Başbakan Yıldırım, düzenlemeyle cumhurbaşkanının icraat yaparken ihtiyaçlar doğrultusunda kurumları açıp kapayabileceğine ve sayılarında değişikliğe gidebileceğine dikkat çekti. Verginin kanunla koyulacağını, bütçeyi de Meclis'in onaylayacağını aktaran Yıldırım, "Çünkü bütçe hakkı Meclisindir. Magna Carta'dan beri bu böyle gelir" dedi. Binali Yıldırım, konunun komisyonlarda konuşulduğunu hatırlatırken, "Bir iki tane, arkadaşlarımızın kafasını karıştıran husus var. Bunlara da dikkat edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Yanlış bir şeyin üzerinde inat etmenin bir anlamı olmayacağını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Ama görüyorum ki geneli itibarıyla toplumda ciddi bir kabul gördü. Düzelecek maddeler üzerinde çalışacağız. Şunu da bilmenizi istiyorum; bu bizim tek başımıza hazırladığımız bir anayasa değişikliği değil. Bir uzlaşma. Uzlaşmanın esası nedir? 'Peki' demektir. Onlar bize 'peki' diyor, biz onlara 'peki' diyoruz. Eğer bizi mutlu eden bir şey, uzlaştığımız, MHP'yi mutlu etmediyse, o zaman bu uzlaşma olmaz. Bu işten de hayır gelmez. Bu anlayışla sürdürdük, her maddeyi ince detayına kadar konuştuk. Artısını, eksisini, ne getiriyor ne götürüyor, sonunda ortak bir mutabakata vararak buralara geldik. Hiçbir zaman mükemmele erişmeyi düşünmedik. Çünkü biliyoruz ki mükemmel iyinin düşmanıdır. İyiyi yapmayı hedefledik. Burada da Sayın Bahçeli'nin dirayeti, ülke için gösterdiği bu hassasiyet, siyaset üstü ülkenin geleceği konusundaki duruşu önemliydi. Ben bir kez daha AK Parti Grup Başkanı olarak kendisine teşekkür ediyorum."
Sistemi anlattı
Anayasadaki 21 maddelik değişikliğin 18 maddesinin esasa ilişkin, kalan 3 maddenin de geçici yürürlük ve intikal maddeleri olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, mevcut Anayasa'nın 69 maddesinde de bir uyum değişikliği yapmak durumunda kaldıklarını belirtti. Yeni sistemde başbakan ve bakanlar kurulu olmadığına dikkati çeken Yıldırım, yeni hükümet sisteminde cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanının bakanlar kurulu ve bir de Meclis'in olduğunu anlattı. Yıldırım, yeni sistemi herkesin anladığını ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anlamadığını savunarak, "Aslında sistemi şöyle tanımlayabiliriz; aynı günde yapılan bir seçim var, aynen belediye başkanlığı seçimi gibi. Bu getirilen sistemde cumhurbaşkanını seçiyorsunuz ve Meclis üyelerini yani milletvekillerini de aynı anda seçiyorsunuz. Dolayısıyla bir günde seçimi tamamlıyorsunuz, ayrı ayrı seçim yok" diye konuştu.
Cumhurbaşkanının aldığı oy oranının yüzde 50'nin altında kalması durumunda 2 hafta sonra yeniden seçim yapma ihtiyacının olabileceğine işaret eden Başbakan, yeni anayasada bu ihtimale de yer verildiğini ifade etti.
Başbakan Yıldırım, "Rejim değişiyor" söylemlerinin gerçek dışı olduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Bunları anlata anlata sağır sultan duydu. Herkes anladı ama Sayın Kılıçdaroğlu bir türlü anlamak istemiyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Kemal Bey, Türkiye'nin rejimi belli, cumhuriyet. 1923'te bedel ödedik, İstiklâl Harbi'ni kazandık, rejimimizi de değiştirdik, adını da cumhuriyet koyduk. Ne değişiyor? Rejim değişikliği tarihte kalmıştır. 1923'te o mesele bitmiştir. Şimdi artık ihtiyaçlarımızı karşılayacak, icra gücü olan, istikrarı esas alan bir hükümet sisteminden bahsediyoruz. Bizimki 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi'dir."
"Cumhurbaşkanı ve Meclis birbiriyle anlaşacak"
Yeni sistemde yasama ve yürütme iradesinin millet tarafından belirlendiğine vurgu yapan Yıldırım, bu iki iradenin birbirine karşı hiçbir üstünlüğü olmadığını belirtti.
Başbakan, bu sistemle halkın, cumhurbaşkanına icraat yapması ve çalışması için, Meclis'e de cumhurbaşkanının ihtiyacı olan, memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkarması ve cumhurbaşkanının ekibini de takip etmesi için yetki vereceğini söyledi.
Sistemin, cumhurbaşkanı ile Meclis'in anlaşamaması durumuna da çözüm getirdiğini belirten Başbakan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bir kriz olursa o krizle yaşamak durumunda kalmayacağız. Cumhurbaşkanına seçime gitme yetkisi veriyor. Cumhurbaşkanı seçime gidince otomatik olarak Meclis de gidiyor veya Meclis'e seçim kararı alma yetkisi veriyor. Meclis karar alınca cumhurbaşkanı da mecburen gidiyor. Dolayısıyla ikisi de birbiriyle anlaşacak. Vatandaş öyle zırt pırt seçim istemez. Halk gereken dersi verir, onun için 'Oturun anlaşın' diyor. Vatandaş bedel ödetir. Cumhurbaşkanı eski sistemde olduğu gibi seçimle gelip sorumsuz değil. Cumhurbaşkanı herhangi bir suçtan suçlanabilir, bakanları suçlanabilir, yardımcıları suçlanabilir. Bu da aynen şimdi olduğu gibi Meclis'te değerlendiriliyor."
Yıldırım, yeni sisteme göre cumhurbaşkanının yürütmeyle ilgili her türlü kararı "Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" ile alacağını vurguladı. Yıldırım, "Bu kararnamelerin istisnası var. Kişi hak ve hürriyetleriyle ilgili kararname düzenleme, bu bir. İkincisi münhasıran anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen alanlarda cumhurbaşkanı kararname düzenleyemiyor. Eğer kararname ile kanun arasında uyumsuzluk varsa, kanun esas alınıyor" dedi.
"Bu kararnamelerle eyaletler kurulabilir" gibi tartışmaların hiçbir dayanağı olmadığını aktaran Yıldırım, Türkiye'nin milletiyle bir bütün olduğunu ve toprak bütünlüğünü bozacak hiçbir yapılanmaya izin verilemeyeceğini bildirdi.
"Meydanlara ineceğiz"
Teklifin komisyon görüşmelerinin 2017 Ocak ayı başında tamamlanmasının beklendiğini ve ardından Meclis Genel Kurulu'na geleceğini aktaran Yıldırım, teklifin kabul edilmesinin ardından sıranın halka anlatılmasına geleceğini söyledi. Başbakan Yıldırım, "Ondan sonra hepimiz meydanlardayız. İnşallah vatandaşlarımıza, milletimize ne yapmak istediğimizi, neyi murat ettiğimizi en iyi şekilde anlatacağız" açıklamasını yaptı.
Binali Yıldırım, yeni teklifle koalisyonlar döneminin kapanacağına dikkat çekerek, Türkiye'de 1960'tan bu yana normal şartlarda 15 olması gerekirken, 45 hükümet kurulduğunu belirtti.
Hükümetlerin ortalama 16 ay süresinin olduğunu hatırlatan Yıldırım, "16 ayda ne yapabilirsiniz? Tebrikleri kabul edersiniz, brifingleri alırsınız, ondan sonrada valizinizi toplarsınız. Hizmet, hak getire. Allah'tan AK Parti var da son 14 senedir kesinti yok" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz