdi. Davutoğlu şöyle konuştu:
"YÜZ KARASI BİR DARBEYİ HAYATA GEÇİRDİLER"
"Uzun yıllar boyu birbirleriyle gerilim yaşayan sağcı, solcu değişik ideolojilere sahip gençler arasındaki gerilimleri, toplumsal çatışmaları demokratik hukuk devleti içinde engelleme imkanı varken engellemeyenler, olayları kendi seyri içinde izlemekle yetinenler bir sabah kalktılar ve ülkemizin demokrasisine büyük bir darbe niteliği taşıyan ve ülkemizin itibarı açısından da bir yüz karası olan darbeyi hayata geçirdiler. 12 Eylül 1980. O sabahtan itibaren temel insan haklarının askıya alındığı, en temel insan onuruyla ilgili ilkelerin göz ardı edildiği, bütün partilerin kapatıldığı, derneklerin örgütlenme özgürlüğünün tümüyle ihlal edildiği bir dönem başladı. Aydınlar, gençler tutuklandı. 10 binlerce insan uzun yıllar sürecek hapis hayatına, işkencelere maruz kaldılar. Öyle ki ‘Bir sağdan, bir soldan’ diyerek idamlar arasında bile neredeyse insanlık dışı bir denge kurmak için gençlerin yaşları büyütüldü.
"İŞKENCELERE TAVRIMIZI KOYMAK İÇİN BURADAYIZ"
Diyarbakır ziyaretimi özellikle 12 Eylül gününde tam da bu mekanda; birçok hapishanede, birçok cezaevinde yaşanan işkenceler yanında Diyarbakır Cezaevi’nde yaşanan, insanlık onurunu yok eden işkencelere, muameleye karşı tavrımızı ortaya koymak için bugün buradayız. Diyarbakır Cezaevi’nde o yıllarda yaşananlar bizim hukuk tarihimiz açısından yüz karasıdır. Aynı zamanda daha sonraki yıllar boyunca sürecek olan terörle bağlantılı bütün gelişmelerde de kötü mirasın payı derinden olmuştur.
"KİM DİLLERE, ANADİLLERE BASKI KURMAYA KALKARSA"
Gelecek Partisi olarak, insan onurunu temel ilke aldığımızı parti programında beyan etmiş bir parti olarak bugün burada Diyarbakır Cezaevi önünde bütün bir ülkeye seslenmek istiyoruz. Birincisi; bundan sonra şu veya bu şekilde, dolaylı veya doğrudan darbe girişiminde kim bulunursa bulunsun, hangi gerekçeyle bu darbe girişiminin meşrulaştırmak isterse istesin biz Gelecek Partisi olarak bunun karşısında dimdik duracağız. İkincisi, insanlık onurunu zedeleyen işkence tümüyle ülke gündeminden kalkana ve bir daha insan haklarını zedeleyen hiçbir işkence unsuru görülmeyecek hale gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Üçüncüsü; kim ne gerekçeyle olursa olsun kültürel kimlikleri reddeder; dillere, anadillere yönelik baskı uygular, birtakım ret politikalarıyla ülkenin asli unsurlarını bu ülkeye yabancılaştırmaya çalışırsa, kim insanların kıyafetleri inançları dolayısıyla baskı kurmaya kalkarsa bilsinler ki karşısında Gelecek Partisi olarak dimdik durmaya kararlıyız. Ve nihayet her türlü otoriterliğe karşı, her türlü şiddet kültürüne karşı, her tür toplumsal kutuplaşmayı artıran tavırlara karşı gelin hep beraber olalım, diyoruz. Demokraside birleşelim, insan haklarında birleşelim, insan onurunda birleşelim, insanca bir hayat standardını gerçekleştirmek için omuz omuza verelim.
"GEÇMİŞ, DERS ALINDIĞI ZAMAN TEKERRÜR ETMEZ"
Bu işkencelerde hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum. İnsanlık onurunu zedeleyen bu tutumlar karşısında büyük acılar yaşamış olan aile fertlerinin bu acılarını paylaşıyorum ve bir daha böyle acıların yaşanmaması için hep beraber omuz omuza verme sözünde bulunuyorum. Geçmiş, ders alındığı zaman tekerrür etmez."
İlçenin Emek Caddesi'nde esnafı ziyaret eden Davutoğlu vatandaşlarla da görüştü. Ziyaret ettiği bir fırında Davutoğlu'na çörek ikram edilirken, bazı vatandaşlar da yüksek geldiği gerekçesiyle elektrik faturalarını gösterdi. Davutoğlu, partisinin merkez Kayapınar ve Bağlar ilçe başkanlıkları binasının açılışını gerçekleştirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz