'Devrimci Karargah' izdihamı!

Aralarında eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'nın da bulunduğu 57 sanıklı "Devrimci Karargah Örgütü" davasında bir izleyicinin cep telefonu çaldı. Cep telefonun melodisinin 'mehter marşı' olması salondaki diğer seyirciler ve sanıkların tepkisine neden oldu.

'Devrimci Karargah' izdihamı!

Devrimci Karargah terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla tutuklu yargılanan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşma salonuna girişte izdiham yaşandı.

Seyirciler ile gazetecilerin bir bölümü yer yok gerekçesiyle duruşma salonuna alınmadı. Sanık yakınları duruşmanın geç başlaması üzerine duruşma salonunun kapısını yumrukladı ve tekmeledi. Hanefi Avcı ise sanıklara ayrılan bölümde en arka köşede oturdu ve diğer sanıklarla arasında bir askerin durması dikkat çekti. Avcı’nın avukatı hukuka aykırı delillerin dosyadan çıkarılmasını istedi.

HANEFİ AVCI GELDİ EŞİ GELMEDİ  

İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Hanefi Avcı’nın da aralarında olduğu 20 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Hanefi Avcı’nın eşi Şenay Avcı ise, raporlu olduğu için duruşmaya gelmedi. Hanefi Avcı ise sanıklara ayrılan bölümde en arka köşede oturdu ve diğer sanıklarla arasında bir askerin durması dikkat çekti.

Duruşmanın 13.00’te başlayacağının bildirilmesine rağmen 45 dakika geç başlamasına, duruşma için bekleyenler tepki gösterdi. Bazı sanık yakınları bekletilmeyi alkışlarla protesto ederken bazıları da duruşma salonunun kapısını yumrukladı ve tekmeledi.

DURUŞMA SALONUNA GİRİŞTE İZDİHAM YAŞANDI

Mahkeme salonuna sanık yakınları saat 13.45’te alınmaya başladı. Ancak salona girişte izdiham yaşandı. Duruşma mübaşirinin önce avukatların salona alınacağını bildirmesi üzerine bazı sanık yakınları buna tepki gösterdi. Salonun yetersiz olması nedeniyle tüm sanık yakınlarının içeri alınmayacağının belirtilmesinin ardından bazı sanık yakınları da bağırarak salonun kapısındaki polise ve mübaşire tepki gösterdi. Avukatlarının salona alınmasının ardından polisin bazı yabancı gazetecileri içeri alması üzerine, adliyede görevli gazeteciler de salona girmek istedi. Ancak polis önce gazetecileri ‘yer yok’ gerekçesiyle almak istemedi. Daha sonra yabancı gazetecilerin alınmasının ardından adliyede görevli gazeteciler içeri alındı.

AVUKAT KANAR: YARGILANMANIN KİRLERDEN ARINMASI İÇİN...

Duruşmada ilk olarak sanık avukatlarından Ercan Kanar söz aldı. Salondaki 25 avukat adına konuştuğunu belirten Kanar, "Yargılamanın kirlerden arınması için taleplerimiz var" diyerek İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hanefi Avcı’nın sanıkları arasında olduğu dava ise ana Devrimci Karargah davasını birleştirmesi kararını eleştirdi. Dosyadaki bazı delillerin hukuka aykırı olarak elde edildiğini belirten Kanar, savunmalar alınmadan önce bu delillerin dosyadan çıkarılmasını istedi.

AVUKAT UÇARCI: HUKUKA AYKIRI DELİLLER DOSYADAN ÇIKARILSIN

Daha sonra söz alan Hanefi Avcı’nın avukatı Refik Ali Uçarcı, yasadışı delillerin dosyadan çıkarılmasını isteyerek, "Müvekkilimin aramadan 28 gün önce boşalttığı işyerinde kasetler çıktı. Bunlar hukuka aykırı delildir. Müvekkilimin 3 ruhsatlı silahı, iddianamede ruhsatsız olarak gösterildiö dedi. Mahkeme ise avukatların bu taleplerini reddetti.

MİLLETVEKİLLERİ İZLEDİ

Öte yandan duruşmayı eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, milletvekilleri Sebahat Tuncel, Akın Birdal, Ertuğrul Kürkçü de izledi. Duruşmayı izlemeye gelen Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise salona kalabalıktan giremediği için adliyeden ayrıldı.

MEHTER MARŞI’ GERGİNLİĞİ

Duruşmada bir izleyicinin cep telefonu çalmaya başladı. Cep telefonun melodisinin ‘mehter marşı’ olması salondaki diğer seyirciler ve sanıkların tepkisine neden oldu. En sert tepkiyi ise davanın sanıklarından ve örgüt yöneticiliği ile suçlanan tutuklu sanık Ulaş Erdoğan gösterdi. Cep telefonunun mehter marşı melodisi ile çalması üzerine Erdoğan, "Bir bu eksikti faşizmin propagandasını yapıyorlar" diye bağırdı.

Kısa bir süre sonra aynı telefonun tekrar çalması üzerine mahkeme başkanı telefonların kapatılması uyarısında bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz