Hakkari’de bulunan BDP Genel Başkanı Demirtaş, bugün Yüksekova ilçesine geldi. Burada bir konuşma yapan Demirtaş, "Bizi vatandaş olarak görmüyorlar bile. BDP’li Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde vatandaş olarak kabul görmüyorlar. Düşman hukuku uygulanıyor.’ diyerek Uludere olayında takınılan tutumu eleştirdi
Demirtaş şöyle konuştu: Roboski de savaş uçağıyla parçalamak, düşman hukuku, özel yetkili mahkemeler eliyle belediye başkanlarını milletvekilini genci yaşlısını, kadınını zindanlara doldurup orada zulme tabi tutmak, düşman hukukudur. Biz de diyoruz ki, maden bize düşman hukuku uyguluyorsun, madem bizi düşman olarak görüyorsun, madem bizimle birlikte yaşamak istemiyorsun. Çık bunu açıkla. Deki ‘Biz Kürt halkı ile yaşamak istemiyoruz.’ O zaman Kürt halkı da kendi kararını verir. Kürt halkı da böyle bir faşizan zülüm düzeni ile yaşamaya mecbur değil. Kendisini düşman ile tanımlayan bir devlet, bir hukuk sitemi ile iç içe yaşamaya mecbur değil. Bunları açık açık konuşalım. Kürt halkı diye bir halk var. İnkar etmiyorsun dili var. İnkar etmiyorsun. Ama dilini kullanamaz diyorsun
SEÇMELİ DERSE TORUNUN GÖNDER
Demirtaş, Kürtçe seçmeli ders konusuna da değindi. Bu konuyu eleştiren Demirtaş şöyle devam etti:
"Kürt çocuğu anasından doğarken dilini seçiyor mi ki? Sen ona seçmeli ders sunuyorsun. Önce sen Tayyip Erdoğan olarak torununu Türkçe seçmeli derse göndermeyi kabul et. Kürtler de çocuğunu seçmeli derse göndermeyi kabul etsin. Deki ‘Benim torunum da Türkçe’yi de seçmeli ders olarak öğrensin’ Bu eğer senin vicdanında ahlakında kabul görüyorsa, Kürt haklı da bunu kabul etsin.
Şimdi bir yasağın bir psikolojik sınırın aşınması açısından, Kürtçe seçmeli ders önemlidir. Biz olmasın demiyoruz olsun. Ama Türkiye’nin batısındakiler içinde önemlidir onlar Kürtçe’yi öğrensinler istiyoruz. Okulda beşinci sınıfta da birinci sınıfta da Türk çocukları Kürtçe seçmeli ders alsınlar, öğrensinler çünkü bu ülkenin dilidir Kürtçe. Ama Kürt çocuğu için beşinci sınıftan sonra haftada iki saat ders Kürtçe öğrenebilirsin demek ‘Ben beş sene seni asimile edeceğim, beş sene seni Türkleştirecem, beşinci sınıftan sonra da Kürtçe’yi yabancı dil gibi sana seçmeli olarak vereceğim’ demektir. Sen beş sene çocuğa Türkçe eğitim verdikten sonra zaten asimilasyon süreci tamamlanıyor. Altıncı sınıfta vereceğin Kürtçe çocuğun ana dili olarak kalmaz ki. Artık hesap bu.
ALTYAPISINI BİRLİKTE HAZIRLAYALIM
Fakat biz buna rağmen biz diyoruz ki önemlidir. Kürtçe de seçmeli ders olsun müfredatta. Ama Kürt halkı için değil, sizin için. Öğrenin Kürtçe’yi öğrenin diye okullarda seçmeli ders olsun. Sizde gidin o kurslara öğrenin eğer Kürt halkının talebini ve beklentisini karşılamak istiyorsanız. Ana sınıfından üniversiteye kadar Kürtçe eğitimdir. Talep Kürt halkının talebidir. Diyorlar ki, ‘Kürtçe eğitim mümkün müdür’ biri diyor ‘Medeniyet dili değil’ Öbürü diyor ki ‘Efendim bu konuda ders kitabı yok’ tabi 80-90 yıl yasaklasan bunun altyapısı olamaz. Altyapısını hep birlikte hazırlayalım samimiysen eğer bir iki senede bunun altyapısı hazırlanır. Siz kendi anavatanınızda iki saat seçmeli dersi kabul ediyor musunuz? Kürtler neden Kürdistan da bunu kabul etsin. Burada esir midir? Kürtler göçmen midir?"
Kaynak: Diyarbakır Söz